°Vampire Darling° Jenlisa

12.🫀

"Bebeğim Chae'yi al ve saklan hadi! Jisoo ne yapacağımızı biliyorsun" Dediğinde Chae'nin kolunu tutarak kasa tarafına geçerek saklandık. Onlar ise saldırıya geçmişlerdi bile....

Jennie'den

Korkuyla yerimize sinerek birbirimize sarıldık. Korkuyordum Lisa ve Jisoo'ya bişey olucak diye.

Kafamı kaldırıp baktığımda Lisa ve Jisoo gelen kişilerin kafalarını koparıyor, tekme yumrukla dövüyorlardı. Ama kafa koparma.. wow yani üstün bir güç sanırım. İlk defa böyle bir şey gördüğüm için Biraz midem bulanıyordu. Tekrar kafamızı eğerek saklandık. Chae ise gördükleriyle gözlerini faltaşı gibi açmış olanları izliyordu. Kolunu tutup aşağı çektim saklanması için.

"Laan Jisoo kafalarını koparıyor!!" Şaşkınca konuştuğunda kıkırdayarak kafamı salladım onaylarcasına.

Dakikalar sonra sesler kesildiğinde Chae ile olduğumuz yerden çıkarak kanla kaplanmış etrafa baktık.

Lisa kanlı elleriyle bana baktığında endişeyle yanına gittim.

"İyi misin sevgilim?" Dediğimde gülümseyerek kafasını salladı onaylarcasına.

"İyiyim güzelim. Şimdi burdan bizim eve gidin ve bizi bekleyin." Kaşlarımı çatarak gözlerine baktım.

"Ama ya sana bişey olursa. Olmaz bizde gelelim!" Dediğimde ellerini yanaklarıma koyarak dudaklarıma öpücükler bıraktı usulca.

"Bana bişey olmayacak. Sizin zarar görmenizi istemiyorum. Bu yüzden gidin ben de şu avcı deposunu yakıp döneceğim." Dediğinde dolan gözlerime siktir çektim sessizce.

"Şşt ağlama bebeğim." Boynuna sarılarak kokusunu içime çektim derince. Çok korkuyordum ama dediğini yapmak zorundaydım.

"Dikkat edin." Chae ikisine bakarak konuştuğunda usulca kafamı salladım onaylarcasına.

Kafeyi kapatarak çıktığımızda onlar depoya biz de eve gittik mecburen.

.
.
.

Saatler olmuştu ama hala gelmemişlerdi. Lisa'nın telefonunu kaç kere çaldırdığımı bilmiyordum. Açmıyordu. Telefonu kulağımdan çekerek ofladım.

"Açmıyor mu hala?" Chae bana beklentiyle baktığında kafamı iki yana salladım.

"Jisoo cevap verdi mi?" Dediğimde kafasını olumsuzca sallayarak dolu gözlerle gözlerime baktı.

"Ya kötü bir şey olursa?" Dediğinde yanına giderek sıkıca sarıldım. Aniden kapı çaldığında ikimiz de yerimizden kalkıp koşarak açmaya gittik.

Jisoo nefes nefese kalmış bir şekilde bize baktı.

"Li-lisa tehlikede. Zakkum çiçeğiyle vuruldu." Ağlamaya başladığımda omuzlarından tutarak ona baktım.

"Nerde o Jisoo konuşsana!!" Dediğinde bana baktı üzgünce.

"Depoda avcılar zakkum çiçeğiyle vurup depoda tuttular. Tek başıma yapamazdım bu yüzden yardımınıza ihtiyacım var." Dediğinde Chae ile birbirimize baktık.

.
.
.

Bir köşede saklanmış içeriyi izliyorduk. Lisa hareketsiz bir şekilde demir parmaklıklarla çevrili bir yerde tutuluyordu. Tanrım ne olur ona bişey olmasın.

"Ne yapıcaz Soo?" Dediğimde dudaklarını yalayarak etrafa baktı.

"Demirleri kırarım ben. Jennie bu arada sen de bileğini kesip Lisa'ya kanını içir. Etrafta kimse yokken yapalım şu işi." Dediğinde temkinli bir şekilde içeri girerek Lisa'nın tutulduğu yere doğru yürüdük. Chae etrafı kontrol ediyor ben ve Jisoo ise Lisa'yı çıkarıcaktık.

Jisoo iki eliyle demirleri ayırıp kırarak içeri geçmemizi sağladı. Hemen Lisa'nın yanına giderek sıkıca sarıldım.

"Lisa uyan lütfen!" Gözyaşlarım kendiliğinden döküldüğünde Jisoo bileğimi keserek bana baktı.

"Hadi içir." Dediğinde kafamı sallayarak Lisa'yı dizlerime yatırıp bileğimi ağzına götürdüm.

Birkaç damla kan içtiğinde yavaşça gözlerini aralayarak bize baktı.

"Uyandın!" Dediğimde Jisoo elini ağzıma kapatarak susmamı sağladı.

"Sessiz ol bizi yakalatıcaksın!!" Dediğinde sessiz olup kısım gözlerle bize bakan Lisa'ya baktım. Jisoo, hemen onu sırtına alarak içerden çıktığında Chae ile arkalarından yürüdük.

Sonunda depodan çıktığımızda arabaya binerek ordan uzaklaştık.

.
.
.

Lisa yatağında hareketsiz bir şekilde uyurken ben onu izliyordum dolu gözlerle.

"Lisa, uyan artık, lütfen!" Sitem ederek konuştuğumda Jisoo, sırtımı sıvazlayarak tebessüm etti.

"Güçsüz düşmüş olmalı. Uyanması biraz geç olucak gibi ölümden döndü sonuçta." Dediğinde Lisa'nın elini öperek yanağımı yasladım. Doğru ya ölmek üzereydi. Zakkum çiçeği zehirli bir bitkiydi ve tüm vampirler bu bitki sayesinde ölmüşlerdi. Onlar Lisa ve Jisoo kadar şanslı değillerdi sanırım.

Yanına uzandığımda kafamı göğsüne koyarak gözlerimi kapattım. O sırada Chae ve Jisoo sessizce odadan çıkmışlardı.

.
.
.

Uyandığımda belime sıkıca sarılmış kollar arasında iyice mayışmıştım. Gözlerimi araladığımda Lisa'nın beni izlediğini görerek hemen ona sarıldım ve ağlamaya başladım. Çok korkmuştum ona bişey olucak diye.

"Lisa i-iyi misin?" Ondan ayrılarak yüzüne baktığımda gülerek anlımı öptü.

"İyiyim bebeğim. Gel buraya kokunu solumak istiyorum." Dediğinde kafamı boynuna gömerek kokusunu içime çektim derince.

"Ne kadar korktum biliyor musun?!" Dediğimde kıkırdayarak beni kendinden uzaklaştırıp dudağıma ıslak bir öpücük kondurdu.

"Şşt bana bişey olmaz."

"Y-yine gidicek misin?" Dediğinde gözlerini kaçırdı.

"Lisa gitmesen olmaz mı?" Ağlak bir tonda konuştuğumda dilini ağzıma iterek öptü beni derince.

"Bebeğim iyi bir hayat yaşamamız için onları öldürmem gerekiyor." Haklıydı ama korkuyordum işte.

"Korkuyorsan sen de benimle gel. Ama uzaktan izleyecek etrafta tehlike var mı bize haber vericeksin." Dediğinde hemen kafamı salladım onaylarcasına.

"Evet ben de geleyim. Kafayı yiyorum siz gelene kadar!" Gülümseyerek elini tişörtümün içinden sokarak çıplak tenimi okşadığında titredim anında. Ondan çok etkileniyordum ve haliyle bendenim böyle tepkiler veriyordu ona karşı.

Hemen beni altına alarak tişörtümü çıkarıp attığında göğsüme ıslak bir öpücük bırakarak dudaklarıma yapıştı sertçe. Daha sonra dudaklarımdan ayrılarak gözlerime baktı kırmızı gözlerle.

"Seni istiyorum, kanını, bedenini, her şeyini..." Ben de onunla olmak istiyordum. İstemeyen kesinlikle aptaldı. Kollarımı boynuna dolayarak kendime çekip dudaklarına atıldım. Gece uzundu nasıl olsaa..

Ehe diğer bölüm smut olsun muuu??

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum çiçeklerimmmmm 🌺💜

xxHee-Ranxx.               

                 🍓.