Yuri'nin tepkisine güldü Atsumu. Ağlama artık; hala 5 aylık ömrüm var sonuçta, dediği için omzuna bir yumruk yedi.
Dün ya da önceki gece, aldığı bu habere ağladığı sırada odasına gelen Osamu'ya her şeyi açıkladığında; ikizinin korku dolu gözlerle kendisine bakmasından hoşlanmamıştı. Ertesi günlerin birinde anlattığı Yuri de böyle tepki verince sinirlendi Atsumu. Neden böylesine tedirgin bakıyorlardı, onu kaybetmekten mi korkuyorlardı? Ya da, aptal bir tümörden öleceği için... Atsumu'ya acıyorlar mıydı?
Atsumu, arkadaş grubunun kalanına anlatmamaya karar verdi. Osamu'yu zorlayıp Rintarō'ya da -ikizinin sevgilisiydi- söylememesi konusunda onu ikna etmişti. Beş ay içinde aniden öldüğünde, Osamu ve Yuri onlara açıklardı.
Yuri ile biraz daha sohbet ettikten sonra, konu yine Kiyoomi'ye geldi. Kaçınılmazdı, Kiyoomi de diğer herkes gibi -hatta onlardan daha fazla- her dedikodu saatinden nasibini alıyordu. Yeni kız arkadaşı olduğunu tahmin ettikleri kızı çekiştirmek istediler, yüzünü bile görmedikleri için bir şey diyemeden sustular.
Ya konuşmadığın için pişman olursan, dedi Yuri. Bunu düşünmesi normaldi, her gün en yakın arkadaşının en fazla 5 aylık bir ömrü kaldığını öğrenmiyordu insan sonuçta. Atsumu düşündü, kaybedecek bir şeyi yoktu, hayatından başka. Gaza gelip saldırmaktan hoşlanan biri olmamıştı hiçbir zaman ama hafiften bir gaz almamış da değildi. Üç günlük dünya, -benim için en fazla 150 günlük- dedi ve ayaklandı.
Yuri, sarı saçlı aşık arkadaşının nereye gittiğini biliyordu. Engellemedi. Seninle gelmemi ister misin, dedi sadece. Reddeden bir baş sallamasına karşılık gülümsedi, şans diledi. Osamu muhtemelen ikisine de kızacaktı; Atsumu'ya gittiği için, Yuri'ye de Atsumu'nun gitmesine müsaade ettiği için. Ama aşktı bu, 5 aylık ömrün kalmışken saçmalamazsan tadı çıkar mıydı ki?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
