Elimdeki fındığı minik meleze yaklaştırmamla, küçüğüm heyecanla elimdeki fındığı kapıp sevimli bir şekilde çiğnemişti.
Bu bir kaç gün boyunca, melezlere kıyafet almış ve ders vermeye başlamıştık.
Benim melezim ilk başta istemese de, fındıkları görünce fazlasıyla güzel çalışmaya başlamıştı.
Lino; Bir daha söyle güzelim?
Han; Aaa
Ödül fındığını verip diğer harfe geçmiştim.
Lino; B söyle bakalım hadi güzelim.
Han; Aaaa
Lino; Hayır B
Han; Aaa
Lino; Bebeğim bak bana B hadi tatlım
Han; B
Lino; Afferin bebeğim!
Ödül fındığını verip pofuduk kuyruğunu sevmiştim.
Lino; Bir daha söyle bakayım~~
Han; Aaa
Lino; Hayır diğeri güzelim~~~
Han; B?
Lino; Hm hm~~
Minik melez kendini kucağıma atıp yorulduğunu göstermiştim.
Lino; Tamam hadi aşağıya inelim.
Dolaba yönelip geçen gün izlettiği ve hoşuna giden animenin kazaklarından birisini almıştım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yanına gidip üzerindeki sincaplı pijamayı çıkarıp kazağı elime alacakken Jisung yakamdan tutup dudaklarımızı birleştirmişti.
Her yaklaştığımda artık bunu yapmaya başlamıştı. Açıkçası hoşuma gidiyordu ve ileri gitmek istiyordum ama Jisung öpüşmenin ne olduğunu bile bilmiyordu daha.
Yavaşça ayrılmış ve elime aldığım kazağı giydirmiştim.
Boxer'ını değiştirirken elimin penisine çarpması ile gözünü kapatıp kısıkça inlemişti.
Bu çocuk beni çok zorluyor...
Kucağıma alıp aşağıya inmiş ve Seungmin'in yanına bırakmıştım.
Ne kadar Seungmin denen melezi sevmesem de bırakmıştım işte.
Çocuğun baktığı yere baktığımda, ilerde Hoseok ile oyun oynayan Yugyeom'a bakmıştım.
Neden öyle bakıyordu? Dur bir dakika neden kendini sıkıyor!
Ah Yugyeom! Bize ders verirken kedi melezi tuvalete götürmeyi beceremiyorsun!
