8. BÖLÜM

5.8K 462 15
                                    

Yazardan

Sercan inatla abisine bakmamaya devam ederken Barbaros dikkatle onu inceliyordu. Sercan konuşana kadar gıkını çıkarmayacaktı.

"Bana öyle bakmaya devam edicek misin?"

Sercan pes ederek elleriyle sabırsız bir şekilde konuşurken Barbaros tebessüm etti. Kardeşinin bu hallerini çok iyi tanıyordu. O da ona işaret diliyle cevap verdi.

"Sen benimle iletişim kurana kadar buradayım. Bak ne hissettiğini anlayamam. Fakat kendini geriye çekmeni istemiyorum. Kusura bakma bu konuda sana fazlaca katı davranacağım."

Barbaros kardeşinin kendini geriye çekip kız kardeşiyle tanışmaktan çekineceğini anlıyordu. Aralarında soğukluk oluşsun istemiyordu. Eskiden onlar abi kardeş , arkadaş her şeylerdi. Yaşadıkları olay onlara çok şey kaybettirmişti.

"Buraya geldiğinde bana nasıl bakacağını görmek istemiyorum. Dayanamam abi. O gün gözümün önünde yaşananları her yüzüne baktığımda göreceğim . İçimdeki pişmanlık siz ne kadar deseniz de geçmeyecek. Belki beni istemeyecek bile."

Sercan omuzlarını yenilmişlikle indirip gözleri dolu dolu konuştu. O kendini her konuda eksik hissediyordu. Barbaros kardeşinin yanına oturup elini omzuna koyarak göğsüne çekti.

"Sana ne kadar dersek diyelim o his geçmiyor değil mi? Ama gün gelicek o senin yüzüne gerçekleri vurduğunda kendinden neleri mahrum ettiğini anlayacaksın aslanım. O zaman peşimden koşmanı zevkle bekliyor olacağım."

Sercan ne kadar göz devirse de içindeki heyecanı,umudu kendisi biliyordu.

.........................

Canan'dan

"Kız bildiğin bu o komiserin kızı mı şimdi?"

Nermin Teyze ısrarla otuzuncu kez aynı soruyu sorunca nenem bıkkınlıkla başını salladı. Gülmemek için dudaklarımı ısırırken kucağımdaki  Arslan'a döndüm.

"Canan bu oyunu yükliyim mi telefonuna?"

Tatlı tatlı bana bakarken ben bu çocuğu nasıl red edicektim.

"Yükle bebeğim. Bak şuraya bas yüklenir."

Telefonumu eline almış incelerken dikkatimi tekrardan hanımlara çevirdim.

"Hatice Sultan biz kızımı ahada şurdan şuraya bırakmayız dedin inşallah. Valla ben bırakmam."

Sinem Teyze gaza gelmiş şekilde konuşurken gülmeden edemedim. Onlarla görüşme isteğini zorlukla bastırdığımı söylememem lazımdı galiba.

"O komiser geçen kafede kriz geçiren çocuğun babası işte. Abin mi oluyor o senin o zaman? Ay nolmuş acaba?"

Kaşlarım havalanırken sordum.

"Ne kafesi ya?"

"Kız komiserin karısının orası o bakıyor bayadır oraya. He doğrusu seninde anan oluyor. Valla hâlâ şaka gibi geliyor kuzum."

Herkes tekrardan kendi aralarında konuşmaya başlarken aklım kriz geçiren abime takıldı. Nolmuştu? Umarım ciddi bir şeyi yoktur. Aklımdan fazlaca paranoyak düşüncenin geçmesiyle başımı iki yana salladım.

"Alo ben Arslan. Kim? Canan mı? Hayır o benim ablam değil biz onunla evlenicez."

Şok içinde telefonla konuşan Arslan'ın elinden nazikçe telefonumu aldım. Arayan yabancı numara ile geri aramaya döndüm.

CAN'IMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin