sarpla birlikte yavaşça aşağıya indik ve yerlerimize oturduk masadakilere itafen ' günaydın herkese ' dedim yasemin hanım da neşeli bir şekilde ' günaydın ' dedi nerden geliyordu Allah aşkına bu enerji elisa bana sarılıp ' günacın abişim ' dedi bende onun yanaklarını öpüp günaydın dedim .
elisayı bacağıma oturtturdum ve ona yedirmeye başladım yasemin hanım ' oğlum sen elisayı yerine oturt kendisi yiyebiliyor hm sen aç kalacaksın 'dedi .
çayımdan bir yudum alıp ' ben genellikle kahvaltı yapmam sorun değil o yüzden ' dedim ve elisayla ilgilenmeye devam ettim .yarım saatin sonunda kahvaltı bitmişti .
yasemin hanım komşuya gitmişti elisayıda almıştı diğerleride işlerine gitmişti evde sadece alp vardı o da odasına arkadaşlarıyla konuşacağını söyleyerek odasına çıkmıştı bende salonda oturmuş elimdeki gece yarısı kütüphanesini okuyordum güzel bir kitaptı şuanda noranın pişmanlıklarını okuyordum lan hayatının her anı pişmanlıklar ile doluydu Allahtan böyle değildim yoksa hayat nasıl geçerdi .
okumaya deva ederken kapı çaldı saate baktığımda saat 14 :07 di bu saatte sadece yasemin hanım gelebilirdi .
kapıyı açtığımda kahve saçlı yeşil gözlü 1.90 boylarında bir adam vardı takım elbise giyiyordu .
ben ' buyrun kimsiniz acaba' dedim düz bir sesle adam kaşlarını çatmış bir şekilde bana bakıyordu .
adam ' asıl sen kimsin ve benim evimde ne işin var ' dedi bu sefer benim kaşlarım çatılmıştı bu lavuk kimdi lan aklıma alp gelince ' ALPP GEL BURAYA BURDA BİR ADAM VAR TANIYOMUSUN ' dedim
alp bağırdığımdan dolayı meraklı ve şaşkın bir şekilde merdivenlerden indi bir bana birde önümdeki adama baktı ve gözleri daha çok açıtı ve ağzından ' kartal abi ' lafı çıktı bu beni en büyük biyolojik miydi la .
⬛◼◾▪▪◾◼⬛
şuanda karşımda kartal ve alp oturuyordu ben ise boş boş ikisine bakıyordum ama kartal dümdüz bana bakıyordu
kartal ' şimdi sen bizim kayıp kardeşimizsin doğrumu anladım ' dedi
bende kafamla onu onayladım sonra tekrara konuşmaya başladı ' o zaman neden en son benim haberim oluyor alp ' dedi alp gergince gülümsedi ve ' abi söylicektik aslında ama kafam falan karışır diye söylemedik sonunda önemli bir davaydı senin için o yüzden söylemedik ' dedi.
kartal burun kemerini sıktı ve ' sabır diliyorum başka bir şey değil yorgunum odama çıkacağım akşam yemeğine kadar uyandırmayın ' dedi tem kapıdan çıkacakken bana döndü ve ' bu arada sorin evine tekrardan hoş geldin ' dedi ve odadan çıktı bende uzaylı görmüş masum köylü gibi arkasından bakıyordum .
boş boş bakmaya boş verip ayağa kalkıp odama gidip dışarı çıkmak için hazırlandım mirza abinin yanına gidecektim 1 tane müşterim vardı .
(kombin bu )
alp e haber verip evden çıktım ve motoruma binecekken vazgeçtim yürümek istiyordum kulaklıklarımı çıkarıp taktım ve telefonuma bağlayıp karışık çala bastım ve yürümeye başladım müziği bir yandan da mırıldanıyordum bu barda fazladan seçtiğim bilmediğim bir şarkıydı adı KAİ -Mmmh gerçekten güzel bir müzikti . böyle bir kaç müzik daha geçti ve ben tam zamanında yetişip dövmecilik yaptığım oda tarzı stüdyoya girdim ve malzemeleri çıkarıp hazır ettim .
bir süre sonra mavi saçlı 1.70 boylarında bir çocuk içeri girdi yanında da sarışın aynı boylarda bir çocuk vardı .
ben ' hoş geldiniz hanginize dövme yapılacaksa şöyle buyursun ' dedim .
mavi saçlı olan yani feza dövme yapılacak sedyeye geçti ve oturdu .
ben ' evet feza bey nasıl bir dövme yapacağımız bellimi yoksa katalogdan seçmek mi istersiniz ?' dedim.
feza ' tam belirgin bir şey yok aslında katalogdan seçsek daha iyi olabilir ' dedi .
ben ' peki o zaman ben arka taraftan katalogları getireyim ^' deyip kalkıp arka tarafa geçtim ve katalogları aldım .
geri döndüğümde feza arkadaşının kulağına bir şeyler fısıldıyordu . onlara doğru ilerleyip karşı koltuğa oturdum ve feza beye göstermeye başladım en sonunda bir karara varmıştık
(dövme bu ) bir kelebekti ama bir kanadı güllerden oluşuyordu ve omzuna yapılacaktı .feza beyi sedyeye yatırıp üstünü çıkartmasını istedim ve dövmeyi yapıcağım bölgeyi izole edip dövmeyi çizmeye başladım .
bir süre ardından dövme bitmişti . feza beye dikkat etmesi gereken şeyleri söyleyip mirza abinin yanına gittim ve onunla biraz sohbet ettik .
saate baktığımda eve gitmem gerektiğini fark ettim mirza abiye söyleyip eve doğru yol aldım .
evet yeni bölüm geldi .
oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SORİN AHZER (DÜZENLENECEK)
Chick-Litsorin bir zamanlar soğuk bir kış günü bir çöpün kenarına terk edilen bir bebekti tesadüfen ir yabancı onu buldu ve yetim haneye teslim etti ama teslim ederken isminin sorin olmasını istedi . o bebek şuanda 17 yaşında ve çokta kolay olayan bir hayat...