sarki gozukuyo mu ya?? gozukmuyosa eger;;;selena gomez - souvenir
༺♡︎༻
''Ne demek seni evden kovdu?''
Yujin ağzı açık bir şekilde Jimin'e baktı. Şaşkınlıktan neredeyse küçük dilini yutacakken, Jimin sinirle yatakta yuvarlanmaya devam ediyor, arkadaşına cevap bile vermiyordu. Jimin eve gelir gelmez gelişigüzel bir şekilde olanları telefonda arkadaşlarına anlatmış yatağına ağlamaya çekilmişti fakat işte şanssızlık mı dersin kadersizlik mi bilmiyordu ama arkadaşları hemen evine damlayıvermişlerdi. Jimin kapıyı ne kadar açmak istemese de bu ikilinin ne kadar seviyesiz olduklarını hatırlamış, komşularına rezil olurlarsa babasının kulağına gideceğinden korkmuş ve oflaya puflaya kapıyı açmıştı.
''Hayır asıl soru bu olmamalı,'' Yoongi keyifle sırıttı. ''Sen bu adamı ciddi ciddi terk etmeye mi gittin?''
Jimin'in aslında amacı bu değildi. Yani, öylesine söylediği bir şeyi bu kadar ciddiye alacağını düşünmemişti. Sadece naz yapıyordu be! Açıkçası Jeongguk'un yine alttan alıp onu bekleyeceğini söyleyeceğini sanmıştı. Evet, aklını kurcalayan sorular, erken olduğunu fısıldayan sesler vardı ama Jimin, Jeongguk'un bunları tek tek yok edeceğini sanmıştı. Şerefsiz adam bunun yerine Jimin'i evden atmıştı.
''Aslında öyle değil,'' diye geveledi Jimin. ''Sandım ki, adam beni ikna eder! Beni evden attın ya!''
Yujin anırarak gülmeye devam ederken, Jimin ters ters baktı.
''Sana demiştim, adam bizden kaç yaş büyük. Böyle şeyleri anlamaması çok normal geldi bana.'' dedi Yoongi.
Jimin ofladı.
Sürekli bu yaş problemi ne diye önüne çıkıyordu ki? Sanırsın Jeongguk elli yaşındaydı, kendisi de çıtır bir on sekizlikti!
''Şu yaş muhabbeti sıktı artık.''
Yoongi omuz silkti.
''Ee, ne olacak peki?'' Yujin merakla sordu. ''Bitti mi yani?''
"Ben bitti demeden bitmez!" Jimin içten içe kötü adam kahkahaları attı. Cidden öyleydi, Jimin bitti demeden bitemezdi. Bitmemeliydi.
''Siktir oradan,'' Yoongi güldü. ''Bu adam senin köpeğin mi, git dediğinde gitsin, gel dediğinde gelsin. Saçmalama istersen Jimin.''
''Sen kimin yanındasın ya?'' Jimin homurdandı. Ne olursa olsun, arkadaşlarının daima onun yanında kalması gerekiyordu. Yani, bu bir nevi gizli dostluk antlaşmasıydı.
"Ama," diye mırıldandı Yujin, "sen istemişsin ki, şimdi adama ne diyebileceksin? Vazgeçtim ya gel beraber olalım diyecek halin yok."
Jimin'in dudakları yavaşça yukarıya doğru yükseldi. Küçük sinsi bir gülümseme yüzüne oturdu.
"Yuh!" Diye bağırdı Yujin ve Yoongi. İkisi de oldukça şaşkındı. Hatta hiçbir zaman aynı fikirde olmayan bu ikili öyle bir şaşırmıştı ki, dudaklarından aynı korku dolu ifade dökülmüştü.
"Hayır." Dedi Yoongi.
Yujin kafasını salladı. "Kesinlikle hayır."
Jimin'in gülüşü soldu. Arkadaşlarından beklediği tepki bu değildi! Açıkçası onlara gösterdiği gülümsemenin altında yatan manayı hemencecik anlayıp, ponpon kızlar edasıyla kendisine tezahürat yapmalarını beklemişti. Çünkü bir an için aklına yatan bu plan oldukça mantıklı gelmişti -ki hala mantıklıydı. Ne vardı? Aralarında yüz tane şey geçmişti zaten. Her türlü utanç verici olayı yaşamışlardı. Jimin "r" yapıp, Jeongguk ile konuşmasında bir sakınca görmüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
change one's condition | jikook
Fanfiction━ ❝jeongguk bir askerdi ve kesinlikle evlenmek istiyordu.❞ ━ jikook, kısa hikaye.