Furkan: Sen yarramı yedin mi benim hiç?
Faruk: Ben değilde sen yemiş gibisin
Faruk: Bu sözünü unutursan hatırlatacak çok güzel bir yer ve zaman biliyorum.
||||||||||||||
Sevdiğiniz veya bir ilişki içerisinde bulunduğunuz adamın mafya olduğunu öğ...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
×××××××
Furkan Duman
Gözlerim şaşkınca açılınca Tanere döndüm. "Hadi canım ne diyosun ya sen," dedim sahte bir ifadeyle. "Vay amına koyim."
"Abi madem biliyosun ne diye tekrar söyletiyorsun papağan gibi." Gülerek omuzlarımı silktim.
"Lan onu bunu bırak ne diycem," dediğimde Taner hâla elindeki konsolu bırakmamıştı. "Ulan bacağı boka bulaşmış sana diyom!"
"He söyle baktım."
"Faruk abi aradı seni daha demin sen tuvaletteyken-"
"Ne zaman!" Diye bağırınca bende şaşırmıştım.
"Yaklaşık yarım saat önce..." dedim sesim sona doğru kısılırken.
"Ulan gerizekalı neden söylemiyosun! Adam çiğ çiğ yiycek şimdi beni." Derken telefonunu alıp tahminimce Faruk abiyi arıyordu.
"Hele hoparlöre al." Dedim elimdeki portakalı yerken. Dalga geçiyordum fakat anlamamıştı o yüzden hoparlöre aldı.
Birkaç çalıştan sonra telefon açılmış ve arkada kudurmuş bir Faruk vardı. "Lan piç niye bakmıyosun telefonuma!"
Taner, "Abi valla duymamışım, Furkanda bana daha yeni söyledi." Dediğinde arkada hızla nefes alış verişleri düzene giriyordu. Benim adımı duyduktan sonra iç çekmiş ve ses tonunu alçaltmıştı.
"Annem yine bize haber vermeden teyzemlere kaçmış," cümlesini anlama birkaç saniyemi almıştı. Annem mi demişti o? "Babamla herhalde kavga etmişler, işteyim ben teyzem söyledi banada siktir git eve bi bak."
Gözlerim bu sefer gerçekten kocaman olurken Tanere dönmüştüm tamamen, o ise sadece, "tamam abi bakarım ben şimdi." Diyerek telefonu kapatmıştı.
Taner telefonu kenara bırakıp koltuğun ucunda duran ceketini alırken ben hâla konuşamıyordum.
En sonunda, "lan siz kardeş misiniz!" Demiştim.
"Hee malesef. Abimle babam kavgalı olduğu için abim kendine başka daire tuttu işte, ama aileden de ayrılmıyor işte."
"Klüp mu bu gerizekalı ne ayrılması, lan hiç beklemiyordum ha." Dedim Tanerin koltuğa bıraktığı konsolu masaya koyarken. "Babanla ne için kavga ettiler ki?"
"Babam abimi bi çocukla bastığını söylüyor," bu sefer gözlerim yerinden çıkacak gibi olmuştu. Yediğim portakalın suyu boğazımda kalırken öksürdüm. "Bak kimseye söyleme tamam mı? Kimse bilmiyor abimde babam uyduruyor diyip diyip duruyor."
Taner ceketinin yakalarını duzelttikten sonra benim halime gülmeye başlamıştı. "Salak nasıl şoka girdiysen artık, neyse aga çıkıyorum ben görüşürüz."
