Mağaza sahibi ne yaparsa yapsın asla satamadığı o sekiz meleze bakarak iç çekiyordu.
O aptal siyah kedi kendisi karşı çıktığı gibi diğer yedisini de bırakmıyodu. Fazla aptaldı fakat cidden kedinin görnüşü bu kötü huyundan fazlasıyla farklıydı.
O tatlı kedinin içinden resmen şeytan çıkıyordu. İnsanları tırmalıyor ve ısırıyordu. Onu hırçın diye almaya çalışanlar insanlar'da arkasına bakmadan kaçıyordu.
Tek çözüm onu sokağa atmaktı en azından diğerlerinden para kazanabilirdi.
Kedinin kapısını açınca Jin geriye doğru kaçmıştı. İyice sinirlenip sonunda küçük kedinin kafasından ve ön ayaklarından yakalayıp zorla çıkarmıştı kafesinden. Bağırmaya başlamıştı umursamazca küçük kediye.
Kedi halen çırpınıyordu tabi biliyordu onu ailesinden ayıracağını bu adamın.
Son bir umut çırpınmaya devam ederken kalın bir ses duymuştu.
Joon; Ne yaptığını sanıyorsun?
Adam umursamazca gelen adamları süzüp göz devirmişti.
Ms; Seni ilgilendirmiyor.
Joon; Küçük bir kediye şiddet uygulamak mı?
MS; Sen de olsan döversin bu piçi! Kaç tane müşteri kaybettim biliyor musun!
Joon; Bu onu dövmen için bir neden değil?
MS; Bütün müşterilerimi tırmaldı! Kendisi gitmediği gibi sürtük atkadaşlarını da bırakmıyor! Aptal kediden kurtulmam lazım anladın mı beni!?
Joon; İyi kaç tane var?
Adam duyduğu şeyle konuşmasını yumuşatmış ve belki hepsinden kurtulabilirim düşüncesi ile sakince konuşmuştu.
MS; Sekiz tane?
Joon; İyi hepsini alıyorum.
MS; Ne?
Joon; Sağırmısın?
MS; Peki veriyorum hemen!
Namjoon ise adamın elinde ki kediye bakmıştı ve ellerini uzatmıştı.
Kedi yavaşça uzatılan eli koklamış ve tam patisini uzatırken kuyruğundan çekilip sertçe kutuya konulmuştu.
Namjoon arabasının kapılarını açmış ve çalışanların 8 kutu getirmesi ile arabada ki yedi genç ağzı açık bir şekilde kutulara baka kalmıştı.
Bir kaç dakika sonra eve varmış ve kutuları salonda ki masanın üzerine koyup birbirimize bakmıştık.
Yug; Nasıl seçeceğiz?
Joon; Kim hangisini alırsa?
Yoon; Olmaz. Kavga çıkar.
Joon; Peki ne yapacağız?
Yoon; Kalem getirin.
Yugyeom zıplayarak odasına gitmiş ve elinde siyah bir tahta kalem ile geri dönmüştü.
Yoongi kalemi alıp kutuları numaralandırmış ve cebinden çıkardığı not defterine cebinde ki kurşun kalem ile bir şeyler yazıp katlamıştı.
Sırayla her kes kağıdı açıp çıkan kutuları eline alıp koltuklara oturmuştu.
İlk olarak Namjoon kutudan içeri elini sokmuş fakat hissettiği acı ile anında geri çekmişti.
Kapağı açınca korkmuş gözler ile ona bakan kurtardığı kediyi görmüştü.
Lino; Çok tatlı lan bu!
Minho elini uzatınca Seokjin ânında atağa geçmiş ve hızla bir kaç pençe atıp elini çekmesini sağlamıştı.
Lino; Saldırgan olması tatlı olduğu gerçeğini değiştirmiyor....
Ardından Yugyeom kutuyu açıp içindeki tatlı sincabı görünce çığlık atmıştı.
Yug; YAA SEN NE TATLI BİR SİNCAPSIN!!
Lino; Iyy! Neresi tatlı şu yaratığın!
Yug; Kes üzülür minik sincabım~~~
Sincabı yavaşça eline alıp yanağını öpmüştü.
Ardından Yoongi kutusunu açınca gördüğü tombul ve tüylü kedi'nin kafasını okşamış ve direk tasmasından adına bakmıştı.
Hyunjin heyecanla kutuyu açmış ve tüylü kedi ile bakışmıştı. Cinsiyetinin erkek olduğunu görünce de kedi ile kutuyu yan tarafa indirip kollarını bağlamıştı. (Salak bu hıh😒)
Changbin kutudan çıkan tilki ile dilini yutmuş ve şaşkınca meleze bakıyordu.
Minho kedi çıkmasını dileyerek kapağı açmış fakat en çok tiksindiği hayvan çıkınca kutunun kapağını kapayıp masaya atmıştı.
Jungkook kutunun içinden çıkan kabarık tüylü tatlı kediyi severken.
Chan ise çoktan kendine köpek çıktığını anlayıp sinirle kutuyu sıkmıştı. Kapağı açıp kendine masum bakışlar atan köpeğe tiksinir gözler ile bakıp köpek ile beraber kutuyu yere fırlatmıştı.
Her kes ona şaşkınca bakmış ve yerde canı acıdığı belli olan köpeğe bakmışlardı.
Yugyeom sincabı ile beraber gidip köpeği yerden almış ve sinirle Chan'a dönmüştü.
Yug; Ne yapıyorsun hyung sen!? Yavru köpeği yere fırlatmak nasıl bir insafsızlık!
Chan; Saygısızlık yapma bana Yugyeom.
Yug; Saygını sikerim senin! Bir canlıyı nasıl yere atardın hyung!
Chan; O iğrenç şeye elimi vurmamı mı bekliyorsun?
Yug; En azından az da olsa insafı var. Senin bakmana gerek yok! Ben iki meleze bakarım.
Chan; E zaten? O şeye dokunmamı mı bekliyordun?
Yugyeom Chan'ı umursamamış ve kucağında ki tatlı meleze dönmüştü.
Yug; Adın ne bakalım~ Seungmin çok tatlısın sen!
Köpeğin yüzüne öpücükler kondurup daha çok sarılmıştı ve yarine oturmuştu.
Fakat Seungmin çoktan Chan'a bağlanmıştı bile. Belki de en büyük hatası bağlanmaktı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
