Furkan: Sen yarramı yedin mi benim hiç?
Faruk: Ben değilde sen yemiş gibisin
Faruk: Bu sözünü unutursan hatırlatacak çok güzel bir yer ve zaman biliyorum.
||||||||||||||
Sevdiğiniz veya bir ilişki içerisinde bulunduğunuz adamın mafya olduğunu öğ...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
×××××××××
Elimdeki topu tişörtümün içine koyunca etraftaki gözler bana döndü, çoğu kişi gülümserken Faruk tişörtümün içindeki voleybol topuna vurarak yere düşmesini sağladı ve ardından işine geri döndü. Taner yüzüme bakıp sırıttıktan sonra yanıma geldi.
Ever burası çook güzeldi ama ben şu an çook sıkılıyordum.
Heryer börtü böcek ayol.
"Ya acıktım ben." Dedim dudaklarımı büzerek. "Ne zaman yapıcaklar daha mangalı yakamadılar."
"Furkan!" Davut abinin sert sesi ile yerimde dikleştim, içime işleyen buz gibi sesi ile ona döndüm. Kolaysa sen gel yap koçum."
"Yok abim kolay gelsin size," dediğimde Taner'e cevap vermek için dönecektim ki başka birşeyler daha duyunca durdum.
Faruğun, "Bağırma len çocuğa," dediğini duyunca sırıttım. "Vururum bak seni."
Davut abinin sadece kahkahasını duyunca önümdeki çocuğa geri döndüm. "Abin bana aşık." Dedim sırıtarak.
"Evet," dedi abisine bakarak. "Hemde çok fena." Diyerek fısıldadığında için yumuş yumuş oldu.
Bir cümle yetiyordu işte onu sevmeme, benim istediğim onun ruhuydu, ne bedeni nede aklı. Ben onu ruhu için istiyordum, ruhunun güzelliği dışına yansımıştı işte. Çocukça davranmamıştı asla, hep alttan alırdı, gönlümü almasını bilirdi, saçlarımın arasına bıraktığı küçük öpücükleri saymıyorum bile. Onu sevmemem için bir neden yoktu, o zaten benim herşeyimdi.
"Furkaan," dedi Taner elini gözümün önünde sallayarak. "Ne güzel bakıyorsun sen öyle?" Dedi gülümsemesinin arasından.
"Ben hayata ilk defa böyle gülümsemişim oğlum, boş boş gülümseyemiycem mi?" Diyerek arkamı döndüm ve Faruğa baktım.
"Ya oğlum sizin kalıbınıza tüküreyim ne demek arabada unuttuk!" Tamda romantik bir anda yakalamamış olabilirim ama her haliyle güzel o birkere!
"Furkaan?" Taner bana seslenince odak noktan dağılmış, kafamı o yöne çevirmiştim. "Hadi gelsene Leventler bekliyor." Dediğinde ayaklanıp Tanerin yanına koştum.
"Sonunda geldin be oğlum," dedi Levent gülerek yanıma gelirken. "Bakakaldın abimlere." Derken Faruklara doğru baktı.
Bu erkek erkeğe piknik işi iyi olmuştuda ben baş başa kalmak istiyordum helalimle. Olmadı böyle ters geldi bana, mahallenin abileri ve onların daha tanımadığım kardeşleri ile dahada yakın olmuşum şu an.
