forgotten mic

34

ben geldim

yorum yapmayı unutmayın ♡

♡

"Anne?"

Karşımda Taehyung'un annesi vardı.

Siktir, cidden bu anı yaşıyor muyduk?

Şaşkın bakışlarımla karşımdaki kadını izliyordum utançla. Kızardığıma emindim, yanıyordum zaten. Her bir yerim, özellikle kulaklarım kıpkırmızıydı. Kaşlarını çatmış, beni izleyen, kısa saçlı kadına bakarken yavaşça alt dudağımı dişledim. Muhtemelen 50'li yaşlarında olan kadın, güzeldi. Taehyung'un annesinin çirkin olma gibi bir ihtimali yoktu zaten.

Nasıl mı bula hale gelmiştik? Çok basitti.

Taehyung küfrederek kapıyı açmaya gittiğinde ben de yavaş adımlarla peşimden gitmiştim. Kapıdan gözükmemeye dikkat ederek merakla kimin geleceğini beklerken Taehyung'un annesi içeri girmişti. Ancak Taehyung kapıyı açar açmaz kadın oğluna sarılacakken sanki biliyormuş gibi olduğum yere bakmıştı. Beni gördüğü gibi yüzündeki gülümseme silinmiş, kaşlarını çatmıştı.

Biz resmen Taehyung'un annesine basılmıştık ve şimdi karşımdaki esmer kadının ne tepki vereceğini düşünürken bekliyordun.

Saçlarım dağınıktı, üzerimdeki Taehyung'un tişörtü kırışmıştı, boynumda hafif hafif izler varken kıpkırmızıydı tüm yüzüm. Taehyung'un da benden bir farkı yoktu. Gergince bakışlarımı sevgilime çıkardığımda bana bakmadan annesini izliyordu. O da biraz gergin ve şaşkın duruyordu haklı olarak.

"Kime küfrediyordun sen öyle?" diye sorgulayarak ilk defa konuştu kadın. Bana bakmıyordu, ben de yavaş yavaş Taehyung'un arkasına saklanıyordum.

"Anne-"

"Bu kim Taehyung?" dedi kaşlarıyla beni gösterirken. Yine bakmamıştı bana, kadın gergindi ve ben de daha çok geriliyordum. Kızacak mıydı? Homofobik olabilir miydi yoksa?

Kadının sorduğu soruyla daha da gerilerek Taehyung'un tişörtünün ucunu avcumun içine aldım istemsizce. Ondan yardım ve destek bekliyordum ancak Taehyung benden daha çok yardıma ihtiyacı var gibi duruyordu. Onu ilk defa bu denli gergin görüyordum.

Ne diyeceğini bir süre seçemedikten sonra konuştu sakince. "Öğrencim."

Karşımdaki güzel, esmer kadın bana baktı bu sefer. Uzunca süzdü beni, utançla bakışlarımı yere çevirdim ben de. Beni incelemeyi bitirmiş olacak ki Taehyung'a döndü tekrar. "Sadece öğrencin mi?"

Taehyung tereddütle araladı dudaklarını, ardından sessiz kalıp başını bana çevirdi ve göz göze gelmemizi sağladı. Gözlerimiz birbirine değdiği an yüzünde huzurlu bir gülümseme yayıldı, annesini görmezden gelmiş gibi gözlerime bakıyordu. Onun gülümsemesini görmek beni biraz rahatlatmıştı ve ben de ona karşı nazikçe gülümsemiştim.

Birkaç saniye güzel bakışları gözlerimde dinlendikten sonra aniden annesine döndü ve bir elini sıkıca belime sardı. Beklemediğim için olduğum yerde titremiş, şaşkın şaşkın sevgilime bakakalmıştım. O ise az öncekinin aksine bana değil annesine bakıyordu cesur bakışlarıyla.

"Sevgilimle tanış anne."

Taehyung'un son söylediğine kadın şaşırmamıştı pek, belliydi zaten sevgili olduğumuz. Kaşlarını çatıp beni bir kez daha süzdükten sonra gergin sesiyle konuşmuştu. Ortam geriliyordu ve ben hiç iyi hissetmiyordum. Annesi neden böyleydi ki?

"Öğrencin ile mi çıkıyorsun Taehyung? Ciddi misin?"

"Anne-"

"Böyle bir hatayı nasıl yaptın anlamıyorum, asla profesyonelce değil." Bu dediğinden sonra Taehyung, belimdeki ellerini güven vermek istercesine sıkılaştırmış, bana bakmıştı. Bana karşı nazikliğini hiçbir durumda bozmaması çok hoşuma gidiyordu.