30

14.5K 1.2K 336
                                    

Jeongguk'un en son dediği şeyden sonra tek görebildiği şey yanında uzanan adamın aralık dudakları ve şaşkınlığını belli eden gözleri olmuştu. Aslında şaşırdığından değildi bu tepki, beklemiyordu. Aniden gelen itirafı beklese de o an beklemiyordu.

"Sizi seviyorum, en başından beri."

Jeongguk, Taehyung'u seviyordu işte.

Taehyung birkaç saniyeyi sadece çocuğun gözlerine bakmakla geçirmişti. Normalde de parlak, şaşkın şaşkın ve şirin gözler o an daha da güzeldi. Dalıp gitti çocuğun gözlerindeki yıldızlara. Neden bu kadar güzel olmak zorundaydı ki? Adamın kafasını allak bullak ediyordu ve bu adamın sinirini bozuyordu. Hoşuna da gidiyordu tabii. Hatta en çok hoşuna gidiyordu. Jeongguk'un kırmızı yanaklarını, büyük gözlerini, dalgalı saçlarını, bebek kalbini seviyordu. Ona ait her şey öyle bir hoşuna gidiyordu ki adam yan yanayken kafayı yiyecek gibi hissetmeyi engelleyemiyordu.

Jeongguk yanında her utandığında onu kendisine çekmek, başını göğsüne yaslarken saçlarını okşamak istemişti. Ya da o kucağındayken kızaran yanaklarıyla oynamak, parmaklarıyla her oynadığında parmak uçlarına öpücükler bırakmak, dudaklarını her büzdüğünde o küçük dudakları parmakları arasında sıkıştırmak istemişti. Hepsini istemişti işte, Jeongguk kalbine kesinlikle iyi gelmiyordu.

Düşüncelere dalmışken yanında bir cevap bekleyen çocuğu unutmuştu. Taehyung cevabını çoktan vermiş olduğunu düşünse de Jeongguk heyecanlıydı, adamın iki dudağı arasından çıkacak her kelime için can atıyordu.

Tam konuşacaktı ki çocuk sözünü heyecanla böldü. "Jeongguk..."

"Bay Kim, ay," alt dudağını dişleyip gözlerini sıkıca yumdu. "Bence beni reddetmezsiniz, yoksa niye öpesiniz ki? Yoksa reddeder misiniz?" Tekrar araladı gözlerini ve adama bakarken devam etti. "Reddedecekseniz neden bu kadar güzel bakıyorsunuz?"

Taehyung gülümsedi. Şimdiye kadar ki en sıcak gülümsemesiydi bu. Karşısındaki çocuk öyle tatlıydı ki delirmek istedi o an. Çok yoğun şeyler hissediyordu, karnı ağrıyordu ve tüm bunlarla nasıl baş edeceğini bilmiyordu. Jeongguk çok güzeldi. Hayal edebileceğinden çok güzeldi.

"Bebeğim,"

Tamam, zaten heyecandan ne dediğini bilmeyen bir çocuk varken karşısında böyle hitap etmesi çocuğun tüm vücudunda bir titremeye sebep olmuştu. Jeongguk ufak bir iç çekişten sonra adama doğru yan döndü ve parmaklarına bakarken mırıldandı. "Bana ikinci kez böyle sesleniyorsunuz."

"Hmm," diye ufak bir mırıltı çıkardı adam. O da Jeongguk gibi aynı şekilde yan döndükten sonra ellerini bebeğinin güzel, beyaz elleriyle buluşturdu ve kendisine çekti. Çocuğun zarif eli esmer parmaklar ile narince tutulmuşken isteklerinden birini gerçekleştirdi ve dudaklarını Jeongguk'un parmaklarına bastırdı. Tek tek parmaklarını öpüyordu ve Tanrı şahitti ki çok nazikti. Dudaklar hafifçe parmaklarda gezinirken bakışlarını çocuğun şaşkın gözlerine tutturdu ve sakin bir ses tonuyla konuştu. "Bebeğimsin çünkü."

Jeongguk ağlamak istiyordu, tüm bu olanlar hayallerinin de ötesindeydi. Kim Taehyung, Jeongguk'un hayallerinin ötesinde bir adamdı.

Taehyung bakışlarını titreyen parmaklara indirdi. "Ve ben de seni seviyorum, Jeongguk. O yüzden öptüm seni. Hatta..." derken Jeongguk'a biraz daha yaklaştı. Elleri ikilinin arasında buluşmuş bir şekilde durmaya devam etti. "Bir kez daha öpebilirim, inanman için."

"İnandım ki."

Jeongguk'un tatlı bir şekilde mırıldanması Taehyung'un yüzünden silinmeyen gülümsemenin daha da büyümesini sağlamıştı. Taehyung dudaklarını büzdü ve alınlarının birbirine yaslanmasını sağlarken cilveli bir eda ile mırıldandı. "Öpmeyeyim o zaman."

"Hayır, öp." dedikten sonra panikle dediklerini toplamaya çalıştı Jeongguk. Öyle heyecanlıydı ki düşünemiyordu. "Ay, öpün. Yani isterseniz öpün. Öpmeyedebilirsiniz tabii sizin tercihiniz ama bence öpün. Of, ne diyorum ben ya..." Kendi dediğine kendisi atarlanan Jeongguk karşısında kıkırdadı Taehyung. Bir de rezil oldum diye geçirdi içinden Jeongguk. Oysaki Taehyung'un gözünde her hareketi birbirinden tatlıydı.

Taehyung, çocuğun elini bırakıp parmaklarını çenesine yerleştirdi. Artık daha da yakınlardı ve burunları birbirine değiyordu. Sanırım her seferinde ikisi de aynı duyguları hissedecekti. Küçük, kırmızı dudaklara ıslak bir öpücük bıraktı ve çocuğun gözlerine baktı. Ardından bir sürü öpücük... Ne kadar öpse doyamazdı ki o Jeongguk'a.

Öpücükler bittikten sonra elini ve kendisini geri çekti. Yatakta sırtüstü uzandı Taehyung. Jeongguk biraz olsun sakinleşmişti ama yine de far görmüş tavşan gibi bakmayı engelleyemiyordu Taehyung'a. Birkaç saniye bekledikten sonra konuşmaya başladı adam. "Öptüm bebeğimi."

"Fark ettim." Taehyung cevabını hemen aldığında gülerek Jeongguk'a döndü. Jeongguk'un ne kadar heyecanlandığı anlıyordu.

Ve... Tatlıydı.

Gülümsemesi kıkırtıya dönüşürken çocuğu bir hareketle göğsüne çekti. İşte başka bir isteğini de gerçekleştiriyordu. Elleri uzun, dalgalı saçların arasına karıştı. Onları narince okşadı, yumuşacıktı saçlar. O an ikisi de birbirlerinin kokusunu huzurla solumakla meşguldü.

Taehyung'un bütün isteklerini bir gün gerçekleştireceği kesindi.

Taehyung'un bütün isteklerini bir gün gerçekleştireceği kesindi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

yeni fic yayınladım destek olursanız çok sevinirim 🫠💞

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

yeni fic yayınladım destek olursanız çok sevinirim 🫠💞

forgotten micHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin