18.bölüm

300 10 1
                                    

Alinden gözünü ayırmayan barlas, alinin tuttuğu bacağını bir anda eli ateşe değmiş gibi çekmişti. Ikisi de duruşunu bozmayıp sadece birbirlerine bakıyorlardı. Alin barlasın ne diyeceğini merak ederken,barlas alinin söylediklerinin gerçekliğini alinin gözlerinden anlamaya çalışıyor aynı zamanda böyle bir şeyi duymanın zorluğunu yaşıyordu.


Barlas yutkunduktan sonra sakin bir şekilde konuşmaya  başlamıştı.

"Sarhoşsun sen,ne konuştuğunu bilmiyorsun."

Dediğinde alin dökülen göz yaşını elinin tersi ile sildikten sonra iç çekerek  cevap vermişti.

"Hep sana ait olacağımı mı zannettin?"

Barlas hiçbir mimiğini oynatmıyor sadece buz gibi bakışları ile alini öldürmeye çalışıyordu.

"Sen her zaman benimsin."

"Senin fırtınana kapılıp kayboldum ben. Beni içine çektin,beni körleştirdin,beni sağırlaştırdın, bu hayatta bir tek sana ikinci şansımı verdim."

Diyip barlasın elini kendi kalbine koyup hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştı.

"Sen burada yoksun artık barlas. Sana susuzdum barlas,senden ne istedim biliyor musun, bana sıkıca sarılıp sevdiğini hissettirmeni. Bunu bile bana çok gördün."

Barlas alini dikkatle dinliyor sevdiği kadını ne hale getirdiğini izliyordu ve içinden kendine küfür ediyordu.

"Özür dilerim cesur kız. Seni bu hale getirdiğim için,bizi bu hale getirdiğim için. "

Alin kafasını iki yana sallayarak ağlamaya devam ediyordu. Durdurmak istiyordu ama durmuyordu. Barlastan duymak istedikleri bunlar değildi. Ondan sadece sevgi sözcükleri duymak isterken her defasında barlasın pişmanlığını dinliyordu.

"Ben senden özür dilemeni istemedim. Beni sevmeni,bana değer vermeni. Ama belki de hata bendeydi. Bütün sevgisizliğimi sen de kapatmaya çalıştım. Sana ağır geldim. Kendi ateşimde seni de yaktım."

Barlas elini alinin yanaklarına yerleştirip yanağını baş parmağı ile okşuyordu.

"Deme öyle"

"Senden nefret ediyorum."

Diyerek barlastan ayrıldığında elini direkt kalbine götürüp sıkmaya başlamıştı. Kalbi göğsüne sığmıyordu. Nefes alışverişleri fazlalaştıkça sanki daha da boğuluyordu. Arkasında bıraktığı adama son kez dönüp baktığında barlasın ona doğru yürüdüğünü görünce önüne tekrar dönüp yoluna devam etmişti. Biraz daha yürüdükten sonra bir anda barlasın önüne atlaması ile olduğu yerde kalıp barlasın göğsüne ellerini yerleştirip hem itiyordu hem de aynı zamanda bağırmaya başlamıştı.

"Ya sen ne istiyorsun benden ne!!! Söylesene!!"

Diye bağırdığında barlas kükremeye başlamıştı.

"Seni istiyorum. Seni bir başkası ile hayal etmek istemiyorum. Bir başkasının sana dokunduğunu düşündüğüm an aklımı sıyırıyorum."

Dediginde alin de giderek  öfkelenmişti.

"Sen benim kalbimi istemiyorsun,sen benim bedenimi istiyorsun."

"Gerizekalısın sen! Seni çok seviyorum lan ben! Bu sikik öfkem yüzünden seni kaybediyorum. Beni tanımıyor musun lan sen!!"

"Ben artık insanları anlamak istemiyorum anladın mı?"

"Bunu bile bile benden gideceksin o zaman"

"Gerekirse giderim. Kendime kötülük yapmak istemiyorum artık."

"Ben senin için kötülük müyüm?"

CESURHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin