Kader ile sürekli bir savaş içerisindeyiz. Sürekli kendimiz için planlar kuruyoruz, hayal ediyoruz ama bunları yaparken kaderimizi unutuyoruz. Kader bize zaten bir hayat sundu ve biz de ona göre yaşıyoruz. Ne kadar kendimiz için planlar kursakta, hayal kursakta sonunda kaderimize yeniliyoruz aslında.
Ben de kendim için planlar kurdum, beni sevebilecek bir adam hayal ettim ama bir şeyi unuttum;sonunda beni kaderim bekliyordu. Kaderim barlastı. Ben bunca zamana kadar belki de ona ulaşmak için çabalıyordum,hayal kuruyordum ama farkında değildim. Şimdi sevdiğim adam yanımda her zerremle ona aittim ama eksiktim. Insan her ne kadar sevdiğim insan yanımda olunca kendimi tamamlanmış hissederim dese de barlas bütün açıklarımı kapatamıyordu. Bana çok güzel bir sevgili oluyordu, sevdiğim insan oluyordu ama baba ve anne sevgisizliğimi kapatamıyordu.
Ondan böyle bir şey hiçbir zaman bekleyemezdim. Buna hakkım yoktu ama o yanlarım eksik olunca da hayata devam etmek zor oluyordu. Üstelik benim babam bir kişiyi yine bu yönden eksik bırakmıştı. Sevdiğim adamın annesini ondan almıştı. Beni eksik bırakırken sevdiğim adamı da bırakıp gitmişti. Her defasında ona karşı nefretimi içimde bastırsam da sevdiğim adamı da yarım bıraktığı aklıma gelince gün geçtikçe daha fazla nefretim açığa çıkıyor. Barlasın her çalışma odasına gittiginde yarım saat boyunca annesinin resimlerine baktığını görünce içimden o adamı kendi ellerimle öldürmek geliyordu.
Barlas ile yaklaşık bir haftadır onun evindeydik ama gün içerisinde toplam bir ya da iki saat görüşebiliyorduk. Bir haftadır işe gitmemi engellemişti ve ben sadece gün içerisinde film izleyip spor yapıp bol bol yemek yiyordum. Evde kalmak bana hic iyi gelmemişti. Simdiden kilo aldığıma bile emindim. Her ne kadar her gün işe gideyim desem de sürekli evde kal demesi içimde korkmama sebep oluyordu. Bu kadar diretmesi beni tedirgin ediyor ve endişelendiriyordu. Neden diye sorduğumda da gelen telefonları sürekli konuşmamızı bölüyordu. Meşgul ve yoğundu. Sürekli bütün gününü çalışma odasında ya da korumaların yanında geçiriyordu. Bana ayırdığı birkaç saati ile de birlikte film izler ya da kendisi temas bağımlısı olduğu için sürekli bir yerlerime dokunup beni güldürmeye çalışıyordu. Eli Sürekli vücudumda dolaşıyor ve bu durum benim dikkatimin dağılmasına sebep oluyordu. Çok yaramazdı ve dışarda göründüğü o sert halinden eser kalmıyordu. Küçük bir erkek çocuğu gibi davranıyordu. Kızdığımda ise beni sürekli boynumdan öperek susturmaya çalışıyordu ve beceriyordu. Boynumdan öpülünce mayışıyordum. Bu durumu koz olarak kullanması hem hoşuma gidiyor hem sinirlendiriyordu.
"Alin bu ne lan elime yapışıyor"
Dediğinde kıkırdadım.
"Barlas neredeyse hamur ile dövüşeceksin"
Birlikte aktivite yapmak için cabalıyordum. O her ne kadar istemese de ben onu pizza yapmaya ikna etmiştim. Hazır alıp yiyelim demişti ama benim amacım birlikte vakit geçirmekti.
Ellerine yapışan hamurla kavga ediyordu resmen. Her ne kadar ciddi durmakta zorlansam da gülmemi bastırıp yanına sokuldum ve yanağına öpücük bırakmıştım.
"Bu öpücükle hiç yumuşamam haberin olsun. Al şunları elimden. Lan para boşuna mı kazanıyorum, niye kendimize eziyet veriyoruz güzelim?"
Diye isyan ettiğinde gülmüştüm.
"Tamam aşkım hadi ben devam edecem çık"
"Kızım alalım işte pizza zıkkımlanmak istiyorum."
Dediginde ağzına bir tane yapıştırmıştım.
"O ne demek ya, yoksa sen benimle vakit geçirmek mi istemiyorsun?"
![](https://img.wattpad.com/cover/332348031-288-k277266.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CESUR
RomanceDoğduğu gün annesi ve babası tarafından terk edilen ve yetimhanede büyüyen bunun üzerine sonucunda güçlü,korkusuz,güzel ve seksi bir kadın aynı zamanda bir o kadarda sevgisizlik ve güvensizlik üzerine endişeleri olan narin bir kadın olan alin aksel...