18 günün sonunda her üye 6-7 mücadele kazanmış, herkes yorgunluktan köşelere bir yerlere yığılıp uyuyakalmıştı.
Shijian odasındaydı. 1 pencere bir de 1 taştan sürgülü kapı ve taş masadan başka bir şey yoktu ama yine mutluydu, bir süreliğine bile olsa.
16 Aralık. Yola çıktılar. Gündüz olmasına rağmen şehir hava kirliliğinden kaynaklı olacak, çok karanlıktı. Güneş yeni yeni parlamaya başlamıştı uzak tepelerin arkasından. Shijian en önde Leen ile birlikte ekip arkalarında olacak başlarında kapüşonlar ve şapkalarla ilerliyolardı merkeze doğru.
Yönetici ülke olarak geçen Land of Gulliver'in başkenti Ausolon'da, Merkezin tam ortasında bulunan Saray'ın baş koltuğunda oturuyordu Armaros.
Dönemin en cimri, en pislik kralıydı.
İnsanlara işkence çektiriyor, suçsuzları hapse atıyordu. Üstelik insanlar bumu normal karşılıyorlardı, "O bir kral, ne yaptığını biliyor." kafasındaydılar.
Çok zeki, ama çok saf bir canlı türüydü İnsan.
Shijian da onlardan biri. Bir İnsan.
Shijian da saflardam biri olacak ki, yürürken yolda kralı öve öve bitirememişti. Övgü diye kralımız çok iyi yalan söyler. Dahi dedi ama bunu hiç olumsuz karşılamadı, hatta bunun üzerine çok mutluydu.
Ah aptal İnsanlar, "zekileştireceğiz" adı altında göz göre göre kandırılıyorlar krallar tarafından. Yazık.
Konuşa konuşa konuşa geçti zaman, merkeze vardılar.
Shijian diğer insanların aksine sebebini bilmese bile Armaros'tan nefret ederdi, çünkü güç nefret etmesini emredip sebebini söylememişti.
Güç bana fısıldamıştı, sana sebebini söyleyemem ama Armaros ile tanıştığın gün, ondan nefret edeceğin gün olacak demişti.
O günden beri en büyük nefretim Armaros'tur. Ama yine de, o güçlü vr zeki bir kral, ne yaptığını bilir.
Shijian, kral tam bir aptal. diye dalga geçti Dolion.
Shijian'ın gözleri öylesine açılmıştı ki kaşları alnını küçültmüştü.
O. Zeki biri. Ona laf atmak kimsenin haddine dahi olamaz. O bir KRAL.
Pekala... işimiz zor.
Kiminle konuştuğuna dikkat et.
Ekip merkeze doğru shobet ede ede ilerlerken, yanlarından ellerinde ağzına kadar dolu 2 kova su taşıyan bir adam sanki bir yere yetişmeye çalışırmışcasına koşturuyordu. Ekibin yanındam geçerken onlara laf attı,
İLERİDE YANGIN VAR VE SİZ YÜRÜMEYİ Mİ TERCİH EDİYORSUNUZ, HİSSİZLER!
Deyip yoluna devam etti.
Hissizim.
Dedi Nix arkadan hissizce.Sağa sola bakınarak taşlı yollarda ilerleyen Rieka yanında yürüyen Nix'e sinirli ama kısık bir ses tonuyla,
Tamam tamam anladık, duygu yok, Nix'in duyguları yok, anladık.
Nix'in bakışları değişince Rieka göz göze
gelmemek için eldivem grçirdiği elleri ile onun olduğu tarafı görmesini engelliyor.Uzun ve kaotik konuşmalar ve sohbetlerle dolu bir yürüyüşün ardından sonunda saraya varan ekip
Shijian'ın konuşmasını bekliyordu.Bekledikleri gibi olmadı tabii.
Armaros odasının süslü ve altın kaplamalı duvarlı balkonunda, saf altından koltuğunda oturuyor, Shijian ve ekibini izliyordu dikkatlice. Yanındaki şövalyeye şu grubun yanındaki askere bildir, siyah saçlıyı bana getirsin, dedi parmağıyla Shijian'ı işaret ederken, pislik bir gülümsemeyle.
Şövalye odanın kapısının önündeki korumaya, koruma merdivendeki korumaya, o da sarayın girişindeki askere bildirdi sırayla.
Siyah saçlı hanım, Kral'ın istrği üzerime bizimle geliyorsunuz. Kıpırdama istemiyorum.
Hey nereye? KİME DİYORUM? BIRAKSANIZA BENİ-
Bu kadar kargaşa ve gürültü yeterli. Dedi tam önünde duran Armaros yine o yapmacık gülüşüyle. Yukari çıkıyoruz, Shijian.
ismimi biliyor... diye içinden geçirdi Shijian, kralon odasına cesur adımlar atarken.
Hoşgeldin, uzağım.
Güç'ün bana verdiği emirlere uyarsak, sizinle konuşmam katiyen yasak.
O zaman, yaz.
Kral gerçekten çok kurnazdı. Güç'e ihaneti ile bilinmesinin sebebi de bu kurnazlığıydı, Güç'ü kandırmıştı.
Shijian'ın önünr bir kağıt bir de kalem koyan Armaros'un gözlerinin içine içine bakıyordu Shijian, amcasının gözlerinin içine.Madem Amcanla konuşamıyorsun, yaz o halde, 18.000 yıldır hayatta oluşunun sırrını.
Amca mı? Amcam...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sönük Ateşin Bıraktığı İz
Science FictionFarklı evrenlerden seçilmiş 9 çocuk, evrenler arası barışı düzenlemek için yaratıcı tarafından görevlendiriliyor.