𝐚 𝐭𝐮𝐦𝐨𝐫 𝐚𝐰𝐚𝐲 π 𝐬𝐚𝐤𝐮𝐚𝐭𝐬𝐮

18

Atsumu, yatağında başlayan öpücüğün nereye gittiğinin farkında olarak ilerlemesine müsaade etmişti. Yine de, -uzun zamandır yapmadığından nasıl hissettirdiğini unutmuştu- bu kadar can yaktığını ama bir o kadar da zevk verdiğini hatırlamıyordu.

Kiyoomi çıplak göğsünü, Atsumu'nun çıplak göğsüne yasladı. Sol elinin parmak ucunu, bir süre önce sarışın olanın boynuna bıraktığı izlerde gezdirdi.

"Çok acıttım mı?"

"Hayır Omi, çok güzeldi. Özlemişim."

"Buna sevindim, ben de çok özlemiştim."

Atsumu kıkırdadı, sevgilisine biraz daha sokuldu. Şükür ki, biri odasına girip de sevişmelerini bozmamıştı; şimdi içeri giren kardeşinin zamanlaması ilk kez bu kadar iyiydi.

"Üç saattir buradasınız, annem Kiyoomi yemeğe kalsın diyo- ah, yanlış zamanda mı geldim?"

"Hayır, şimdilik bitirmiştik. Sizin için sorun olmayacaksa kalırım."

"Şimdilik mi? Omi, acımasızsın!"

Kiyoomi seslice gülüp burnunu ısırdı Atsumu'nun. Atsumu acıyla yüzünü buruşturunca Osamu'nun arkasından Rintarō da kafasını merakla içeri uzatmıştı.

"Ee bunlar barışmış?"

"Sen ne zaman geldin Sunarin?"

"Sanıyorum ki sen kıçını verirken. Hadi Osamu, gidelim. Barışmanıza sevindim, umarım bir daha küsmezsiniz, görüşürüz!"

Suna Rintarō, Osamu'nun 6 yıllık sevgilisiydi. Lisede başlayan ilişkileri üniversitede de devam etmişti ve bu 6 yılda bir kez bile ayrılmamışlardı. Tanrı korusun, bir kavga etseler; Atsumu iki tarafı da toplayamazdı.

Anneleri hiçbir zaman onları yargılamamıştı, iki oğlunun da yönelimini öğrendiğinde sadece şaşırmıştı. Ve tabi, dürüst oldukları için onlara teşekkür etmişti.

Osamu, Rintarō'dan hoşlandığını anlatırken hiç üzgün olmamıştı ama Atsumu ne zaman Kiyoomi'den bahsetse depresif oluyordu. Osamu ile Rintarō çıkmaya, Kiyoomi ve Atsumu'dan çok önce başladıkları için; Atsumu daha da yalnız kalmış hissediyordu kendini. Annesi ise oğlunun bu kadar hassas olmasına üzülüyordu, ona kıyamıyordu. Aşk konusunda tüm yelkenleri indirme huyunu babasından almıştı, bunu biliyordu.

En sonunda karşılıksız olduğuna inandıkları bu ilişki, Kiyoomi'nin Atsumu'ya açılmasıyla başladığı için mutluydu annesi. Atsumu, Kiyoomi'yi eve getirdiğinde onunla tanıştı, oğlundan bir yaş küçük olmasını hiç dert etmedi. Her zaman, Rintarō'yu da Kiyoomi'yi de oğlu olarak gördü. Ayrıldıklarında bile ailesiyle iletişimini kesmedi, onlar için en iyi olan neyse onun olması için dua etti. Kısaca ikizlerin annesi, mükemmel bir insandı.