°Vampire Darling° Jenlisa

21.🫀

Ardından uykusuna devam eden bebeğimi izleyerek gülümsedim. Sadece bir gün.. bir gün sonra bu saatlerde uyanacaktı. Ama düz bir insan değil benim minik vampirim olarak uyanacaktı.

Lisa'dan

Uyuyan bebeğimin uyanmasına sadece yarım saat kalmıştı. Heyecanlıydım.. ilk uyandığında kanıma açlık duyacağını biliyordum. Çünkü ilk defa vampir olmuş bir kişi dönüştürdüğü kişinin kanına bağımlı oluyordu. Eh bu da işime gelirdi.

Bir de çok doyumsuz olacak ayrıca ilk bir hafta kendini kontrol etmekte zorlanacaktı emindim. Neyse ki yanında ben olacaktım. Biraz daha izledim güzelliğini. Ten rengi yavaş yavaş beyazlıyordu.

Dönüp saate tekrardan baktığımda on dakika kalmıştı. Alnına minik bir öpücük bırakarak odamdaki iki kişilik kırmızı kanepeye oturdum. Uyandığında ilk ne yapacağını merak etmiyor değildim.

Kıpırdanmaya başladığında pür dikkat hareketlerini izliyordum. Kaşları çatılmış yavaş yavaş uyanmaya çalışıyordu. Gözlerini açıp tavana diktiğinde gülümsedim. Kırmızı gözleri, esmer tenini ne kadar çok sevsem de şimdi beyaza dönmüş teni beni faha çok cezbediyordu. Tanrım beni ne ile sınıyorsun?

Anında oturur hale geldiğinde bakışlarını etrafta gezdirdi. Kırmızı kanepede oturan beni gördüğünde sırıtarak ayağa kalkıp bana doğru yürümeye başladı. Ben ise onun güzelliğinde kaybolmuş gibiydim.

Önümde durduğunda kırmızı gözlerini bordoya dönen gözlerime dikti ve dudaklarını konuşmak için araladı.

"Kan." Dedi sadece. Doyurmam gerektiğini biliyordum. Şu an tek istediği benim kanımdı. Daha sonra hayvanlardan beslenecekti..

"Kucağıma gel." Dedim sakin bir sesle. Beklemeden kucağıma yerleştiğinde dudaklarını yalayarak boynumdaki uzun damarlara baktı. Zihnine giremiyordum ne düşündüğünü merak etsem de bunu engellemeyi başarmıştı. Benim bebeğim gerçekten de çok akıllıydı. Her şeyi çabuk öğreniyordu.

"Kan istiyorum Lisa!" Dedi sinirle. Onun yerinde başka biri olsaydı eminim ki çoktan atlamıştı üzerime ama bebeğim kendini tutmaya çalışıyordu.

"Tamam bebeğim. Şimdi boynumdaki şah damarımı görüyor musun?" Dediğimde dudaklarını iştahla yalayarak, gözlerini boynuma dikip kafasını salladı onaylarcasına.

"Hem de ne görmek." Dedi arsızca.

"Isır ve kanımı em bebeğim." Dediğim an boynuma sokularak dişlerini tenimde gezdirdi. Anında bedenimi müthiş bir titreme aldı. Yemin ederim ki ilk defa bedenim böyle titremişti. Üzerimdeki etkisi çok büyüktü.

Dişlerini açlıkla tenime bastırdığında sinek ısırığı gibi bir acı hissettim ama etkilememişti beni. Bedenimdeki kanın yavaş yavaş çekildiğini hissedebiliyordum. Ama fazla içmesine izin veremezdim. Fazla içerse bedenimdeki kan azalır ve ben de güçten düşerdim. Biraz daha içtiğinde onu kendimden ayırmaya çalıştım ama hala biraz daha içmenin peşindeydi.

"Bebeğim yeterli." Ama beni dinlemeden içmeye devam ediyor dişlerini daha da batırıyordu tenime.

Gücümü kullanarak onu sertçe kendimden ayırdığımda kana bulanmış dudaklarını yalayıp temizleyerek gözlerime dikti kırmızı gözlerini.

"İçmek istiyorum!"

"Yeterli bu kadar güzelim." Sinirlense de sesini daha fazla çıkarmamış gözlerini üzerime dikmişti.

"Nasıl hissediyorsun?" Dedim tekrardan konuşarak.

"Enerji doluyum! Her şeyi duyabiliyorum! Bu.. bu mükemmel bir şey. Sanki bu kasabadaki tüm hayvanlar dibimdeler!" Heyecanla konuştuğunda ben de kıkırdadım.