son müşteride odadan çıkınca elimdeki eldivenleri çıkardım ve etrafı toplamaya başladım bu sırada mirza abi içeri girdi .
mirza ' ahhh çok yorucu bir gündü ama iyi kazandık sorin 'dedi
ben ise ona bakıp küçük bir tebessüm ile ' evet abi değdi bence de 'dedim ve ayağa kalkıp ceketimi ve telefonumu aldım ve mirza abi ile dükkanı kapattık .
mirza abim ' eve gidince ne yesek sorin çokk açım ' dedi
onun bu haline güldüm resmen küçük bir çocuk gibiydi ona dönüp ' ne yemek istiyorsun abi sana yapayım ' dedim
gözleri adeta parladı yemek yemeği gerçekten çok seviyor
mirza ' öyleyse özel soslu makarnandan yap çok güzel oluyor ' dedi .
onu kafam ile onayladım sonunda evin önüne gelmiştik eve girmeden önce posata kutusunu kontrol ettim ve gelen evrak ve faturaları aldım .
içeri girip üstümü değiştirip mutfağa geçtim ve mirza abiye seslendim.
ben ' mirza abi bir kaç tane evrak ve fatura gelmiş unutmadan bak onlara ' dedi
mirza abi ' tamam sorin bakıyorum şimdi' dedi .
ben makarnaları tabaklara koyup masaya yerleştirdim bu sırada mirza abi elinde bir zarf ile yanıma geldi .
mirza abi 'sorin bu sana gelmiş kimden olduğu yazmıyor ' dedi.
zarfı elime alıp açtım bu bir mektuptu kaşlarım çatıldı buda neydi
ah merhaba sevgili sorinn
eee nasılsın en son seni gördüğümde bebektin bir çöpün kenarına bırakmıştım seni aslında ölmen için bıraktım seni o soğukta oraya ama kaderin cilvesi ne bak tesadüfen biri seni buldu ve yetimhaneye teslim etti hatta isim verdi . neyse neyse bunları geçelim ve asıl olaya
fuat ulusoy eski dostum yani baban eskiden baban ile çok iyi anlaşırdık sonra aynı kadına aşık olduk yani annene , ikimizde anne aşıktık hatta önce ben fark ettim anneni önce be sevdim onu ama baban olacak o piç ! anneni benden aldı annen beni değil onu seçti duygularımı gizledim ikisini ayırmak için neler yaptım ama ayrılmadılar hatta daha çok birbirlerine bağlandılar ve en sonunda evlendiler 3 tane erkek çocukları oldu evet evet 3 tane nur topu gibi abin var hayırlı olsun neyse sonra sen doğdun onların mutluluklarını hep uzaktan izledim .
sonra kanser olduğumu öğrendim ve babanın acı çekmesini istedim bu yüzden sen daha 3 aylıkken seni kaçırdım ve pir çöpün kenarına ölüme terk ettim .
ve bu mektubu da sen 13 yaşındayken yazıyorum 17 yaşında eline ulaşacak tabi aynı zamanda da ailenin de eline tabi neyse yine iyisin sana bir kıyak geçeyim şuraya da adreslerini bırakayım
istambul ******************************
tel :0543*******
hadiii bayyyy kendine iyi bak sorin ailen ile bol şanss
ellerim titriyordu buda neydi tüm hayatım yalan mıydı? şimdi sırf takıntılı bir piç yüzünden mi ayrı kaldım ailemden uzun zaman sonra gözlerim doluştu mirza abim bu halimi görünce kaşları çattı ve yanıma geldi ona mektubu uzattım hızla elimden alıp okudu başını kaldırıp bana baktı ensemden tutup kendine çekti ona sarıldım .
' abi her şey yalanmış takıntılı bir piç yüzünden ailemden uzak kaldım abi ne yapacağım ben '
mirza abi ' şşşş geçecek abicim geçecek ' dedi .
o gece mirza abim beni tesellilerle uyuttu sabah ise yorgun bir biçimde kalktım olanları sindirmeye çalışıyordum .
saat 13:00 da ise kapı çaldı ,kapıyı açtığımd aşok oldum
evettt yeni bölüm geldi
oy verip yorum yapmayı unutmayın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SORİN AHZER (DÜZENLENECEK)
Chick-Litsorin bir zamanlar soğuk bir kış günü bir çöpün kenarına terk edilen bir bebekti tesadüfen ir yabancı onu buldu ve yetim haneye teslim etti ama teslim ederken isminin sorin olmasını istedi . o bebek şuanda 17 yaşında ve çokta kolay olayan bir hayat...