Yattığı yerden yavaşça doğruldu genç kadın. Ayaklarını sürüyerek mutfağa gitti ve buzdolabından çıkarttığı şişeyi içmeye başladı. Suyu içtikten sonra şişeyi doldurmadan geri buzdolabına koydu ve bu sefer adımlarını yatak odasına yöneltti. Yatağa uzandıktan sonra uzun uzun tavanı izledi ve İstanbul'a gitmek için yeni fikirler bulmaya çalıştı.
Babasının yarım bıraktığı işi tamamlamak belki de onların katillerini bulmak için İstanbul'a gitmek istiyor ama bir türlü tayini çıkmıyordu genç kadının.
Son iki aydır her gün Özkan müdüre ona yardımcı olması için neredeyse yalvarıyor ama bir türlü ikna edemiyordu.
Gözlerindeki yanma hissi ile birlikte artık uyuması gerektiğini anladı ve gözlerini kapattı.
**
Bu sabah da aynı alarm sesi ile açtı gözlerini genç kadın. Elini telefona uzatıp alarmı kapattı ve bı süre yatakta öylece yattı. Yaklaşık bi beş dakika sonra artık kalkması gerektiğini düşünüp doğruldu ve yataktan kalktı. Hızlı adımlarla banyoya ilerledi ve duş almak için üstündeki kıyafetlerden teker teker kurtuldu.
Saçlarını da kuruladıktan sonra mutfağa yöneldi ve buzdolabını açıp kapaktaki şişenin boş olduğunu görünce sessizce bı küfür mırıldandı. Sinirle ayrıldı mutfaktan tüm iştahı kaçmıştı, yoldan birşeyler alırım diye düşündü ve anahtarı cebine attıktan sonra kapıyı kapatıp evi terk etti.
Yolda gördüğü ilk pastahane de durdu ve en sevdiği poğaçalardan alıp gününü az da olsa güzelleştirmeye çalıştı.
Isırdığı peynirli poğaça ile aslında ne kadar da aç olduğunu anladı ve poğaça yemenin verdiği o mutluluk ile gülümsedi.
Cengiz: abla afiyet olsun, çay alır mısın?
Songül: saol cengiz, çok iyi olur vallahi.
Cengiz: buyur abla.
Songül: teşekkürler cengizcim saol.
Songül çaydan aldığı yudum ile yüzündeki gülümsemeyi büyüttü. Poğaça ve çay en sevdiği iki şeydi.
Genç kadın tüm gün evraklar ile uğraşmış öğle arasında da kendini yine Özkan müdür'ün yanında bulmuştu.
Songül: müdürüm gerçekten çok önemli olmasa istemezdim.
Özkan: o kadar önemli olan ne bende onu anlamıyorum zaten songül.
Songül tam ağzını açmıştı ki odaya Cengiz'in dalması ile bakışlarını ona yöneltti.
Cengiz: müdürüm önemli bı durum var.
Cengiz'in lafının bitmesi ile duvardaki ekranda karakolun girişinin kamerasının açılması bir olmuştu.
Özkan: noluyo orda?
Müdür'ün baktığı yöne baktığında kapıda teslim olmuş kameraya bakan bı adam vardı.
Songül: kim bu manyak be?
Cengiz: kendisi 7emin olduğunu iddia ediyor ve sizin ile görüşmek istiyor müdürüm
Özkan: 7emin mi? Emin misin?
Cengiz: maalesef müdürüm, kendisinin iddaası o yönde.
Özkan: sorguya alın, bi bakalım kimmiş bu 7emin
Kadın hala gözlerini okyanus gözlerden çekememişti. Bu adam kimdi ve bu cesaret nereden geliyordu çok merak ediyordu.
Özkan: hadi songül sorguya birlikte giriyoruz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fark Etmeden Senin Olmuşum // Sadgül
FanfictionGenç adam ellerini kadının ellerine uzatıp sıkı sıkı tuttu. Sadi: Ben, ben fark etmeden senin olmuşum Songül. Tüm hayatım sen olmuş. Sen olmuşum ben. Genç kadın, adamın itirafı ile mükemmel bir gülümseme yerleştirdi yüzüne, dolan gözleri ile birlik...