iyi okumalar! begenmediginizz bir sey olursa yazinn 🎀༺♡︎༻
''Taehyung! Beni bekle!''
Yoongi, o kadar çok koşmuştu ki akciğerlerinin artık iflas bayrağını çekmek üzere olduğuna emindi. Onun aksine Taehyung bir asker olduğu için yeterince atletikti. Bu da Yoongi'nin onu yakalayamaması üzerindeki en büyük etkendi. Adam sanki hiç yorulmamış gibi adımlarını daha da hızlandırıyor, Yoongi'nin adını seslenmesini duymadan önüne bakarak ilerliyordu.
''Taehyung!'' Yoongi tekrar bağırdı. Nefes nefese kalmıştı.
İmkansızdı. Bu saatten sonra Yoongi artık onunla asla konuşamazdı. Taehyung, zorla kırılan duvarlarını tekrar göstermeye başlıyordu. Kendisini kimsenin ulaşamayacağı bir konuma getirecekti. Daha önceden olduğu gibi...
Elbette bu Yoongi ve Taehyung'un ilk kavgası değildi. Üstelik bundan daha kötü olan kavgaları bile olmuştu. Birbirlerine çok kez ağır konuşmuşlar, aylarca küs kalmışlardı. Bu hep yaşanmıştı ve bir yere kadar ikisine de bu tarz sorunlar oldukça doğal gelmişti. Ta ki garip bir toksik ilişki döngüsüne girdiklerini Yoongi fark edene kadar. Bu kadar geç olmasının sebebini ise pek ilişkisi olmamasına bağlıyordu, aynı şekilde Taehyung'un da öyleydi, o yüzden yaşanan şeyleri tecrübesizlik diye her seferinde alttan alma hatasına düşmüşlerdi. Birbirleriyle konuşmak bir kenara dursun, yüzlerini bile göstermemişler, sorunları öylesine bırakıp devam etmişlerdi.
Şimdi ise geçmişte biriktirdikleri her şey teker teker önlerine çıkıyor, küçük bir sorun yaşasalar bile kendilerine engel olamadıkları için ağızlarından dökülüyordu.
''Taehyung,'' dedi Yoongi son kez, ''lütfen, konuşalım. Sonra ne yapmak istersen yapabilirsin. Lütfen.''
Yoongi'nin yalvarışı işe yaramış olmalıydı ki, Taehyung bir anda durmuş ve arkasına dönmüştü. Gözleri kıpkırmızıydı, ağlamamak için kendisini o kadar sıkmıştı ki, gözünün kanlanıp kızarmasına neden olmuştu. Fakat suratındaki ifade, gözlerindeki ifadeden çok daha farklıydı. Öfke tüm çehresini kaplamıştı. Yoongi ürperdi ve şu an konuşmanın doğru bir karar olup olmadığını düşünmeye başladı.
Boğuk sesiyle, ''evet,'' dedi Taehyung, ''söyle hadi bekliyorum.''
''Taehyung,'' diyebildi Yoongi, sesi kesik kesik geliyordu. Istırap içindeymiş gibiydi.
''Adımı mı ezberliyorsun?''
Yeniden birbirlerini acıtmaya başlamışlardı. İkisinin de en kötü huyu, sinirlendiklerinde karşılarındaki insanları düşünmeden acımasızca konuşmalarıydı.
''Özür dilerim,'' diye fısıldadı Yoongi, ardından aralarındaki mesafeyi kapatmak için bir adım attı fakat adımını atar atmaz, Taehyung da onunla birlikte bir adım geriye çekildi. Yakın olmak istemiyordu. Özellikle bugün hiç istemiyordu.
''Tamam,'' Yoongi mırıldandı, ''tamam, uzaklaşma artık. Yaklaşmayacağım, sadece bu problemlerimizi konuşmalıyız.''
Taehyung boğulur gibi bir ses çıkardı. Yoongi pürdikkat onu izliyordu.
''Seni sevmekten hiçbir zaman pişman olmadım, olmayacağım.'' Yavaşça konuştu. ''Çok dolmuştum, artık ne yapacağımı bilmediğim bir yana sahiptim Taehyung. Seninle ne olursa olsun süren bu kavgalarımızdan çok bıkmıştım. Tükeniyor gibi hissediyordum. Sevdiğim biriyle konuşamamak ne kadar zor olabilirdi ki? Seninle konuşmak çok zordu.''
Taehyung çok öfkeliydi ama buna rağmen dikkatli bir şekilde Yoongi'yi dinliyordu.
''Jimin ve Jeongguk,'' diye devam etti sözlerine, ''birbirlerini seviyorlar. Evet öncesinde çok fazla problem yarattılar, seni zor duruma düşürdüler, arkadaşınla aranın bozulmasına bile neden oldular. Biliyorum, korkularında haklısın ama bizim aksimize onlar birbirlerine duydukları sevgiyle ilerleyebiliyorlar Taehyung. Her hatalarında, hislerine güvenip gururlarını hiçe sayarak birbirlerine koşuyorlar.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
change one's condition | jikook
Fanfiction━ ❝jeongguk bir askerdi ve kesinlikle evlenmek istiyordu.❞ ━ jikook, kısa hikaye.