Seungmin üşüyen bacakları ve acıyan kalçaları ile soğuk betonun üzerinde yatarken bir yandan da ağlamaktan kızaran gözlerini kırpıştırıyordu.Ne kadar şansız olduğunu tekrar anlamıştı. Onu sevmeyen ev halkı ve tanımadığı bir adamın onu taciz etmesi.
Ev halkının hâlâ fark etmediğini bildiği için daha ne kadar burada kalacağını sorguluyordu.
O adam önce ona istemediği şeyler yapmış,
sonra da sokak arasına atmıştı.Aynı zaman'da Jisung eve girdikleri zaman arkadaşını görememiş ve Minho'ya söyleyememişti. Sonra akılına gelen fikirle Jin'in yanına varıp anlatacakken Seokjin'in zaten heryerde Seungmin'i aradığını fark etmişti.
Jin; Seungmin yok! Seungmin nerede!
Joon; Ne?
Jin; Seungmin'i bulamıyorum! Seungmin nerede!?
Yugyeom şokla etrafına bakıp aramaya başlamıştı.
Dışarı çıkınca gözlerine mor bir ışık gelmişti. Melezler hemen anlamıştı olayı.
Bunu Seungmin'in eski sahibi vermişti. Bu yüzükler ayrılınca parlıyor ve Seungmin'in yerini belli ediyordu.
Seungmin'in başına bir şey gelince her zaman bu yüzüğü atar ve fark edilmeyi beklerdi.
Seokjin yüzüğü eline alıp sahibinin yanına gelmişti.
Jin; Başı dertte.
Yeom; Ne!
Jin; Bu yüzük sadece diğerinden ayrılınca parlar ve Seungmin bunu başına bir şey gelince çıkarır.
Yeom; Nerede o zaman!
Jin; Bilmem ki.
Yeom; Nasıl bilmezsin ya!
Joon; Meleze bağırma Yeom! Sen ne yapıyordun kaçırılırken!
Yeom; Şey ben-
Lino; Her zaman ki gibi Hoseok ile ilgileniyordu!
Yeom; Ne?
Lino; Seungmin ile ilgilenmiyorsun! Hep Hoseok! Çocuğun tuvaleti geliyor onu bile söyleyemiyor sana?
Yeom; Ama!
Lino; İstemsizce ona daha az ilgi veriyorsun Yugyeom! İki meleze bakamazsın! Eğer bakamayacaksan ben bakacağım ya da geldiği yere geri vereceğiz! Chan zaten nefret ediyor.
Jin; Arkadaşımı bulalım mı artık?
Joon; Hadi ayrılın!
Bunu demesi ile herkes farklı yerlere dağılmıştı.
Chan, yürüken neden bu kadar üzüldünüz sorguluyordu.
Hadi ama o da bir canlıydı! Ondan nefret etmesi için bir sebebi yoktu!
Arkadaşını o öldürmemişti ve fazla masumdu...(günadııın🤭)
20 dakikalık bir yürüyüş sonunda ağlama sesleri duyması ile hızla ara sokağa girmişti.
Fakat görmek istediği tabikide yarı çıplak ve titreyen bir Seungmin değildi...
Yanına koşup onu kendine çevirmiş ve kanlanmış gözlerini görmüştü.
O an kalbine bıçak saplanmış gibi hissetmişti.
Kabanını çıkarıp meleze giydirmiş ve telefonumu alıp diğerlerini aramıştım.
Melezi kucağına alıp sıkıca sarılmıştı. Fakat onu daha çok inciten boş gözleri görmüştü.
Araba gelene kadar bir kere bile gözlerinde bir duygu görmemiştim.
Seungmin ise tersine şuan çok mutluydu. Ama yine de bunun kısa sürecağinin farkındaydı. Sabah uyandığında nefret dolu gözler ile bakacaktı ona...
Araba durduğunda içeriden diğerleri çıkmıştı. Minho Melezi alıp sıcak arabaya bindirmişti.
Chan her şey'i anlatmıştı ve şuan Yugyeom kendinden nefret ediyordu.
Seungmin bunu fark edip elini uzatmış elini tutmuştu yavaşça. Yüzük hala elinde parlıyordu. Seokjin parmağından yüzüğü yerleştirip sarılmıştı kardeşine.
Eve vardıklarında bütün Melezler emekleyerek gelip bacaklarına kafalarını koymuşlardı.
Hoseok kalp gülümsemesini yapıp arkadaşının göğsüne kafasını koymuş ve sarılmıştı.
Minho ise Yugyeom'un üzerine fazla gittiğini bildiği için yanına gidip mallarını sarmıştı hassas bedene.
Minho, Seungmin'e ayrımcılık yapmadan bakacağına söz vermişti.
Chan ise ona iyi davranacağına...
Selammmm 💜
Nasılsınız? Ben de iyiyim!
Bölüm hoşuma gitti umarım siz de beğenirsiniz🥺
Diğer bölümde görüşmek üzere Meleklerim💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Melez" SKZ x BTS
FanfictionMelez sahiplenmek isteyen 8 genç, istemedikleri melez leri almak zorunda kalırlar....