17. bölüm

565 49 12
                                    

Sadi: keki kakaolu yapalım bu sefer, çocuklar daha çok sever öyle.

Yaver: börek de peynirli olsun o zaman, ben çok severim de yenge.

Songül: siz nasıl istiyorsanız öyle olsun ama biraz fazla yapalım ki akşam misafire de ikram edelim dimi?

Sadi: Mahinur hanım için kek ve börek yeter mi?

Songül: yeter bence ya.

Sadi: peki karıcım.

Songül kek işini yaver ve Sadiye paslayıp kendisi de börek ile ilgilenmeye başladı.

**

Sadi: hadi songül daha markete de gideceğiz!

Genç kadın, telefonunu da cebine koyarak çıktı odasından. Ardından kapının önünde onu bekleyen adamın yanına giderek ayakkabısını giymeye başladı.

Songül: ne marketi? Markette ne işimiz var?

Sadi: çocuklara birkaç atıştırmalık alıcam, birde içecek falan. Ordan da kasaba gidip mangal için et tavuk falan almam lazım.

Songül: et olmaz Sadi, tavuk al sen. Tavuk yeter.

Sadi: etsiz mangal mı olur songül Allah aşkına saçmalama lütfen.

Songül: olması lazım Sadicim çünkü sen eğer bütün sınıfa yetecek kadar et alırsan bizim ayın geri kalan günlerinde aç kalmamız lazım. Unutma sen bir memursun ve memur gibi davranman lazım.

Sadi: peki songül buna da peki.

**

Yaver: ağam hamak da alalım mı?

Sadi, yaver'in gösterdiği hamağa baktı ve ardından tekrar yavere döndü.

Sadi: hamağı ne yapacaksın yaver? Saçmalama istersen? Hem seni taşımaz ki o.

Yaver: neden öyle dedin ağam, şişman mıyım ben?

Sadi: şişmanlık ile ne alakası var oğlum? Bu hamak dandik iplerden yapılmış ve o ipler seni taşımaz. Biz sonra sana daha kalitelisini alırız merak etme.

Yaver: söz ver ama.

Sadi: söz Yaverim söz.

Yaver: yengem bak şahitsin söz verdi.

Genç kadın bakışlarını önündeki çikolata reyonundan çekip ikiliye çevirdi.

Songül: vallahi ben şahidim ama o söz tutulur mu bilemiyorum yaver.

Sadi, şaşkın bakışlarla Songül'ün yanına gitti ve kadının elinde tuttuğu çikolatadan birkaç tane daha attı sepete.

Sadi: neden öyle dedin songül? Ne zaman verdiğim sözü tutmadım ben?

Songül: biraz düşün bence sen hangisini unutup tutmamış olabilirsin.

Genç kadın trip atar gibi arkasını dönüp ilerdeki cips reyonuna yöneldi. Sadi ise aklına gelen şey ile pis bir gülümseme yerleştirdi yüzüne ve fısıldadı kadının arkasından.

Sadi: her şeyin bir zamanı var songül Payaslı.

**

Can: yengem hocam hoşgeldiniz.

Sadi arayıp geldiklerini haber verince onları karşılamak için can gelmişti yanlarına.

Songül: hoşbulduk cancım.

Can: abi sende hoşgeldin.

Yaver: hoşbuldum koçum, ne tarafta sizinkiler?

Can: biraz ilerdeler abi, ben eşlik edeyim sana.

Fark Etmeden Senin Olmuşum // SadgülHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin