Namjoon, Seokjin'in bayılmasından sonra hızla bir doktor çağırmıştı ve minik bedeni odasına taşımıştı.Melezlerin hepsi, kedi melezin başına toplanmıştı. Doktor gelmiş ve Seokjin'in durumuna bakmıştı.
Doktor gittiğinde Namjoon, Seokjin'in yanına yatmış ve güzel çocuğun yüzünü incelemeye başlamıştı.
Bir süre sonra karşısında ki çocuk kıpraşmış ve yavaşça gözlerini açmıştı.
Habire kıpırdayan kulakları ile çok sevimli duruyordu.Biraz sonra gözlerini sonuna kadar açıp yataktan aşağıya atmıştı kendini.
Joon; Seokjin! Ne oldu?
Jin; Mrrh! Kötü adam bana vurdu Mrrh!
Joon; Seokjin-
Jin; sus! Mrrh! Sen de herkes gibisin!
Joon; Seokjin gelir misin yanıma!
Jin; Neden yine mi vuracaksın?Mrrh!
Joon; Seokjin hadi güzelim gel yanıma? Hem bak pişmanım sana vurduğum için. Birden canım acıyınca refleks olarak vurdum ben. Yoksa vurur muyum ben sana güzelim hm?
Jin; Vurmaz mısın?
Joon; Hayır vurmam tâbi! Gel hadi yanıma güzelim.
Seokjin yavaşça saklandığı yerden çıkıp Namjoon'un yanına doğru ilerlemişti.
Namjoon, nazikçe minik melezi kendine çekmiş ve kafasını dizlerine koymasını sağlamıştı.
Kalbi hızlanmıştı minik bedenin, ilk defa bir insana güvenmişti...
Büyük beden yumuşak saçları severken, Seokjin ise gözlerini kapatmış ve kendini Namjoon'un ellerine bırakmıştı.
Bir süre sonra üzerine çöken ağırlıkla, kendini uykunun huzurlu kollarına bırakmıştı.
Namjoon düzenli nefes alış-verişler ile anlamıştı Seokjin'in uyuduğunu.
Dolabına yönelip asla giymediği o pembe kazağını ve kullanılmamış boxer'ını alıp, Seokjin'in üzerinde ki gömleğin düğmelerini açmıştı.
Gömleği geniş omuzlardan sıyırmıştı.
Beyaz ve göz alıcı tenine hayran, hayran bakarken kendini tokatlamıştı.Minik Melezi giydip yatağa yatırmış ve üzerini örtmüştü.
Bu sırada yan oda'da Minho şişkin yanaklarıyla fındıklarını yiyen sincabı izliyordu. Aslında fazla tepki vermişti. Düşündüğü kadar kötü değildi. Hatta fazla güzel bir yüzü ve bedeni vardı.
Yerdeki bedenin kolundan tutup kaldırmıştı. Çocuk şaşırmış olacak ki koluna sonuna kadar açtığı gözleri ile bakmıştı.
Minho beklemeden kaldırdığı çocuğu üzerine yatırıp sarılmıştı. Jisung ise her zaman ki gibi rahatça olduğu yere yayılıp kabın içindeki leziz fındıkları yemeye devam etmişti.
Minho'nun yumuşak bedene sarılmak fazlasıyla hoşuna gitmişti.
Lino; Çok tatlıymışsın sen lan! Oyy yanaklara bak~
Sincap çocuğun yanaklarıyla oynarken istemsizce gülümsüyordu.
Minho; Gel senin kıyafetini değiştirelim hm?
Minho kalkıp dolaba yönelmiş ve boxer ve bol kazak almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Melez" SKZ x BTS
FanfictionMelez sahiplenmek isteyen 8 genç, istemedikleri melez leri almak zorunda kalırlar....