𝙍𝙞𝙙𝙚𝙧ʰʸᵘⁿˡⁱˣ

19

İçimin sıkıldığı bölümlere bye byeee

19'A GELMİSİMMM

FİNAL NE ZAMAN ACABA ACABA??

***

Hizli bir geçis bir haftaCIK sonra..

"Ahah, ben olsam şimdiye utancımdan ölmüştüm!"

"Aynen" diyip onayladım Jisungu.

Son bir haftada gerçekten çok iyi hissediyordum, tatilin son haftası olduğu için haliyle ekstra dolu doluydu.

Ve şuanda Jisung, Minho ve ben buluşmuş evin anasını ağlatıyorduk.

"Ah bi saniye telefon" diyerek ayrıldı Minho yanımızdan, birkaç dakika oldu olmadı hemen geri geldi.

"Bir arkadaş.. Okullar açılmadan parti düzenliyor, gider miyiz"

"Minho seninde arkadaşlarının hepsi para sıçıyo herhalde ne bu böyle haftada ikişer ikişer"

"Harbiden"

"Çevrem çok diyelim" bu dediğin3
Jisung 'ay götüm' bakışo atarken gizlice sırıttım. Ancak Jisıng fark etmiş alttan bacağıma cimdik atmıştı.

"Ah!"

"Noldu?"

"Yok bişey ya, dizim ağrıdıda biraz" o sırada ölümcül bakışlarımı Jisungdan esirgemiyordum.

"Herneyse, gidiyormuyuz?"

"Eh gelelim madem" dedi Jisung, pek benlik değildi ama gidermiyim giderim.

"Tamam o zaman ben ariyip karar vereyim, saatte geç olmuş zaten kalkayım"

"Kalsaydın"

"Sağolda annem evde bana çamaşır yıkattırma hayalleri kuruyor"

"AHAHAH"

Bir süre sonra hem Jisung, hemde Minho evden ayrılmıştı. Haliyle bende yalnız başıma kalmıştım.
Son haftadır ne Hyunjinle iki kelime ediyordum ne de Changbinle. Lakin son haftam oldupundan moral bozmamaya ve akışına bırakmaya karar vermiştim.

KAFAYI BOZ BOZ NEREYE KADAR YANİ??

Yarın için giyeceğim birkaç parça çıkardım, ne zamandır giymediğim o takım bana oradan göz kırpıyordu.

Gayet sade ama göze çarpan bir parçaydı, en azından hoşuma gidiyordu. Giymeye de hiç fırsatım olmamıştı.

Denedikten sonrada bedenime tam oturduğunu fark ettim ve ütülemek için ütü masasına koydum. Ayakkabı olarak da klasik birşey tercih edebilirdim.

Beni görüntülü arayan Jisungla durdum.

"Noldu Jis?"

"Kanka bu mu bu mu?" derken elinde iki tane ceket tutuyordu, ikiside çok güzeldi.

"Yanii ikiside güzel, ne giyeceksin ona göre seçeyim?"

"Siyah giyerim sanırım"

"O zaman şu sağdaki"

"Bu mu? Bende öyle düşündüm, sen ne giycen, sakın bana kot tişört deme"

"Saçmalama be, şunları" elimle ütü masasında duran parçayı gösterdim.

"Ohaa, ne zaman aldın sen onu!?"

"Bilmem duruyomuş"

"Keşke bana verseydin bi kaç kere giyerdim"

"1.69 biri için biraz uzun değil mi?" diyerek kıkırdadım.

"Sensin 1.69, sus şimdi. Nasıl bir makyaj yapiyim?"

"Öff Jisung, donunuda seçeyim mi?"

"Ha doğru kanka omu-"

"Tövbe tövbe"

"Yarın sana gelim mi?"

"Gel beraber geçeriz partiye"

"Olurr"

"Hadi kapıyorum ben yatcam"

"Tamam yarın görüşürüz!"

Yatağa uzanıp yarını düşledim biraz, kimler gelecekti? Rahat olabilecekmiydim? Daha bir sürü şey..

~

Kapınjn beş milyonuncu kez çalöasına katşın yataktan fırlamış kapıyı settçe açmıştım, gelen tabiiki Jisung'du. Elinde bir sürü şey vardı, almam gerekirken mal mal bakıyordum.

"Felix alsana!"

"Bağırma be üf" ayılamamıştım ki, yalpalaya yalpalaya poşetleri mutfağa götürdüğümde Jisung neşeli neşeli salondaki koltukların birine atıvermişti kendisini.

"Ohoo Felix, git elini yüzünü tıka be  kahvaltıyı hazırlicam" onaylamaz şekilde başımı sallayıp banyoya yöneldim, yüzüme buz gibi suyu çarptığım an bugün parti olduğu, hazırlanmam gerektiği daha daha daha önemlisi saçımı boyamam gerektiği aklıma geldi.

"Hii! Jisung koş!"

"Noldu!?"

"Ben bugün saçımı boyayacaktım, nasıl yapcaz!"

"Ne demek nası yapcaz, boyicaz işte"

"Öyle kolay mı?"

"Üf boş yapma Felix kolay tabi evde boya varsa tabi"

"He vardı, sorun yok o zaman"

"Hadi gel kahvaltıya yardım et"

"Tamam geliyorum!"

***

FELİXSİN KOMBİNİ TAHMİNLERİ ALİYİM👇