BÖLÜM-2

471 124 173
                                    

Nazlı odasında otururken kapısı çalmış ve içeri elinde iki fincan kahve ile Kerem girmişti.

Kerem: Nazlı Hanım müsait misiniz acaba?

Nazlı: Iıı evet gel Kerem.

Kerem: Müsait değilsen gideyim.

Nazlı: Yok yaa biraz dalgınım sadece.

Kerem fincanları masaya koyduktan sonra masanın önündeki sandalyelerden birine oturmuştu. Nazlı her ne kadar Kerem ile arasına mesafe koysa da iş arkadaşıydı.

Kerem: Yine çığır aşan ameliyatlara adınızı yazdırıyorsunuz.

Nazlı: Yani yapıyoruz bir şeyler diyelim. Sen de fena değilsin ama. 

Kerem: Hı-hıı, Adil Hoca ceza verdi ameliyatlara giremiyorum bir haftadır.

Nazlı: (gülerek) Başhekimimizin acıması yok bilirsin.

Kerem: Hem de hiç yok. Adam Nuh diyor peygamber demiyor yaa.

Nazlı: Umarım babamı şikayet etmeye gelmemişsindir. 

Kerem: Yok bee. Kimi kime şikayet edebilirim ki? Al birini vur ötekine hesabı.

Nazlı: Bak hâlâ atıyor.

Kerem: Tamam tamam sustum. (şakaya vurdurarak) Zaten baba-kız sizin bana bir karşılığınız var.

Konuşmadan rahatsızlık duyan Nazlı sanki telefonuna mesaj gelmiş gibi yapmıştı.

Nazlı: Kerem çok özür dilerim benim hastam kötüleşmiş sonra görüşürüz.

Nazlı hızla odadan çıkınca Kerem arkasından bakakalmıştı. 

Kerem: Yine kaç bakalım Nazlı Hanım.

.

.

.

Ali, Ferman ve Açelya yarbayın yanına gelmişlerdi.

Ali: Komutanım bizi emretmişsiniz.

Yarbay: Doğru, senden bir tim oluşturmanı istiyorum.

Ali: Tim mi? Benim bir timim vardı komutanım.

Yarbay: Önemli bir görev için İstanbul'a gideceksiniz. Geri dönüş tarihiniz belli değil o yüzden senden şu an küçük bir tim oluşturmanı istiyorum. Bu timin komutanı sen yardımcı komutanı da Ferman olacak.

Ali-Ferman: Emredersiniz komutanım.

Yarbay Ali'nin önüne dosyaları koymuştu. Ali incelemeye başlarken Yarbay sözlerine devam etmişti.

Yarbay: Açelya da artık sizinle. En güçlü kolun o. 

Ali: Evet komutanım, yeni öğrendim ben de.

Yarbay: Seç hadi.

Ali: Üstçavuş Alpay Şahin'in keskin nişancılıkta usta olduğunu biliyorsunuzdur. Onu istiyorum.

Yarbay: Güzel seçim, başka?

Ali: Yine başçavuş Ömer Günay. Harita bilgisi çok yüksek ayrıca yakın dövüşte de ödülleri var. Onu da istiyorum.

Yarbay: Güzel, devam et.

Ali: İstanbul'daki bir diğer mensubumuz Başçavuş Doruk Özütürk. O da eskiden istihbaratçıydı. Ayrıca çok yetenekli ve cesur. Bir sürü dil biliyor hem de lehçeleriyle. Her yere de çoğumuzdan daha kolay sızıyor. Onu da istiyorum.

Yarbay: Tam adamını buldun işte.

Ali: 6 kişi olduk. Fazlasına ihtiyacımız var mı? 

Yarbay: Bir tane de bomba tahribat uzmanı al istersen.

KİMSESİZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin