otuz birinci bölüm

5.9K 479 116
                                    

bu bölüm yorum çoğunluğuna göre diğer bölümü atacağımı söyleyerek giriş yapıyorum, keyifli okumalar!

Yazar ;

Çağan yaptığı Quiz ile sessiz sınıfa bir bakış attı. 11. sınıf öğrencileri büyük bir dikkatle önlerinde ki yazılı Quiz sınavına odaklanmışlardı.

Ufak bir sınavdı, her ay yapılan 40 soru barındıran bir sınavdı. 40 dakika içinde 40 soru. Artık onlar için çocuk oyuncağı olması gerekti.

Ama 20 dakikadır sıraların arasında gezdiğinden dolayı baktığı kağıtlar ile umutsuzca iç çekti. Daha ilk sayfayı bile bitirememişlerdi. Üç sayfa ne zaman bitecekti?

Sıkıntıyla burun kemeriyle oynadı. İlk defa sıkılıyordu, daralıyordu. Mesleği olan bölüm onun çocukluk yeteneğiydi. Sıkılmazdı, severek anlatırdı bildiklerini.

Ama şu kaç aydır boğazında bir el vardı ve arada onu serbest bırakır sonra bir anda nefessiz kalmasını sağlıyordu. Ve Çağan iki gündür nefes alamıyordu.

Düşünüyordu, yaptıklarını, yapması gerekenleri, olanları hep düşünüyordu.

Yine düşünüyordu.

Yutkundu ve masasına yaslandı. Saatine baktığında 10 dakika kaldığını gördü. Bazıları üçüncü, bazıları ikinci sayfaya geçmişti. Öğrencilerine bir tık acıdı. Sadece iki saniye..

Bu sınıfta tek dersi vardı. Diğer iki saati D sınıfındaydı. 10/D. Deniz'in sınıfı. Deniz hem kendi adının baş harfi, hemde soyadının baş harfi olan bir sınıfa düşmüştü.

Çağan böyle tesadüfleri severdi. Kimse dikkat etmez ama o her ayrıntıya bakardı. Sessizce gözlemlerdi, sorgulardı, kafasında oturturdu her şeyi.

Çocukkende öyleydi. Daha 5 yaşlarında boyama kitaplarında ki karakterlerin hikayelerini öğrenmeye çalışır, öğrenemezse ondan küçük olan kardeşine başka bir hikaye anlatırdı. 10 yaşında şiir kitaplarına sarmıştı, 13 yaşında klasik kitaplar okumaya başlamıştı. 15 yaşında romanlara sarmıştı.

Her yaşında yeni bir şey öğrenmiş, zihnini olgunlaştırmıştı. Kurslara gitmiş, sıkı sıkı çalışmış ve bildiklerini herkes bilsin diye Edebiyat öğretmeni olmuştu.

Zihnindeki düşünceleri bölen tiz sesli zil oldu. Öğrenciler telaşa kapılırken doğruldu ve ellerini çırptı.

" Kalemleri sakince bırakalım ve kağıtları getirelim, lütfen. " diye seslendi. Yüksek sesli sitemler ile kağıtları topladı ve çantasını alarak sınıftan çıktı.

Bir kaç öğrenci o koridordan geçerken sorular sordu, o cevapladı ve sonunda öğretmenler odasına girdi.

Kendinden bir yaş büyük olan erkek kardeşi ile çantasını bırakarak bir kahve kaptı ve yanına çöktü.

" Hayırdır, sıkılmışız? "

Gelen soru ile bıkkınca abisine baktı.

" Bana tokanma, yeni sınavdan çıktım. Fazla uykum var. " dediğinde kardeşinin haline güldü Çınar.

" Bu ders sınıftaydım bende, sınıfın cezası vardı. Susmak bilmediler, kafam kazan gibi. Diğer ders cezayı siktir edip çıkarıcam. Çekemem seslerini. " diye sitemlendi o da kahvesini yudumlarken.

AŞİRET KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin