forgotten mic

26

yorum yapmayı ve yıldıza basmayı unutmayın lütfen💗

Taehyung kapıyı açtığında karşısında Jeongguk ile bir çocuğu beklemiyordu. Jeongguk'un arkadaşının geleceğini tamamen unutmuştu. Onunla vakit geçirmek için can atan Taehyung varken yanında arkadaşını getirmesini Taehyung'un sinirini bozmuyor değildi.

Jeongguk'un yanındaki genç, beyaz tenli, kısa boylu, simsiyah uzun saçları olan bir erkekti. Saçlarını bağlamıştı, üzerinde siyah baskılı bir tişört ve deri ceketi vardı. O çok... Çok havalı gözüyordu. İkili üzerinde gözlerini gezdiriyor, sakin kalmak için çabalıyordu çünkü o, bu adamdan hiç haz etmemişti. Üstelik evde tek durabilecek bir tipe benziyordu!

Jeongguk ise biraz gergindi fakat yine de heyecanlı hissediyordu kendisini. Hyung'u ve Taehyung'u tanıştıracaktı, iyi anlaşacaklarını düşünüyordu fakat Taehyung'un hyung'u üzerindeki bakışları biraz ürkütücüydü. Yine de onun genel hâli öyle diye düşündü ve donakalmış öğretmenini heyecanla kıkırdayarak kendine getirdi. "Bizi içeri almayacak mısınız, Bay Kim?"

Taehyung duyduğu ses ile bakışlarını hemen sesin sahibine sabitledi. Her zamanki gibi, çok güzeldi. Onu her gördüğünde gözüne ayrı güzel geliyordu, her gördüğünde öpme isteğini arttırıyordu bu çocuk. Jeongguk, giydiği bol mavi yırtık pantolon, bol beyaz sweat, taktığı sırt çantası ile yanındaki adamla bir çift gibi duruyordu. Taehyung sakin kalmak adına bir nefes alıp içeri geçmeleri için geri çekildi, o sırada bakışları Jeongguk'unun üstündeydi. Saçları diye düşündü, onları bir kez karıştırmıştı ve ikincisi için her şeyi yapmaya hazırdı.

Üçlü salona ilerlerken Jeongguk, heyecanla Yoongi Hyung'unun koluna girdi. Temas sevmeyen Yoongi bu harekete bir şey demedi çünkü yanındaki çocuğun ne kadar gergin olduğunu bizzat biliyordu. Jeongguk Taehyung'a olan hislerini Yoongi'ye tek tek anlatmıştı ve buraya gelme sebebi de esmer adamı görmekti.

O sırada kimsenin beklemediği bir şeyi yaptı Taehyung.

Yanındaki adamın koluna giren Jeongguk'u tek bir hamle ile kolunu kavrayıp kendisine çekmişti. Hasiktir diye geçirdi içinden Jeongguk, hasiktir. Kolunu sıkıca kavrayıp kendisine çeken adam onu bayıltmak üzereydi. Bu hareket çok seksiydi. Çocuğu kendisine çekmiş ve Yoongi'ye zıt tarafta tutmuştu. Yoongi neye uğradığını şaşırsa da gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı, sadece koluna girmesine bile kıskanmıştı. Jeongguk'un planı gerçekten işe yarıyor gibi duruyordu.

Ardından Taehyung buz gibi bakışlarını Yoongi'nin üzerinde tutarken tok sesi ile konuştu. "Jeongguk, çalışma odama." Neden bunu yapmıştı, neden bu adama karşı iyi hissetmiyordu bilmiyordu fakat Jeongguk ondan uzak durmalıydı. En azından Taehyung'un yanındayken.

Yoongi daha fazla dayanamayıp bir kıkırtı çıkardığında Taehyung bakışlarını üzerinden çektiği anda Jeongguk'a göz kırpıp başını 'hadi yine iyisin' dercesine iki yana salladı. Jeongguk da heyecanla bir elini yumruk yapıp Taehyung'a baktı.

"Jeongguk."

"Tamam, gidiyorum." İç çekerek uzaklaşacağı sırada hâlâ kolunu sıkıca kavramış olan adama baktı. "Bay Kim, kolum..."

"Ah, evet. Hadi gidelim."

Jeongguk'un kolunu bıraktıktan sonra Jeongguk odadan çıkarken Yoongi'ye döndü. "Sen de beklersin, ders bir saat kadar sürer. Bir şeyler atıştırmak istersen..." Taehyung bir süre düşündü, çocukça davranmamalıydı. Olgun bir adamdı ve ne yaptığını yeni fark ediyordu. "Mutfak hemen şurada, masanın üzerinde kurabiye var. Onlardan al." dedikten sonra bir şey demeden Jeongguk'un peşinden çıktı.