Dün banyoda gördüğüm rüyadan sonra zar zor kendime gelmiştim. Beni gerçek dünyaya döndüren telefon, arkadaşımdan gelmiş, buluşup kahve içmiş ve dedikodu yapmıştık bol bol.
Akşama kadar onunla takıldıktan sonra, eve dönerken yağmur başladı. Evden çıkarken hava iyi olduğu için arabamı almamıştım. Normalde her yere arabamla giderdim. Ama bu sabah almamıştım.
Yağmur iyiden iyiye bastırırken, el kaldırdığım bütün taksiler es geçiyordu. Muhtemelen doluydu hepsi. Ben de artık ümidi kesmiş, otobüs durağına doğru yürürken, arkamdan korna sesi duydum. Bakmadım tabii. Bir iki kez daha çaldı, yine bakmadım. En son, birinin ismimi söylediğini duydum. 'Leyla Hanım!' diyordu biri. Bu kez arkama dönüp baktım. Atalay'dı bu...
"A-Atalay bey?" dedim sorar gibi. Arabasından inmişti sesini bana duyurmak için. Yanıma geldi ve kolumdan tuttu.
"Hadi arabaya geçin birlikte gidelim. Çok yağmur yağıyor." dedi. Başta geri çevirdim ama çok ısrarcıydı. Bu yüzden kabul ettim. Hem de çok yağmur yağıyordu. Sırılsıklam olmuştum. Giydiğim ince beyaz etek ve üstümdeki beyaz gömlek, vücuduma yapışmıştı.
"Bu yağmur nereden çıktı ki? Hava çok güzeldi halbuki." dedi Atalay. Başımla onayladım ben de.
"Öyle. Hava güzel, biraz yürürüm diye arabamı almadım. Yağmur yağacağı tuttu. Sırılsıklam oldum." dedim sıkıntıyla. Göz ucuyla Atalay'a baktığımda, bedenimi süzdüğünü fark ettim.
"Evet. Umarım hasta olmazsınız." dedi gülümseyerek. Elini vitese attığında, elinin bacağıma değdiğini hissettim ama sesimi çıkarmadım. Yanlışlıkla olmuş olabilirdi.
"Umarım." dedim hafifçe bir tebessümle ve eve dönüş yolunu izlemeye koyuldum.
...
Eve adım atar atmaz, ıslak kıyafetlerimden kurtulmaya başladım. Daha kapının önünde gömleğimi çıkarmaya başladım. Odama geçtiğimde, gömlek elimdeydi. Odamdaki banyoya geçip, kirli sepetine attım. Etekten de kurtuldum ve kendimi yatağa bıraktım sırt üstü.
Çok yorgundum ve hâlâ şakır şakır yağmur yağıyordu. Gözlerimi cama çevirdim ve yağmuru izlemeye başladım yattığım yerden. Gözlerim yağmuru izliyordu ama aklım başka yerdeydi.
Dün gördüğüm rüyada...
Atalay'la küvette öpüşüyordum rüyamda. Ne alakaydı ki? Nasıl olabilirdi bu? Ondan etkilenmiş olabilir miydim? Belki de öyleydi.
Atalay yakışıklı biriydi. Geniş omuzları, kumral teni, yeşile çalan ela gözleri vardı. Saçlarını geriye tarıyordu hep. Yani onu hep öyle gördüm daha doğrusu. Uzun boyluydu. Tahminimce, 1.80 ya da 85 civarı. Aramızdaki boy farkına dayanarak diyorum bunu.
Atalay'ı düşündükçe garip şeyler hissetmeye başladım. Kalbim bir başka atıyordu sanki. Yatağımda çamaşırlarımla uzanırken, gözlerimi kapattım.
Elim, benden bağımsız bir şekilde kadınlığıma gitti. Elimi gezdirdim çamaşırın üstünden. Bu elin, Atalay'ın eli olduğunu hayal ediyordum gözlerim kapalıyken. Bedenim kavruluyor gibiydi. Yanıyordum sanki. İki yıldır kimseyle ilişkiye girmemiştim.
Gözlerim kapalı bir şekilde, Atalay'ın vücudumu dudaklarıyla keşfe çıktığını düşünmeye başladım. Sonra aklıma arabadaki anlar geldi. Bedenimi süzüşü geldi gözlerimin önüne. Arabayı bir kenara çektiğini ve arabada seviştiğimizi düşünmeye bile başladım, sınırsız hayal gücümle.
Elimi çamaşırımın içine soktuğumda, ıslandığımı fark ettim. Hızla okşamaya başladım, ilgiye muhtaç kadınlığımı. Gözlerimin önünde de Atalay'la sevişiyordum hayalimde.
Elleri bedenimde geziyor, dudakları göğüslerimle ilgileniyordu. Erkekliği de, kadınlığımı dolduruyordu. Bunları düşünürken, aldığım zevki anlatmam mümkün değil. Şuursuzca inliyordum sadece.
Fazla sürmeden, Atalay diye inleyerek boşaldım sarsılarak. Kendim bile şaşkındım bu kadar istekli olmama.
Birkaç dakika sonra, yaptığım şeyin utancı çöktü üstüme. Resmen evli bir adamı arzuluyordum ve bu adam benim kiracımdı. Bu durumdan hemen vazgeçmem lazımdı. Hemen!
Atalay'ın ağzından da gelsin mi bir bölüm?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİRACI (+18)
RomanceKocası yıllar önce ölen Leyla, evli olan kiracısıyla aşk yaşamaya başlar. Peki bunun sonu nereye varacak? Bu yasak aşk nereye kadar sürecek? +18 sahneler olacak. Rahatsız olacaklar okumasın. 12.03.2023 - 18.06.2023
