***
son var, noktası var.
son var, virgülü var.
sonum var, Algın'ım var.
seni anlayamamak, Algın.
kendimi tanıyamamak.
kokulu idam ipini bile isteye boynuma geçirmek, o iskemleyi bile isteye iteklemek.
seni anlayamamak, beni belki öldürür.
ama seni anlayabilmek, beni kesinlikle öldürür.
ölmeyi diliyorum,
Algın.
bir gün seni anlayabilmeyi.***
0532*******: seni anlamadığımı söylüyorsun. çiçeğim, ben bununla her gece yüzleşiyorum, tavanım şahit.
seni anlamadığımı biliyorum, ama anlamak için kafamı siktiğim gecelerin varlığını da biliyorum, tavanımdaki kimsin sorusu şahit.
seni anlayamamak, bana yaraymış, yeni öğrendim. canım yandı belki çokça, ama öğrendim. acılarımızın çokluğu kadar varız dersin sen hep, yani derdin... o yüzden mi bu kadar ölüyoruz biz seninle Algın?
seninle ölmek de güzelmiş çiçeğim. canım çiçeğim, güzel çiçeğim, hüzün çiçeğim. sana bunu bir daha yüz yüze söyleyemeyecek gibi hissediyorum demiştim bir yangının ortasında, haklı çıktım. bunu o gün hissediyordum, bugün biliyorum. bir haklılık bir insana ne kadar ceza olabilirse, bu haklılık bana o kadar ceza.
bu haklılık benim boynumda urgan, ayaklarımda pranga, bileklerimde zincir.
sana çiçeğim diyemediğim bir dünya varsın olmasın dediğim bir gün vardı, bilmiyorum hatırlıyor musun, bilmeni istiyorum ki hatırlamadığım an yok. sana bunu sormaya bile yüzüm yok.
ben o dünyada yapayalnız kaldım.
o dünya varmış Algın.
bunu bana öğrettin.
yapacağım dedin, yaptın.
keşke yapmasaydın, ama yaptın.
sen keşkelerden de nefret edersin gerçi, neyse ki okumayacaksın.
çünkü okusan, "pişman olacağın şeyler yapmayacaksın," dersin. "yapacağım dediğim bir şeyi yapmadığım hiç olmadı," dersin.
doğru dersin.
neyse ki bunu da okumayacaksın Algın, bunu da bilmeyeceksin.
beni en çok anlayan adamın aynı zamanda beni en anlamayan kişi olması tezatlığı demiştin bana, yangından öncesiydi. dünya hala çiçekli bir yerdi. üzgünüm gün, zaman kavramım kalmadı, millattan öncesi ve sonrası misali yangından öncesi ve sonrası var hayatımda. bir de her şeyin ortasında sen varsın.
miladımsın.
çiçeksiz bir dünyada kalmaya devam etmemin tek sebebisin.
dengesiz bir adamım değil mi? öyleyim, biliyorum. yanımdayken her ne kadar bunun aksini söyleyip dursanda, bak şu an ne kadar da yanımda değilsin ve dilin ne kadar da doğruları söylüyor en acımasız şekilde.
biz birbirimizi çok tükettik.
sevmeyi bilmediğimizden mi, değil...
çok sevdiğimizden, afallayıp boğulduğumuzdan bu sevdada.
bu gece, ben yine seni anlayamadım.
ama bu gece, o yine seni anlayabildi. sen yine o parkta yalnız değilsin.
ve biliyorum çiçeğim, hissediyorum, sen artık bu sevdanın içinde boğulmuyorsun. başka denizlere kulaç açmışsın, gidiyorsun, ya da gittin. ben görmek istemedim. gördüm, aksi olsun istedim, aksini söyledim. yalvardım, değişmedi bir şey. sen boğulmamayı seçtin diye seni suçlayacak değilim zaten, ve benim artık kendi kendime seninle konuşurken bile çiçeğim dememem gerekiyor.
ben bugün seni yine anlayamadım belki ama bunu anladım.
değişmeyecek tek bir gerçek var, benim boğulmaya devam edeceğim.
seni seviyorum, Algın.
vedalarda bile artık sadece, Algın.
nokta misali ismin artık bende, miladımsın,
Algın.|gönderilmedi.|
09.04.2023
18.22sevgiler,
a.z.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yürek Sızısı | Texting
Contoseni seviyorum, Algın. vedalarda bile artık sadece, Algın. nokta misali ismin artık bende, miladımsın, Algın. • o yüzden imkansız artık benim için bir yürek sızısından daha fazlası değil.