•••••
"Peki neden... Sana uygun değilsem neden beni rahat bırakmıyorsun?"
Fısıltısı üzerinde duran adamın dudakları arasına karışırken beklenti içindeydi. Erwin'i çözemiyordu, vereceği tepkileri, duygularını, kendisine olan davranışlarını asla kestiremiyordu ve bu onu karmaşık bir yola sokuyordu. Levi bu yolu sevmemişti. Bu yüzden beklenti içindeydi, ondan bir cevap almak ve bu yoldan dönüp gitmek istiyordu.
"Çünkü bir anlaşmamız var. Ve anlaşmamız sayesinde, seni istediğim gibi kullanabilirim."
Baş parmağıyla elmacık kemiklerini sakinlikle okşarken onun gibi fısıldadı. Levi ona biraz daha sokulmak istemişti. Sıcaklığını hissetmek. Bu duyguları ilk defa yaşıyordu, ilk defa biri tarafından korunuyordu ve güven duygusunu biraz olsun hissetmeye başlıyordu. Ve bunu yapan kişinin bir seri katil olması, olayın en ironik kısmı olabilirdi.
"Ben insanları kullanırım."
Gözlerindeki ifade yavaş yavaş solarken Levi nefesini tuttu. Erwin'in parmağıysa biraz daha aşağılara inerek ince dudaklarında gezindi. Tamamen ona odaklandı ve iri vücudunu onun minik bedenine biraz daha bastırdı.
"Onlardan istediğimi alana kadar kullanırım, sömürürüm. Vampirleri bilir misin? İşte ben tam olarak öyleyim."
Başını eğdi ve burnunu onun yumuşak boynuna hafifçe sürterek konuşmasına kaldığı yerden devam etti.
"Dişlerimi bir anda boynuna geçiririm, ne olduğunu dahi anlayamazsın, sonra tüm kanını güzelce sömürürüm. İçinde ne var, ne yok hepsini bitiririm. Ve sonra da,"
Burnunu teninden kaldırmayarak yukarılara çıktı ve yanağında durdu. Levi'ın kısık gözlerinin içine bakarken küçüğünün içinin titrediğini anlamış ve devam etmişti.
"Bir kenara atarım, belki de öldürürüm. Ama çoğunlukla öldürürüm ve genelde öldürmeyi tercih ettiğim için buradayım zaten."
Erwin, olması gerekenden çok daha fazla konuşmuştu ve bu iyi bir şey değildi. Çünkü iyi şeylerden bahsettiği söylenemezdi. Levi yutkunarak gözlerini kaçırmamak için savaş verirken Erwin alnına bir öpücük kondurdu. Sanki biri gözlerini kaçırsa, bu garip ortam bir anda bozulacakmış gibiydi.
"Bana güvenmeye başladığını hissediyorum. Şu an bana lazımsın. Seni tam anlamıyla kullanmadım, bu yüzden sana zarar gelmesini tercih etmem. Fakat bana bu sebep yüzünden güvenme. O aptallığı yapmamanı öneririm. Çünkü sana en büyük yıkımı ben yapabilirim Levi."
Erwin, mavi gözlerini temiz yüzünde gezdirerek saçlarını okşadı ve üzerinden kalkarak diğer tarafa geçti. Sırtını tamamen ona dönerek uzandığında Levi şaşkınlıkla doğrulmuştu.
Boynunda bir sızı hissetmesiyle yüzünü buruşturdu ve sızlayan yeri ovuşturdu. Onun bir ısırık izi olduğunu fark etmesiyle ürkerek yerine uzandı.
Mesajı gayet iyi anlamıştı. Levi ona güvenmeye başlamıştı ve Erwin bunu anlamıştı. Ona güvenmemesini istiyordu. Bunu sıradan biri söylemiyordu, bunları, onu koruyabilecek tek kişi söylüyordu. Levi'ı kullanacaktı, istekleri için. Bu başından beri belliydi ve o, bunu bile bile ayağına gitmişti. Fakat şimdi şiddetli bir titreme geçiyordu duygularında. Korkunç bir şekilde uyarılmıştı.
Ses çıkarmadan, ona arkasını döndü. Dolu gözlerini sildi. Boynundaki ısırığın sızısıyla gözlerini sıkıca yumdu ve uyumaya çalıştı. Ama başaramadı, içinde rahatsız edici bir ses vardı ve asla susmak bilmemişti. Sürekli yalnız olduğunu hatırlatan bir ses. Yarım saatin sonunda, içindeki sesi zor da olsa susturdu ve yorgunluktan uyuyakaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahkûm/Eruri
FanficLevi, Erwin Smith'in hükümdarlığına ayak basmış bir mahkûmdan öte değildi.