Ficte birkaç değişiklik oldu bilginize
İyi okumalar ❤️
••••
Bunu yapmak zorunda kaldığı için pişmanlık hissettiğinde kendine hemen engel oldu Erwin. Küçüğünün canı çok yanmıştı, vücudu tir tir titremişti, korkmuştu ve ağlamıştı. Onu bilerek yalnız bırakmıştı. Ama olmak zorundaydı. Gerçekleşmesi gerekiyordu. Levi'ın kendini koruması gerekiyordu. Korkusuz olmayı öğrenmeliydi. Kendine zarar veren birini gözünü dahi kırpmadan öldürmesini istiyordu Erwin.
Biraz sadistçe olduğunu biliyordu. Bunu kabul ediyordu. Kendisinin normal olmadığını biliyordu elbette. Fakat bunu kendisi için istemiyordu. Levi bir hapishanedeydi ve bunlarla sık sık karşılaşacaktı. Erwin artık bir yerden başlaması gerektiğini düşünüyordu.
Sigarasını içerken yatakta cenin pozisyonunu almış bir halde yatan adama baktı. Levi için çok ağır bir şey olduğunu biliyordu. Vicdanını sızlatan şey de tam olarak buydu.
"Hapis sürem uzadı değil mi?"
Levi boğuk bir sesle ona sorduğunda Erwin gözlerini duvara dikti.
"Bunu nereden çıkardın şimdi?"
Levi vücudunu ona doğru döndürdü ve yastığına sarılmaya devam etti.
"Hapisteyken birini öldürdüm Erwin. Birini öldürdüm. Ben öldürdüm. Hâlâ inanamıyorum kendime. Nasıl yapabildim bunu?"
"Sen kendini koruyordun Levi. Sen onu öldürmeseydin o seni öldürebilirdi."
Levi hiç düşünmeden cevap verdi.
"Keşke öldürseydi."
Erwin bu söylediğine sinirlenmişti. Ayağa kalktı ve Levi'ın yanına gitti. Yatakta uzanan bedene doğru diz çöktü. Levi dolu dolu olmuş gözleriyle ona bakarken Erwin bir elini saçlarından geçirdi ve nazikçe okşadı. Ardından elini yavaşça boynuna kaydırdı. En son ise parmaklarını dudaklarına getirerek yavaşça alt dudağını okşadı.
"Bir daha o güzel dudaklarından böyle şeyler duymayacağım küçüğüm."
Erwin son kez onun dudaklarına baktıktan sonra mavi gözlerini onun gri gözlerine getirdi. Birkaç saniye boyunca gözlerinin içine baktıktan sonra ayağa kalktı ve oturduğu yere geri döndü.
Levi ise hâlâ şaşkındı. Erwin'in birbirini tutmayan tavırları onu cidden yoruyordu.
Diğer yandan Erwin ise, Levi'ın bu durumu öğrenmemesi gerektiğini hissediyordu. Eğer Levi, Erwin'in bu durumu bilerek planladığını, bile isteye onun bir katil olmasını istediğini öğrenirse, ondan uzaklaşırdı. Ondan nefret ederdi. Ve bu onun isteyeceği en son şey bile değildi.
Erwin bencil bir adamdı. Ve şu an Levi'ı istiyordu. Levi'ın kendisine aşık olmasını, yalnızca ona ait olmasını istiyordu. Onu kimseyle paylaşmak istemiyordu. Karşılığında ona ne verebileceği meçhuldu. Aşkını ve sevgisini vermeyeceği kesindi. Çünkü bunlar Erwin'de olmayan şeylerdi. Ona ait olmayan bir şeyi nasıl başkasına verebilirdi ki? Veremezdi. Bunu biliyordu ve bilmesine rağmen bencillik yapıyordu.
"Dünyanın sonu gelmiş gibi davranma. Hapis süren uzamayacak, ben senin için halledeceğim."
Levi başını bir anda kaldırıp ona şaşkınca baktı.
"H-halledeceğim de ne demek?"
Erwin komodinin üzerinde ki paketten bir dal sigarayı alıp dudaklarının arasına yerleştirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahkûm/Eruri
FanfictionLevi, Erwin Smith'in hükümdarlığına ayak basmış bir mahkûmdan öte değildi.