O mavi gözlü bir devdi
Minnacık bir kadın sevdi
Mini minnacıktı kadın
Rahata acıktı kadın,
yoruldu devin büyük yolunda
Ve 'Elveda!' deyip mavi gözlü deve,
girdi zengin bir cücenin kolunda
bahçesinde ebruli
hanımeli
açan eve
Şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev,
dev gibi sevgilere mezar bile olmaz
bahçesinde ebruli
hanımeli
açan eve..._Nâzım Hikmet_
Hayat hep iyi seçimler sunmaz. Aksine kötü seçimlerde sunar. Asıl olması gereken kötüden sonra iyiyi bulmak.
Aras'ın bakışlarında endişe vardı, korku vardı, kaygı vardı.
"Gelmişler mi?" dedi alayla. Sonrasında ise alayla sırıtan dudağını buruk bir tebessüm aldı.
"Çabuk gel." Ege'ye başını sallayıp gözlerini benden çekti ve bir şey demeden çıktı.
Tam olarak ne oluyordu? Neden bana bir açıklama yapmıyorlardı?
Bende salıncaktan kalkıp peşlerinden gittim. Kapıda gördüğüm kişi ile ne yapacağımı bilemedim.
Çocukluğumun katili karşımdaydı. Sevdiğim adam ile konuşuyorlardı.
Aras'ın ne işi vardı o adamın yanında?
Oysaki bir kızın en büyük dayanağı babası olmalıydı. Babam benden hayatımı çalmıştı.
Kapının eşiğinde Aras duruyordu. Elleri asla durmuyordu. Bir şey anlatırken elleri hep kontrolünün dışında hareket ederdi.
Karşısında ise babam duruyordu. Siyah bir takım elbisenin içinde ciddiyetle Aras'ı dinliyordu. Arkasında ise birkaç tane takım elbiseli ve gözünde güneş gözlüğü olan adamlar vardı.
Ege'de Aras'ın çarprazında durmuş başını sallıyor ve araya girerek bir şeyler diyordu.
Bende derin bir nefes alarak kapıya ilerledim. Babamın gözleri hemen bana kaymıştı. Beni ilk gören hep o olurdu zaten.
"Ooo kimler gelmiş?" diyerek alkışlamaya başlayınca tüm gözler beni buldu.
"Balın git!" dedi arkası bana dönük olan Aras.
"Hayır." dedim Aras'ın dik duran omuzlarına bakarak.
"Biz hallediyoruz zaten, Balın. Sen git." Ege'nin cümlesine karşılık kahkaha attım.
"Sorun halletmeniz değil zaten. Sorun bu adamı nereden tanıdığınız ve benim haberimin olmaması." dediğimde gülme sırası babamdaydı.
"Doğru söylüyor. Neden saklıyorsunuz?" dediğinde ondan daha da fazla tiksindim.
"Sen karışamazsın. Ne işin var burada?" dedim.
"Senin için geldim prensesim." derken elini öne uzatmıştı.
"Bana prensesim deme. Ne hakla gelebiliyorsun?" dedim sinirle.
"Çok mu agresifiz?" dedi alayla.
"Ne işin var?" dedim sorumu yineleyerek.
"Bu genç adamlarla bir hususumuz vardı?" dedi dişlerini göstererek gülerken.
"Ne hususun olabilir? Nereden buldun onları?" dedim ellerimi belime koyup başımı hafif sağa eğerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İHANETLER ARASINDA Kİ MUCİZELER
Roman pour AdolescentsHayatı boyunca ihanetlere maruz kalan Balın Yılmaz yeni bir ihanetle karşılaşır. Yeni ihanet, yeni yara, yeni hayal kırıklığı, yeni aptallık, yeni güvensizlik... O gece ihanete rağmen yeni mucize ile karşılaşır. Özgürlüğü simgeleyen adam, Balın'ın b...