oy vermeyip, yorum yapmadığınızda üzülüyorum😭
———
Sessizlik, kanser gibi usul usul tüm eve sızmış, her yere o öldürücü tohumlarından tane tane bırakmıştı. Sasuke ve Itachı kendi içlerine daha çok çekilmişti, gece yarısı geliyorlar ve erken saatlerde yine anlamlandıramadığım yerlere gidiyordu.
Ben ise bana gelen dosyalarla ilgileniyor, dosyaları hazırlıyor ve birçok kanıtla uğraşıyordum. Bunun dışında ise birçok müvekkilimi ajansında çalıştığım diğer avukatlara bırakmak zorunda kalmıştım.
Değişen pek bir şey yoktu. Olan cinayetten de bir haber yoktu, en azından ben neden olduğunu bilmiyordum. Tek bildiğim dava ile ilgili meselelerdi. Dava ise pratikte oldukça kolaydı, önemli olan fazlaca delil bulmak ve arazinin asıl sahibini bularak bunları Uchıhalara sevk etmekti.
Zira yakuzaların hakim karşısına geçip, bu kanıtlarla arazi dilenecekleri falan yoktu. Beni de aracıları olarak kullanıyordu ve açıkçası birçok kişi ben farkında dahi olamadan düşmanım kesilmişti.
Hayatım apaçık ortadaydı. Bu işi kabul etsem de etmesem de, iki ucu boklu değnekti ve ben açıkçası bazen ne yapacağımı bilemiyordum. Kafayı yiyecek gibi oluyordum, özellikle de gezebileceğim sınırların bu büyük eve ait olan bahçe olduğu gerçeği yüzüme çarptıkça daha da kötüleşiyordum.
"Sikeyim!" diye mırıldandım ayağımı sandalyenin kenarına çarparken. Acı tüm vücuduma şok misali yayılmış, etrafımdakileri fark etmeme neden olmuştu. Sasuke gelmiş ve eline hazırladığım dosyalardan birisini alarak incelemeye başlamıştı bile, ben daha fark etmeden.
"Ne zaman geldin?" diye sordum irislerim duvarda asılı olan saate kayarken. Neredeyse iki haftadır bu adama ve saçma sapan davranışlarına maruz kalıyordum. Pekala davranış konusunu abartıyor olabilirdim lakin geceleri onu o kadar fazla görüyordum ki, ben farkında dahi olmadan artık gözlerim onu arıyordu.
Daha doğrusu ben kabul etmek istemesem dahi Sasuke'ye fazlasıyla alışmıştım. Benimle konuşmasına yahut aramızda bir şeyler olmasına gerek yoktu. Ben yalnızca onun varlığına alışmıştım ki, zaten iki haftadır çevremde sık sık görüyordum. Bunun olması kaçınılmaz gibi bir şeydi.
"Bilmem, geldiğimden beri elindeki dosyayla kavga ediyorsun. Sandalyeye çarpmasan beni göreceğini dahi zannetmiyorum."
Ukala bir şekilde cevap verişi kaşlarımın çatılmasına neden olurken sesli bir şekilde nefes verdim. "Yani, ne de olsa yalnızca dosyalarla kavga edebiliyorum." diye mırıldandım bıkkınca.
"Ne o, kavga etmek mi istiyorsun?" demişti arkasına yaslanırken "kavga etmen için seni daha iyi yerlere götürebilirim."
Kaşlarım havalandı ve "Eğer beni bir yerlere götürecek iznin varsa şayet dışarıya götür." dedim "neredeyse iki haftadır dışarı çıkamıyorum."
Gözlerini devirdi, bu Sasuke'de gördüğüm nadir duygu devinimlerinden birisiydi ve açıkçası şaşırmıştım. Tabii, şaşkınlığım saniyelikti ve Sasuke'nin dediklerini duyana kadardı.
"Olayların içerisinde olmana rağmen, ne kadar tehlikede olduğunun nasıl farkında olamıyorsun?"
Kaşlarım çatıldı ve "O kadının ölmesinin benimle bir alakasının olmadığını sen de ben de biliyoruz Sasuke." dedim hızla ayağa kalkarak "Sen yalnızca kendini düşünüyorsun, tabii bana bir şey olursa farklı bir avukat bulmak zor olacaktır."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Two Life | Sasunaru
FanfictionSasuke yakuzaydı ve Naruto ise sıradan bi' avukat. top: sasuke bottom: naruto [ naruto x sasuke ] [ yakuza alert ]