🍡🍡🍡🍡🍡🍡🍡🍡🍡🍡🍡🍡🍡🍡🍡
🐶
Chan, kollarının arasında ki kızın saçlarını okşarken bir yandan da karşısında oturan ve kendisine bakmamaya çalışan melezi izliyordu.
Neden bakmamaya çalışıyordu ki?
Kendisinin de bir gün kız arkadaşı olacantı neden sanki utanç verici bir şey gibi davranıyordu?
Hasta değildir değil mi? (Eşcinsellikten bahsediyor)
Yok ya ne hastalığı daha küçük olduğundandır değil mi?
Dışarıda ki temiz havayı içime çekip kız arkadaşıma dönmüştüm yeniden. Fakat çok uzun sürmeden tekrar meleze dönmüştüm.
Bu sefer de dikkatlice yola bakıyordu. Gözlerini takip edip baktığımda bir adama baktığını fark etmiştim.
Daha garip olan adam da Seungmin'e bakıyordu. Ben dalmış bir şekilde adama bakarken yanımda hissetiğim kıpırdanma ile o tarafa dönmüş ve ne zaman yanıma geldiğini anlamadığım Seungmin ile göz göze gelmiştim.
Chan; Bir sorun mu var Seungmin?
Seung; O... (Yolda ki adamı gösteriyor) beni kaçıran adama benziyor.
Chan; Adamın yüzünü gördün mü!?
Seung; Gördüm fakat heryerini hatırlamıyorum.
Chan; Ne hatırlıyorsun peki?
Seung; Şey... Tek gözünde bir yara vardı, hafif uzun ve yer yer beyzalamış sakalları vardı.
Chan; Yaşlı bir adam mıydı?
Seung; Orta yaşlıydı sanırım.
Tekrar adamı gördüğüm yere baktığımda ne araba ne de adam yerindeydi.
Cidden garipti çünkü adamın yüzünü tamamen görmüştüm ve cidden 50-60 yaşlarında, uzun sakallı ve gözünda yarası olan bir adamdı. Cidden bu adam o olabilir miydi?
Eğer o adamsa... Hâlâ Seungmin'den ne istiyordu?
🦊
Bugün yemek yapma sırası Changbin'e gelmişti.
Yugyeom, evlerinde çalışan kadının işi hariç her şey ile ilgili olduğunu söyleyip işten çıkarmıştı.
Çalışan kadın, en fazla 30 yaşında güzel bir kadındı ve güzelliğini kullanmayı biliyordu açıkçası.
Evdeki bütün erkeklerle flört ediyor ve her zaman açık kıyafetler giyiyordu ki bu bizi rahatsız etmese de Yugyeom'u fazlasıyla etmişti ki haksız da değildi.
En çok mutfağa giren kişi Yugyeom'du ve kadının bu hallerine dayanamamış ve işine son vermişti.
Tamam azıcık sinirlenmiş olabilirim ki bütün işler bize kalmıştı.
Neyse. Ben işimi yaparken Jeongin sandalyeye oturup dizlerini kendisine çekmiş ve peluşuna sarılıp uyukluyordu.
Ne kadar istemesem de sadece kazak ve boxer giyiyordu.
Bugün değerli bir arkadaşım olan Lily bize geliyordu. Onunla baya yakın arkadaştık.
Lisenin başında gittiğim spor salonunda tanışmış ve çok iyi anlaşmıştık.
Hatta bir ara ondan hoşlanmaya başlamıştım ve bazen hâlâ hoşlandığımı düşünüyordum.
Lily;
Lily'i düşünürken arkadan gelen gürültü ile irkilmiş ve kalbim resmen Jeongin'e bir şey oldu düşüncesi ile ağzımda atmaya başlamıştı ki... Karşılaştığım görüntü vazoyu düşüren ve şimdi de suç işlemiş bir çocuk gibi ellerini önğünde birleştirip masumca bana bakan Jeongin'di.
Azarlayamazdım ki bana masum bakışlar atarken ama🥺🤏🏻
Onun rahat durmayacağını bildiğimden onu kucağıma alıp tezgağa koymuş ve tekrar kestiğim sosislere dönmüştüm.
Hâlâ kafam Lily'deydi. İstemsizce zaten aklım hep ona kayıyordu.
Ki... Bu sefer yanımdan gelen inleme ile Jeongin'e dönmüştüm.
Tezgahta bulduğu bıçak ile bana özenip parmağını kesmeye çalışmıştı sanırım.
Bugün çok sakardı sanırım minik tilki çünkü resmen birini evi kıymıştı.
Jeongin'den;
Sabahtan beri benimle ilgilenmeyen sahibimin dikkatini çekmek için resmen şekilden şekile girmiştim. (ki kesinlikle işe yaramıyor...)
İlk önce, o tuvalete gittiğinde gece lambasını yere atmış, merdivenlerde elimi bıraktığında, merdivenlerden yuvarlanmış(canım acıdı), belki veterinere götürür de kız gelmez diye Seokjin hyung'u ısırmış(dayak yedim), vazoyu düşürmüş ve ne kadar kandan korksam da elimi kesmiştim.
Veeee.... Yine umursamamıştı. Tek yaptığı parmağımı sarıp, bıçağı göstererek cıs cıs demekti.
Okuyucular sikiş sokuş bekliyor Changbin bey! Bana sokcan bana! Sırf seni etkilemek için taytını anansının amına kadar çeken Lily'e değil!!!
Üstü ben düşünmedim bu arada ben masum, tatlı ve minik tilki melezi Jeongin'im😇
Neyse ney o zaman trip yemeye hazır olsun değil mi yani?
Git Lily'ne o zaman Seo Changbin çok kızgınım sana tamam mı hıh!😠
(Bu trip Changbin'in yanımdan geçerken saçımı okşamasına kadar sürdü bu arada)
En sonda dudaklarımı büzüp ona sinirli bakışlarımı atmıştım fakat sanırım gelmişti. Kapıya hayvan gibi vurmasından anlamıştım...
Kapıyı kır gir içeri kardeş uğraştırma bizi!?
Changbin üzerini düzeltip hızlıca yanımdan ayrılmıştı.
Biraz sonra mutfaktan içeri girmişlerdi.
Bu kız neden bu kadar güzel di?
Changbin yanında böyle birisi varken bana bakmazdı ki...
Beni gördüğünde kaşını kaldırmış ve Changbin'in koluna sarılmıştı.
Bu kızı sadece camdan görmüştüm ve Changbin'in neden onu sevdiğini şimdi anlamıştım sanırım.
Kız çok güzel ve bakımlıydı. güzel bir vücudu vardı, güzel saçları ve güzel bir kilosu vardı.
Ben ise... Daha konuşmayı bile beceremeyen, uyuşuk bir tilkiydim. İnsanlar tilkilerin ne kadar pis canlılar olduğunu her zaman söylerlerdi. (Y/N; Kim demiş onu🤨)
Onlar gülüşerek sohpet ederken ben ise mutfaktan çıkıp salona girmiştim. Salonda oturan Jimin, Felix, Taehyung ve Beomgyu'yu görünce yanlarına ilerleyip kendimi kucaklarına bırakmıştım.
Ne var yani her üzüldüğümde sevgi bekliyorsan!?
Beomgyu'yu tanımıyorum ama bu onun bacaklarına atlamamak için bir sebep değil.
Akşama kadar ne bok yediğimi sorarsanız da...
Bütün gün kanepelerde oturup hatırlanmayı beklemiştim fakat pek hatırlandığım söylenemez.
🍡🍡🍡🍡🍡🍡🍡🍡🍡🍡🍡🍡🍡🍡🍡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Melez" SKZ x BTS
FanfictionMelez sahiplenmek isteyen 8 genç, istemedikleri melez leri almak zorunda kalırlar....