yirmi beşinci bölüm

9.7K 728 189
                                    

Abilerimizin karakterleri değişti.. 8.Bölüme bir uğrayın, yorumlayın.

İyi okumalar!

Yorum ve oyları unutmayın 😡😠🤬🤫☺️🤡

Kuzenleri yazayım şuraya, kafanız karışmasın ;

Meral
Meryem
Kadir
Agah
Emir
Fatih
Ferit
Güneş
Efecan


Yerli yersiz gelen özgüvenimin, hıaamınaa. Adam bana bastonuyla vursa uçan balina misali kanatlanırdım. Hakkıydı.

Efecan bana inanmazca bakarken ortalık sessizliğe gömülmüştü. Dede bey ise pür dikkat bana bakıyordu. Bende ona. Dik dik bakışmamızı bölen bir anda sırıtmaya başlamasıydı.

" Kerim'in anlattığı kadar gözü karasın. Aferin. " dediklerine anlam veremezken yavaş yavaş üstüme gelmeye başlaması ile iç sesim çığlık çığlığa gelme üstüme diye bağrıyordu.

Haklıydı. Yaşlı falan ama, boyumun üç katı falandı adam. Baya yapılıydı.

Sulak yerde büyümüş, normal.

İç sesimin yaptığı espiri bedenimi buz kestirdi. O nasıl soğuk espiriydi ayol.

Düşüncelerimle birlikte önümde duran dede bey elini uzattı. Anlamazca bir kaç saniye baksamda Efecan öksürünce hızla elini tutup çeneme koydum ve alnıma değdirdim. Elini çekerek omzuma koydu ve beni baştan aşağı süzdü.

" Anneannene çok benziyorsun. " galiba fısıltısını sadece ben duymuştum. Bu tüm duygularımı açığa çıkarmama yetmişti.

Sabahtan beri öğrendiğim şeyler, son olarak öğrendiğim ile gözlerimin dolmasına yeterli olmuştu.

Şahin Demirdağ annene benziyorsun demişti. Hayır, ben ona benzemiyordum. O annesine benziyordu ve bende annesine benzemiştim.

" Odama gidelim. İkimiz. " herkese bakarak kurduğu cümle ile saygıyla onayladılar. Gözlerimi kırpıştırarak yaşları gönderdim ve uzattığı koluna girdim. Merdivenlerin diğer kısmını çıkarak yavaşça üst kata geçtik.

Kısa yol bitene kadar sessiz kalmıştık, ve sadece ona destek olmuştum. Sonunda kahverengi bir kapıda durduk. Yavaşça kapıyı açarak kolumdan çıktı ve bastonu ile içeriye girdi.

" Gel. " dedi, içeriye girererek ardımdan kapıyı kapattım. Önümüzde duran etrafı tülle çevrilmiş yatağa oturdu. Bastonunu kenarıya sabitleyerek, yılların getirdiği buruşukluk dolu elini yatağın boş kısmına, yanına vurdu.

Yavaşça yanına ilerledim ve oturdum. Elimi elleri arasına alarak bir kaç saniye okşadı.

" Sana anneni kötülemiyeceğim. " kurduğu cümle ile gözlerine baktım. Gözlerimiz benziyordu.

Ela gözlüydü. Gözlerimi ondan almıştım sanırım.

" Ama o kötü. " mırıl mırıl konuşmam ile güldü. Başını iki yana salladı.

" Hayır, evlat. Aşk kötü. Aşk, her şeyi yaptıran bir virüs. " Mardin'e özgü olan ağız şivesi yoktu. Modern bir şekilde konuşuyordu.

Merakla onu dinledim.

" Annen aşık oldu. Ve aşkın virüsü onu ele geçirdi. Hatalar yapmasına sebep oldu. Tıpkı ben ve anneannen gibi. " anlamayarak ona baktığımda tekrar güldü. " Bu topraklar bir çok hatanın hikayesini örtüyor, evlat. "

AŞİRET KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin