Merhabalar efenim 18. bölümle karşınızdayım
Şu bölümleri yayınlamak için sabırsızlanıyorum
Tutmasa bile..
***
"Jeongin bana hiç bişey yapmadı, aldın mı cevabını?"
"Bunu derken bile sesin titriyor Felix, emin misin?"
"Değilim" dedim kısık sesle, neyse ki duymuyordu, "Eminim"
"Değilim dediğini duydum Felix" LAN NASI-
"Ha? Hyunjin sende hastalık falan var bak hazır hastanedeyken git bir görün"
"Anlat Felix-" Allah senden bin razı olsun be hemşire.
Odaya dalan hemşireyle ikimizde doğrulur gibi olduk, elimdeki serumu söküp ufak bir bant yapıştırdıktan sonra çıktı hemşire. Bende Hyunjin unutmuştur diye ayaklanıp çıkışı bulmaya çalıştım.
"Hyunjin araban nerde?"
"Ne demek araban nerede, sen benimle gelmiyorsun"
"Ama, nereye gidicem?"
"Evin yok mu Felix, sırf sen yalnız başına uyuyamıyorsun diye evimi meşgul edemem hele ki bana güvenmeyen biri için"
"Ahah, öyle mi olmuş? Bana tokat atmaya çalışan Jisung'du çünkü, Hyunjin iyimisin sen? Neyine güveniyim senin"
"Madem öyle neden benle gelmek istiyorsun?"
"Nerden öğrendiğini bilmediğin şekilde, ben tek uyuyamıyorum.. Annemden sonra, özür dilerim. Bu yüzden istiyorum, ama istenmediğim yerdede duracak kadar yüzsüz yetiştirmedi beni annem o yüzden tamam.. Gelmiyorum"
NE KALDI AMA SALAK ŞEY
NE SANDI ACABA AĞLIYIP DUYGU SÖMÜRÜSÜ YAPICAMI MI?
~
Keşke yapsaymışım, bune lan gün daha yeni doğuyo ben nası eve gitcem.
Bozma Felix bi şekil gidersin otostop falan, yani inşallah.
Biraz uzaklaştıktan sonra durakta beklemeye başladım, keşke Hyunjinle gitseydim. Çünkü hava bunaltıcı derece sıcaktı, ayriyetten yorgun, uykusuz, halsizdim. Zaten Jeonginin yaptıklarından sonra, kendime gelememiştim.. Kim olsa gelir ki?
O sırada aklıma gelenle durdum, Jisung kaç gündür ne arıyordu ne soruyordu. Bu yüzden çaldırmaya karar verdim.
"Alo Jis"
"Lix? Bi sorun mu var aramazdın bu saatte"
"Jisung kaç gündür aramıyorsun beni"
"Kanka, kusura bakma annem kaç gündür bana aralıksız ev sildirttiriyo valla telefonun yüzünü görmüyom"
"Anladım, Jisung ben.. Pek iyi değilim, acaba buluşsak?"
"Olur tabiki"
"O zaman hastanenin yakınlarında bir kafe var oraya gelebilirmisin?"
"Hastane? Felix iyisin öyle değil mi?"
"İyiyim, olur mu?"
"Olur tabiki kankam, hemen geliyorum"
"Teşekkür ederim, seni seviyorum Jis"
"Bende Lix"
Bak bu gözlerimi doldurmaya yetti işte.
Hemen bulunduğum duraktan ayaklanıp kafeye girdim. En köşedeki koltuğun birine tünedim. Çok olmadan Jsiungda karşımda yerini aldı zaten.
"Kanka iyimisin, ne bu halin bir bişey mi yaptı"
"Jisung, Jeongin.."
"Ne? Noldu? Bişey mi yaptı sana!"
"Dile getirmeye bile utanıyorum"
"Ne- Felix? Üvey annenin yaptığı türden bişey değildir umarım" göz kaçırmalarımdan anlamıştı, anlamıştı işte..
"Jisung sana sarılabilirmiyim?"
Kollarını açıp beni beklerken gidip kollarına girdim, sıcak göz yaşlarım giydiği gömleğin yakalarına lekeler bırakırken o ise beni sıkı sıkı tutuyordu, sanki düşecekmişimcesine.
"O herifi öldüreceğim"
"Jisung ben hiç bişey yapamadım"
"Senin suçun değildi"
"Ama yapamadım"
"Senin suçun değildi Felix" burnumu çekiştirip azıcık doğruldum.
"Jisung nolur Changbini uyar"
"Tamam, uyaracağım endişelenme, sen bana olayı baştan aşağı anlat"
"İşte o pislik herif şey ettikten sonra, ben arabadan inip koşa koşa biryerlere koşuşturdum. Sonunda Hyunjin beni arabasına aldı, evine götürdü. Çok ateşlendim işte, beni buraya getirdi. Serum yedikten sonrada çıktım"
"Çok acıdı mı?"
"Hm hm" fark etmiş olacak ki, yarabandı olan kolumu açıp ufakça bir öpücük bıraktı üstüne.
"Unut Felix, bir suçun yok, bir suçun yok. Rahatla, kendini bırakma"
***
REK-LAM-LAR
AAAA NELER OLUYOR ÖYLEEE
Herkese Jisung gibi bir dost lazım, gerçekten...
🌠❣️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙍𝙞𝙙𝙚𝙧ʰʸᵘⁿˡⁱˣ
Fanfiction[Hᴡᴀɴɢ Hʏᴜɴᴊɪɴ×Lᴇᴇ Fᴇʟɪx] "𝙑𝙖𝙡𝙡𝙖 𝙙𝙪̈𝙨̧𝙪̈𝙣𝙙𝙪̈𝙢 𝙩𝙖𝙨̧𝙞𝙣𝙙𝙞𝙢 𝙨̧𝙪𝙧𝙖𝙙𝙖 𝙞𝙠𝙞 𝙜𝙪̈𝙣 𝙗𝙞𝙧 𝙩𝙖𝙩𝙞𝙡𝙞𝙢𝙞𝙯 𝙫𝙖𝙧, 𝙝𝙖𝙫𝙖 𝙖𝙡𝙢𝙖𝙮𝙖 𝙠𝙖𝙧𝙖𝙧 𝙫𝙚𝙧𝙙𝙞𝙢 𝙖𝙩 𝙗𝙞𝙣𝙢𝙚𝙮𝙚 𝙜𝙞𝙙𝙞𝙮𝙤𝙢" "𝙎𝙖𝙘̧𝙢𝙖𝙡𝙖 𝙅𝙞𝙨𝙪𝙣...