shakira - she wolf dinleyerek yaziyorum tum bolumleri ahahshakska sarkinin ritmi melodisi falan beni havaya sokuyor ahahsjsk okurken dinleyebilirsiniz 🫶🏻
❆ * ❆
''Hala bok kokuyorum ya,'' dedi Hoseok kahvesinden bir yudum alırken, ''Yemin ediyorum bak. Herkesin bokunu bana temizletti adam. Taehyung götü kim bilir komutana neler neler anlattı var ya o yemekteki adamdan eser yoktu. Biri sıçtı, sıçanın arkasından hemen beni gönderip temizletti.''
Jeongguk dinliyormuş gibi hımladı. Açık konuşmak gerekirse Hoseok'un bok temizleme anıları hiç umurunda değildi. Hak etmişti sik kırığı, oh olmuştu ona. Keşke kendisi de gidip bir posta sıçsaydı da temizleseydi eşek.
''Ulan ben bok temizlemişim, anlatıyoruz sana burada hiç umurunda değil.'' Hoseok homurdandı. Yaklaşık yarım saattir duvarla konuşuyordu. ''Askeri okulu ben bok temizlemek için mi okudum lan?!''
Jeongguk, 'Kanka yeaa ben daha büyük sıçtım ve bokumu temizleyemiyorum sen azından temizlemişsin,' diyemedi. Harbiden fena çuvallamıştı. Bir bir ettiği o büyük laflar yavaştan götüne giriyordu.
Olayı en başından açıklamak gerekirse işler biraz karışmıştı, dün akşam yanına gittiği şeytanımsı varlık tüm beyin hücrelerini ele geçirmek üzereydi hatta geçirmiş bile sayılırdı. Jeongguk bunu anlar anlamaz yanından aceleyle kaçmıştı da işte o tatlı kokusundan, bakışlarından, gülüşünden kaçamamıştı. Durum vahimdi. Nasıl olmuştu da kapılıp gitmişti o cazibeye hala anlayamıyordu. Küçük piçte tam bir şeytan tüyü vardı.
''Bir tepki ver artık,'' dedi Hoseok, Jeongguk konuşana kadar şansını deneyecekti.
Sonunda başarmıştı. Jeongguk kahvesine uzanırken ters ters Hoseok'a baktı.
''Böyle de bir tepki ver demedik.''
Jeongguk kahvesinden bir yudum aldı ve düşüncelerine küçük bir ara verdi. ''Bak kardeşim başıma gelmeyen iş kalmadı. Stresliyim, sinirliyim, agresifim, ruh sağlığım bozuk. Anlatabiliyor muyum? Bunların sebebi de sensin. O yüzden bok temizleme anılarını ne kadar keyifle dinlemek istesem bile olmuyor. İstemsizce bir sinir küpüne dönüşüyorum.''
''Of amma abarttın he,'' Hoseok keyifle arkasına yaslandı. ''Özür diledin, konu kapandı. Önüne bak.''
Jeongguk sinirle güldü. Özür dilemişti de konu kapanmamıştı işte. Şimdi de çocuğa ilgi duymaya başlamıştı ve adı kadar emindi ki Jimin bunu hissetmişti. Acımasızca kalenin etrafını kuşatacaktı ve istediğini almadan da gitmeyecekti. Jeongguk biliyordu da işte elinden bir şey gelmiyordu. Jimin ile bir daha tensel temasa girerse minicik kalan aklını da kaybedip hayallerindeki evliliğe adım adım ilerlerdi.
Açık konuşmak gerekirse tüm bunlara rağmen çok korkuyordu. Pek güzel bir tanışma yaşamamışlardı, hadi onu yaşasalardı bile Jimin'in nasıl bir karakter olduğunu Jeongguk çok net anlamıştı. Huysuzdu, çekilmezdi, şımarıktı, yalancıydı ve güzeldi. Çok zeki biriydi Jimin. Alımlı ve hoş bir havaya sahipti. Jeongguk duraksadı. Jimin'in boktan özelliklerini sayarken bir anda nasıl olumlu ve güzel yanlarına kaymıştı? Jeongguk kafasını iki yana salladı ve yanlış yerlere kayan o düşüncelerini yok etti. Ana fikre geri döndü. Eh işte, güzel yanları iyi hoştu ama kötü yanları? Jimin ile anlaşabilir miydi ki? Onu kırmak ve üzmek istemiyordu.
Ah harika, Jeongguk ofladı. Sürekli bu şeytan hakkında düşünmeye de başladım.
Jeongguk aklındakilerle uğraşırken Hoseok onu izliyordu. Sabahtan beri bir garipti şimdi de deli deli hareket ediyordu. Kendi kendine mırıldanıyor, sürekli kafasını sallıyordu. Hoseok sonunda arkadaşının tahtalarından birinin eksildiğine neredeyse emin olacaktı fakat daha sonra aklına bir isim geldi. Jimin. Taehyung'un zoruyla görevden sonra Jimin'in yanına uğramıştı ve şimdi bu haldeydi. Hoseok önce şaşırdı sonra keyiflendi. Ona bok temizleten bu olay belli ki yavaş yavaş şekilleniyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
change one's condition | jikook
Fanfiction━ ❝jeongguk bir askerdi ve kesinlikle evlenmek istiyordu.❞ ━ jikook, kısa hikaye.