Kapı çaldığında Nazlı gidip açmıştı. Açelya ve Ferman gelmişti ama Ali yoktu...
Nazlı: Hoş geldiniiz.
Açelya: Hoş bulduk Nazlı'cığım.
Ferman: Hoş bulduk Nazlı.
İkisini de içeri aldıktan sonra kapıdan dışarı bakmıştı ama kimse yoktu. Salona geçtiklerinde Nazlı merakla beklemeye devam ederken kapı tekrar çalmıştı. Bu sefer de heyecanlı heyecanlı gidip açtığında karşısında Demir vardı.
Demir: N'aber Nazlı?
Nazlı: Hoş geldin Demir, gel.
Demir: (fısıldayarak) Benim ki geldi mi?
Nazlı: İçeride.
Demir salona geçtiğinde Nazlı yine dışarı bakmıştı ama Ali yine yoktu. Salona yanlarına geçtiğinde söylemeden edememişti.
Nazlı: Ali hâlâ gelmedi arkadaşlar.
Açelya ve Ferman fark saatlerine baktıklarında gerçekten de epey zaman geçtiğini fark etmişlerdi.
Demir: Trafik vardır.
Açelya: Trafik bize de vardı ama biz erken geldik.
Ferman: Ve o motorla daha hızlı gelmeliydi.
Nazlı: Ben bi arayacağım.
Nazlı cebinden telefonu çıkarıp aradığında duyduğu tek ses "aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor" olunca direkt kapatmıştı.
Nazlı: Telefonu kapalı.
Doruk: Şarjı mı bitti acaba?
Nazlı: (gözleri dolmuştu) Daha yola çıkmadan konuştuk Doruk.
Açelya: Ferman kalk gidiyoruz.
Nazlı: Nereye?
Ferman: Yolu tekrar döneceğiz.
Doruk: Ben de geliyorum komutanım.
Nazlı: Ben de geleceğim.
Doruk: Nazlı-
Nazlı: Lütfen Doruk.
Açelya: Doruk gelsin birlikte ararız.
Doruk: Tamam hadi o zaman.
Demir: E biz ne yapacağız?
Ferman: Hazır hastaneye geçme ihtimalimiz olabilir.
Demir: Ta-tamam.
Nazlı duyduklarına daha fazla dayanamazken üzerine ceketini alıp çıkmıştı evden. Kendi arabasını garajdan çıkarırken Doruk gelmişti.
Doruk: Nazlı in ben kullanayım istersen.
Nazlı: Bin şu arabaya Doruk.
Doruk yan koltuğa geçtiğinde iki araba yola çıkmıştı. Ali'nin evine giden iki yol olduğu için Nazlı soldaki yola Ferman da sağdaki yola girmişti. Nazlı gözlerinden akan yaşları tutamazken solunda kalan uçurumun kenarına bakıyordu sürekli. Bi 5 dakikalık mesafe aldıktan sonra bariyerlerin yanındaki kaskı görmüştü.
Nazlı: Doruk orada! Karşı yolda!
Doruk: Nerede Nazlı?
Nazlı hemen sağa çekip arabadan inmişti. Arabaları dinlemeden yolun karşısına atlayıp bariyerlere ulaştığında kaskı eline almıştı. Ali'nin kaskıydı bu. Doruk peşinden geldiğinde Nazlı'nın elindeki kaskı görüp hemen Ferman'ı aramıştı. Tekrar Nazlı'ya döndüğünde kaska sarılmış ağlıyordu. Yanına çöküp sarılmıştı.
