5.🫀

840 63 5
                                    





"Neden senden uzak kalamıyorum bebeğim?" Aniden boynuma gömüldüğünde sıkıca üstündeki beyaz tişörtünü tutarak inlememek için kendimi zor tutuyordum.

Aniden dişi boynuma değdiğinde yerimde kaskatı kesildim.



Jennie'den

Beni aniden belimden tutarak arkamdaki duvara yaslayarak kafasını boynuma gömdü.

"Kokun.. kokun o kadar güzel ki." Dişlerini sürterek derimi ağzının içine çekerek sertçe emdiğinde istemsizce inledim.


"Ah!" Dudaklarımı ısırarak kollarımı boynuna sarıp kendime çektim. Beni öpüşü o kadar güzel ki.

Kıkırdayarak kafasını boynumdan çıkarıp kıpkırmızı yanan gözleriyle gözlerime baktı. Kırmızı!!!! Yüzündeki damarlar iyice belirginleşmişti.


"L-Lisa g-gözlerin!" Dedim yüksek bir sesle. O ise derin gözlerle tepkimi izliyordu.


"Korkma bebeğim. Lütfen benden korkma." Dedi mırıldanarak. Tanrım bu ne böyle?!! Umarım düşündüğüm şey değildir.



"Belki de düşündüğün şeydir güzelim." Diyerek belimdeki kolunu sıklaştırdı. Siktir o aklımı mı okudu?? Ama nasıl!!?



"Lütfen korkma." Diyerek tekrar dudaklarını boynumla buluşturdu. Bir yandan kokumu derince içine çekip diğer yandan diliyle boynumu boydan boya yalıyordu. Bu hareketi beni baştan çıkarıyordu.




"Korkma güzelim, yoksa dayanamam. Kokun olmadan dayanamam." Onu daha çok çekerek bastırdım kendime.



"B-bana her şeyi anlat." Dedim fısıldayarak. O ise hala boynunu emip yalıyordu.




"Tamam bebeğim. Ben ve Jisoo.. a-aslında v-vampiriz." Dediğinde kolları arasında kaskatı kesildim.




"Lütfen benden uzaklaşma. Ben canavar değilim." Dedi ağlak bir sesle. Tanrım neden böyle konuşuyordu.


"S-senden korkmuyorum!" Dedim net bir dille. Belki de o seçmedi bu hayatı. O yüzden ona inanmayı seçicektim sanırım. Aklıma gelen şeyle ondan uzaklaşıp az önce parmağına yapıştırdığım yarabandını açarak kesik olan yere baktım. Ama yoktu. Siktir gerçekten de vampirdi.



"Gerçekten benden korkmuyor musun?" Sanırım emin olmak için soruyordu.



"Korkmuyorum." Diyerek gülümseyip sıkıca boynuna sarıldım.




"Immh, kokun o kadar güzel ki sanki bana Özel yapılmış gibi." Diyerek beni sandalyeye çekerek kucağına oturttu ve dudaklarını boynuma bastırdı.




"Benim ol güzelim, hım?" Dediğinde kafasını kaldırarak gözlerime baktı normale dönmüş gözleriyle.



"Şey ben-" siktir konuşamıyordum. Ne demem gerekiyordu onu bile bilmiyordum.


"Evet bebeğim sen?" Diyerek bana cevap verdiğinde gözlerimi kaçırarak başka yöne baktım.


"Şey ben düşünmek istiyorum." Dedim mırıldanarak. Öğrendiğim şeyler kolay değildi. Yani en azından ben öyle düşünüyordum.



"Peki sen öyle diyorsan." Diyerek beni kucağından bırakıp montunu alarak çıktı mutfaktan.



Beni düşüncelerimle baş başa bırakarak.



.
.
.


Müşteriler hızla gelip giderken ben bıkkınca kasada bekliyordum. Lisa gittiğinden beri gelmemişti. Ve ben onu çok merak ediyordum. Neden aniden gitmişti ki offf!!


Jisoo aniden yanımda belirdiğinde irkilerek ona baktım.



"Jen, Lisa nerde? En son senin yanındaydı." Dediğinde gözlerimi kaçırarak önüme baktım.


"Şey bilmiyorum." Dedim hızlıca. Jisoo gözlerini kısarak bana baktığında ben onu takmadan gelen müşteriyle ilgilenmeye başladım.



Dakikalar sonra müşteri gittiğinde Jisoo beni kolumdan tutarak Lisa'nın odasına götürdü.



"Sen bişey saklıyorsun." Dediğinde gitmek için yeltendim ama kolumdan tutarak beni durdurdu.



"Öğrendin değil mi?" Dediğinde gözlerine bakarak kafamı salladım usulca.



"Anladım." Dediğimde hızla beni odada bırakarak kapıyı açarak çıktı. Off umarım kötü bişey olmamıştır.



.
.
.


Saatler geçmişti ne Lisa ne de Jisoo ortalıkta yoktu. Ben ve ablam yerleri paspaslıyorduk. Zaten birazdan kapatıcaktık kafeyi.



"Jen, Jisoo ve Lisa nereye gitti?" Dediğinde umursamazca omuz silktim. Umarım başlarına kötü bişey gelmemiştir. Yoksa kafayı yerdim.


.
.
.



"Nerde kaldı bunlar kafeyi kapatıcaz artık."ablam mırıldandığında ışıkları kapatarak kapıyı kapatıp anahtarı cebimden çıkardım.




Kapıyı kilitlediğimde arkamı döndüğüm an Jisoo ve Lisa bize doğru geliyorlardı. Ama Lisa bana bakmıyordu bile.




"Teşekkür ederiz önemli bir işimiz çıkmıştı. Bunun için size haber vermediğimiz için özür dileriz." Jisoo gülümseyerek konuştuğunda ablam onu sırıtarak izliyordu.


"Sorun değil biz de bitirdik zaten." Ablam konuştuğunda gülümseyerek anahtarı ona uzattım.




"Teşekkür ederim Chaeyoung." Lisa ablama hitaben konuştuğunda yüzümdeki gülümseme solmuştu.





Beraber yürümeye başladığımızda Lisa ve ablam derin sohbete başlamışlardı.


Jisoo usulca yanıma yaklaşarak koluma girmişti.



"Lisa bana çok kızdı değil mi?" Dedim mırıldanarak. Kim bilir neler düşünüyordu.



"Jen, sen Lisa'dan korktun mu?" Jisoo soru sorarcasına konuştuğunda şaşkınlıkla yüzüne baktım.


"Hayır bunu ona da söymedim. Korkmadım korkmamda." Gözleriyle ciddi olup olmadığıma teyit ediyordu Jisoo.


"Ondan uzaklaşma olur mu? Çünkü o sensiz yapamaz." Diyerek benden ayrıldı. Zaten eve gelmiştik. Hepimiz kısa bir veda ederek ayrıldık. Anneme selam vererek direk odama çıktım.


Kıyafetlerimi çıkartarak pijamalarımı üzerime geçirip yatağıma oturdum. Pencereden Lisa'nın odasına baktığımda kıpkırmızı yanan gözleriyle beni izliyordu. Nefesim kesildi o an.





Ona baktığımı gördüğünde perdeyi kapattı. Umarım benden uzaklaşmazdı.

Pikenin altına girerek sıkı sıkıya sarıldım. Yarın ilk işim onunla konuşmaktı.









Hehe bölüm geldi....

Lisa sizce neden onu bırakıp gitti??

Jennie sizce haklı mı??

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum çiçeklerimmmmm🌺💜

Sizleri seviyorum diğer bölümde görüşmek dileğiyle 💋❤️

Euphoria.        

            🍓          







°Vampire Darling° JenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin