15

165 27 1
                                    

Selam

15'e gelmişim inanamıyorum hala

O ZAMAN BASLAYAM

***

Minho elime adresi tutuşturup kolumu sıvazladı, sonrasında ise hemen Jisung ile çalıştığı yere doğru ilerledi.

Ben ise şuan beni götürebilecek birini bulmam için bakınıyordum.

SEN GELME GELMEE

Bana yaklaşan Jeonginle hemen yönümü değiştirip adımlarımı hızlandırdım, o ise daha hızlıydı.

"Hey Felix!"

"Ne var kör olasıca" sessizce söylediğimden duymamıştı, olduğum yerde kala kalıp eskiden baba tarafımız bizi ziyarete geldiğimdeki o samimiyetsiz ama samimi güşümü takınıp arkamı dündüm.

"Buyur Jeongincim"

"Niye etrafa bakınıyorsun?"

"NEDEN NEFES ALDIĞIMIDA SORCAN MI?" kişniyo, at işte at.

"İstersen götüreyim"

"Yok ben, Ryujin'le giderim" kardeşinin adını andığımda kaşları çatıldı, sonra göz devirip yanımdan uzaklaştı.

"Niyi itrifi bikiyisin?"

"Hiy Filiix!"

"İstirsin gitiriyim"

"Ayh ne diyorum ben ya" iki yana kafamı sallayıp az önce yiyişen çiftin yanına ilerledim.

Bu sefer kapıyı tıklayacaktım, umarım dövmezler beni.

"Ryujin" diyip kapıyı iki defa çaldım, ses gelmeyinde tekrar konuştum. "Ryujin içerdemisin?" ehh yeter daha cevap veren yok açan yok.

GİRİYOM ULAN

"Ryu-" içeri bir göz gezdirdim, lakin kimse yoktu.

Neyse Ryujin'i basmadığjma şükür edeyim bari.

"Ya ben neyle gidicem şimdi"

Buraya bizi Minho getirmişti, arabasını bana verirmiydi bilmiyorum fakat verse bile daha mühim bir durum vardı o da şu ki ben araba kullanmayı bilmiyorum. Son çare jeonginin beni bırakmasını istemekti.

Az önce bıraktığım yerde duran Jeongin'e yaklaştığımda anında ağzı kulaklarına vardı.

"Jeongin"

"Noldu Ryu yok mu?"

"O nerde?"

"Bilmem, sabah buralardaydı"

"Zorunda olmasam istemem, ancak beni bu adrese götürmeni istiyorum" elimdeki kağıdı ona gösterdiğimde önce kaşları çatıldı, sonra yarım ağız gülerek bana döndü.

"Vay, Hyunjin şirketinin adresini sana vermiş demek"

"Eee, aslında o vermedi ben aldım"

"O zaman büyükde bir bela aldın" meraklı gözlerle bakarken o şoförle konuşuyordu. Sonunda kapıyı açtı ve benim oturmamı bekledi. O da yanıma geçip oturduğunda araç harekete geçti.

"Anlat bakalım, nasıl buldun sen Hwang Holding'i"

"Ben bulurum"

Burnundan güler sesler çıkarıp, bana tekrar döndü.

"Hyunjin çok kızacak, yani kimden aldıysan"

"Iıı, nedenini sorsam"

"Bak Felix, Hyunjin hiçbir zaman göründüğü kadar masum olmadı, olmayacakta. O şirkette dönen muhabbetlere emin ol iki dakika kulak asacak olsan sinir krizi geçirerek ayrılırsın oracıktan. Ya da kaçarak"

"Pekala, anladım. Bir sorum daha var, sakıncası yoksa?"

"Sor"

"Hyunjin neden burada çalışıyor, yani seyis olarak"

"Ahah, bunu soracağını tahmin edebiliyordum. Iıı, şöyle izah edeyim. Benim için" gözlerim fal taşı gibi açılmıştı, hani bu Jeonginden nefret ediyordu.

"Bundan emin misin?"

"Ah Felix yapma, geçen gün seni kucağıma aldığımda bize nasıl baktığını görmedin herhalde?"

"Nasıl bakmış ki?"

"Aslında pek sana gibi de değildi, bana baktı"

"Anladım" deyip geçiştirdim. Ay kıçım o kadar meraklıydım.

Gerçekten öylemiydi, onun için mi çalışıyordu? Ama hayır, Hyunjin o kadar enayi biri olamazdı, bu kadar düşmezdi.

Herhalde?

"Neyse, vardık sayılır Hyunjin'den yiyeceğin azarları düşünemiyorum"

"O beni azarlayamaz, her ne kadar onun şirketiyse bende ziyarete gelmişim ve bir hata görmüyorum ben bunda?" gülüp birazcık kafasını eğdi, sonrada ufak gülüş kahkahalara büründü. Bazen gerçekten onun bir piskopattan daha fazlası olduğubu düşünüyordum, gerçekten böyle düşündükçe bir tarafım Hyunjin böyle bir gerizekalıyı sevmemiştir diye kendimi rahatlatıyordum.

Sonunda o dev yapının önünde durunca biraz ürkmüştüm, onunda siyah giyimli maskeli iki adam dikilmiş, göz kırpmadan asker edasıyla duruyordu.

İçeri girmem sandığımdan zor olacak belli ki...

***

Sizce Hyunjin ve Jeongin'in nasıl bir geçmişi var?

️❤️❤️💅💅🌃

𝙍𝙞𝙙𝙚𝙧ʰʸᵘⁿˡⁱˣHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin