7| İlk gerçek öpücük

13.6K 160 9
                                    

Eve girdiğimizde, ikimizde kapının önünde dikildik kısa bir süre. Şu an ne yapacağımı bilmiyordum. Kalbim heyecanla atıyordu.

"Sen geç içeri. Zaten biliyorsun salonu. Geliyorum ben de." dedim. Atalay, başıyla onaylayıp salona geçti. Zaten daha önceden kontrat için gelmişti. Bu yüzden biliyordu yolu.

O salona geçince, ben de odama geçtim,üstümdeki fazlalıklardan kurtuldum. Sadece siyah etek ve kırmızı gömleğim vardı üstümde. Etek, dizlerimin birkaç parmak yukarısındaydı.

Saçlarımı, büyük topuz tokasıyla gelişigüzel topuz yaptım ve salona geçtim. Atalay krem renkli berjer koltukta oturuyordu. Ben de uzun koltuğa oturdum. Tam caprazımda duruyordu. Ona doğru dönmüştüm bu yüzden.

Bir süre sustuk. Ne o bir şey dedi ne de ben. Ben, zaten onun konuşmasını bekliyordum. Asıl konuşmak isteyen oydu.

"Konuşmak istediğin bir şey vardı sanırım?" dedim sessizliği bölerek. Atalay, başını salladı yavaşça.

"Evet Leyla. Asansörde de dediğim gibi, son günlerde benden kaçıyorsun ve ben bunu anlamıyorum. Neden?" diye sordu. Önüme düşen kakülleri, kulağımın arkasına sıkıştırmaya çalıştım ve cevap verdim.

"Senden kaçmıyorum Atalay. Bunu az önce de söyledim. Bunun için bir nedenim yok." dedim. Bir şey demeden ayaklandı ve bana doğru döndü. Ben de ona bakıyordum.

"Peki neden günlerdir beni perdenin ardından izliyorsun? Ben binadan çıkınca çıkıyorsun dışarı. Beni gözlüyorsun ve ben çıktıktan sonra çıkıyorsun dışarı." dedi ve bana doğru eğildi. "Eğer beni görmek istemiyorsan bilmek hakkım." dediğinde yutkundum. Ne kadar yanlış anlaşılıyordum...

"Hayır." dedim dibimde duran yüze bakarak. "Seni görmek istememekle alakası yok bunun." dedim. Kendini üstümden geri çekti. Sessizce derin bir nefes aldım. Bana yakın durunca aklım duruyordu sanki.

"Neyle alakası var?" dedi. Bu konuda neden bu kadar ısrar ediyordu bu adam?

"Atalay ben..." dedim ve ayaklanıp, pencereye doğru yürüdüm. Yine yağmur başlamıştı. Yavaş yavaş şiddetini artırıyordu. "Ben de anlamıyorum kendimi. Son günlerde bana ne oluyor bilmiyorum?" dedim ve arkama döndüğümde, Atalay'ı dibimde buldum. Bu kadar yakınıma ne zaman gelmişti?

Sessizce yutkundum sadece. Nefesimi bile tutmuştum şu an. Kalbim çok hızlı atıyordu. Belki Atalay bile duyuyordu sesini.

"Aynısını ben de yaşıyorum. İnan bana." dedi fısıldar gibi. Gözlerimi kapattım. Şimdi bayılacaktım heyecandan. "Ama ben ne olduğunu biliyorum. Anlıyorum." dedi hâlâ fısıldar gibi çıkan sesiyle. Nefesi yüzümü okşuyordu. Bir şeyler demek ihtiyacıyla dudaklarımı araladım ama tek kelime edemedim. Sustum sadece.

Tam gözlerimi açacağım sırada, dudaklarımda bir baskı hissettim. Atalay, dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı...

KİRACI (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin