°Vampire Darling° Jenlisa

19.🫀'

"Sana aşığım Jennie beni bırakma olur mu?" Diyerek dudaklarıma yapıştı. Asla bırakmayacaktım onu. Düşüncelerimi okumuş alacak ki kucağındaki benle kalkarak odasına çıkmaya başladı.

Lisa'dan

Jennie her şeyi öğrenmişti. Aslında ben de sonradan öğrenmiştim yani annemin babamı aldattığını biliyordum ama kim olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu.

Neyse sonuçta aramızda gizli saklı bir şey kalmamıştı.

Şimdi ise yanımda uzanmış uyuyan meleğime bakıyordum. Vampir olmak istiyordu onu dönüştürmemi..

Sikeyim ki istiyordum ve en kısa sürede yapacaktım. Ama önce annesiyle konuşması gerekiyordu. Kendi isteği olsa da benim yüzümden annesiyle arasının açılmasını istemiyordum. Ki bu isteyeceğim son şeydi. İlerde pişman olması hem beni hem de onu üzerdi.

Saçlarını okşayarak öpücükler bıraktım ve boynuna sokuldum. Kan tadı.. kanı o kadar tatlı ve davetkardı ki bizden başka safkan vampir kalmadığına şükrettim. Eğer olsaydı benden önce biri onu mühürkeyebilirdi. Biz safkan vampirler, eğer istersek bir insanı dönüştürebilir ve kendi kanımıza bağımlı yapıp onu kendimize mühürleme gibi bir güce sahiptik. Yani eğer bir kişi bizim kanımızı içerse sonsuza dek kanımız olmadan yaşayamaz. Ki zorda kalmadığım sürece asla bu gücümü Jennie'de kullanmak gibi bir niyetim yoktu.

Kafamı boynundan çıkartarak yüzünü incelemeye başladım tekrar. O kadar güzeldi ki.. onu anlatmaya kelimeler yetmiyordu. Boncuk gözleri, minik burnu ve en önemlisi dolgun, kan kırmızısı olan dudakları.. bana kendimi kaybettiriyordu. Bazen onu mühürleme isteği gelmiyor değildi içimden.. ama isteği dışı yapmak istemiyordum..

Saçları o kadar yumuşacıktı ki burnumu sürekli daldırmak ordan çıkarmak istemiyordum. Teni.. teni o kadar davetkar ki sürekli altımda olmasını istiyordum. Tenini tatmak parmaklarımı içinden çıkarmak istemiyordum.

Sürekli adımla inlesin, adım ağzından düşmesin istiyordum. Biliyorum çok şey istiyorum ama yine geldi aklıma. Zaten ona sahiptim. O benimdi ve adım ağzından düşmüyordu. İstediğim gibi parmaklarım içini talan ediyordu..

Usulca yaklaşarak yanaklarını öptüm. Ymuşacık yanakları sürekli ısırmak istememi sağlıyordu.. en önemli kısmı söylemedim size değil mi?

Boynu.. aklımı çelen güzel tatlı kanının oluk oluk aktığı yer.. sürekli onu içmemi sağlayan, ısırmanın ötesine geçmemi tetikleyen yer..

Dudaklarımı koparmak istemiyorum teninden. Deki gibi görünebilirim. Ama ona deliydim işte. Teni için deliriyordum.. benliği için deliriyordum.. kanı için deliydim ona ben..

Ben onu incelerken hafiften gözlerini aralayarak zifiri karanlık gözlerini kırmızı gözlerime dikti.

"Sevgilim? Ben uyuya mı kaldım yine?" Dediğinde gülümsedim bu tatlı haline. Evet uyuya kalmıştı ama umrumda değildi yanımda olmadı bile deliriyordu beni.

"Uyu biraz daha, yorgun görünüyorsun güzelim?" Dediğimde kıkrıdayarak kollarımın arasına girdi.

"Seni hissederken güç topluyorum ben." Güzel bebeğim benim. Benimde aynı durumda olduğumdan bir haberdi.

"Hım öyle mi?"

"Öyleee~" sesi.. sesi bile davet ediyordu beni kendisine.