taehyung sorunu

640 77 44
                                    


gec geldigi icinnn ozur dilerim... bu ara maxton hall manyagi oldugum icin bolumu de bu jenerik tarzi sarkiyla yazdim belki dinlemek hosunuza gider 🎀


༺♡︎༻



O öpücükten sonra Jeongguk için dünya artık daha huzurlu ve güzel bir yerdi.

Kuşlar cıvıldıyor, çiçekler açıyor, gökyüzü tüm berraklığıyla kendini gösteriyordu. Resmen ülkeye bahar gelmişti ya da Jeongguk'a öyle geliyordu. Belki de bahar genç adamın yüreğine gelmişti. Bilemiyordu. Bildiği tek şey gözünün gördüğü her şeyin ekstra renkli ve güzel durmasıydı. Buna Jiminde dahildi. Genç adamı bile dünyanın en güzel insanıymış gibi görüyordu.

Aşk böyle bir şey miydi? Uzun zamandır bu şekilde heyecan duyduğu bir şey yaşamamıştı. Elbette birden çok ilişkisi olmuştu, hiçbirinde böylesine çocuksu hisler bütün vücudunu kaplamamıştı. Jeongguk midesinde uçan kelebeklerin var olduğunu bile o öpücükten sonra öğrenmişti.

O tatlı hisleri yaşadıktan hemen sonra birbirlerine bakıp gülüştükleri anları düşündükçe midesine yeni kelebekler göç ediyordu. Jeongguk, o şımarık veledin kendisini böyle hissettireceğini asla düşünmemişti. Hatta öyle ki, Taehyung'un onlara yapacağı eziyeti düşünmeden o gün Jimin'in odasına çıkıvermişlerdi.

Elbette Jimin odasında yalnız değildi. Yoongi ve Yujin nefes nefese kalmış ikiliyi görür görmez odadan kaçarak gitmişlerdi. Gitmeden önce, Jimin arkadaşlarının 'sonra görüşeceğiz' bakışlarına gülmüştü. Eh, böyle bir sonucu belli ki hiç kimse beklemiyordu.

''Ee,'' dedi Jeongguk saf saf olduğu yerde sırıtırken, ''Attın beni eve, ne yapacaksın bana?''

Jimin de gülümsedi. Jeongguk'un elini tuttu ve yatağına doğru çekti. ''Eve değil de odama attım. Ne yapalım? Bir gün evime de atacağıma eminim.''

''Anlamadım,'' dedi Jeongguk, ''Ayrı bir evin mi var?''

Jimin ofladı. Bok vardı da şu cilveleşmeyi, birbirleriyle oynaşmayı bozuyordu. Hemen ciddi bir hale bürünüp, merakla sorular sormaya başlıyordu. Bu Jimin'in Jeongguk hakkında edindiği izlenimlerden ilkiydi. Her zaman konudan alakasız şeye odaklanmak. Jimin zihninde oluşturduğu Jeongguk adlı listesine yazdığı ilk cümle buydu. Bu özelliğini ilk sıraya yazmasının bir sebebi elbette vardı. Jimin onunla ilk tanıştığında, Jeongguk pek fark etmese de, gözlerini üzerinden asla alamamıştı. Yakışıklı olması bir etkendi fakat daha iyisine sahipti.

Jeongguk'un gözlerinde başka bir dünya vardı. Oradaki ışıltılar birer yıldız gibiydi. Jimin onunla göz göze geldiği an kapılıp gitmişti. Tek bir bakış bütün kalbini ele geçirmişti.

Hatta onun gözlerine o kadar uzun bakmıştı ki, Jeongguk rahatsızca kıpırdanıp başka bir yere kaçarken, kırgınlık içinde köşesinde oturmuştu. O akşamı, hem kendisine hem de tüm ailesine zehir etmişti fakat sorun bu değildi. Yani, listenin başına yazması ona aşık olmasından dolayı değildi. O gün olan davranışlarından hiçbir anlam çıkaramayan Jeongguk, Taehyung'a çaktırmadan yanaştığını düşünüp herkesin içinde Jimin'in bir hastalığı olup olmadığını sormuştu.

Çok saçma bir soruydu. Taehyung kafa karışıklığıyla arkadaşına bakarken, Jeongguk, Jimin'in gözlerinde hafif bir şaşılık olduğunu söyleyivermişti. Jimin, bu tespite karnı ağrıyana kadar güldüğünü hatırlıyordu. Geri zekalı adama, gözlerinden kalpler çıkararak bakıyordu fakat onun tek sorunu Jimin'in gözünde şaşılık olup olmamasıydı.

''Ne düşünüyorsun öyle?'' Jeongguk sordu. Sesinde saf bir merak vardı.

''Hiç,'' dedi Jimin, bakışlarını tekrar o gözlere çevirdi. Yıldızlar hala oradaydı. ''Bir an seni ilk gördüğüm günü hatırladım.''

change one's condition | jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin