Seungmin sabah yanında Jisung ve Minho ile uyanmıştı. Jisung, Minho'ya sokulmuş ve bacağını arkadaşının üzerine atmıştı.
Yapacak bir şey bulamayınca Jisung'ın şişkin yanaklarıyla oynamaya başlamıştım.
Dün olanlar hâlâ aklımdaydı. Kendimi kirlenmiş gibi hissediyorum. İnsanlar neden bu kadar iğrenç?
Saçımda hissettiğim parmaklar ile irkilip yeni uyanmış Minho'ya bakmıştım.
Lino; Günaydın Seungmin? Güzel uyudun mu?
Kafamı aşağı-yukarı sallayıp sesimize uyanan tatlı arkadaşıma bakmıştım.
Minho, Jisung'ı kucağına alıp dolabın önüne geçmiş ve tatlı kazaklardan birisini geçirmişti üzerine.
Ardından başka bir kazak alıp yanıma gelmişti.
Lino; Üzerini değiştirmemi ister misin?
Kafamı olumsuz anlamda sallayınca elindeki kıyafetleri elime verip, Jisung'ı alıp tuvalete girmişti.
Elimdeki kazağı giyip beklemeye başlamıştım.
Tuvaletten gelen şapırtılar neydi?
Biraz sonra tuvaletten çıkıp önce Jisung'ı sonra da beni salona indirmiş ve yan yana oturtmuştu.
Bir süre sonra merdivenlerden gelen ses ile o tarafa dönmüştüm. Gelen Chan'dı.
Yavaş adımlarla gelip kendini koltuğa atmış ve bakışlarını gözlerime çıkartmıştı. Ama bir fark vardı. Gözleri her zamanki nin aksine şefkatli bakıyordu.
Chan; Eğer zorlanıyorsan Seungmin'e ben bakarım Minho.
Lino; Gerek yok sana güvenmem zaten.
Chan; Peki.
Bir süre sonra Chan oturduğu koltuktan kalkıp yanıma oturmuştu.
Elini kaldırıp saçlarıma atmıştı ve nazikçe okşamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Melez" SKZ x BTS
FanfictionMelez sahiplenmek isteyen 8 genç, istemedikleri melez leri almak zorunda kalırlar....