Sabah uyandım. Yine klasik işlerimizi hallettik ve okula gittik. Bugün sebepsiz mutluydum.
İlk ders girdiğimizde kapı çaldı ve içeri dün beni tersleyen çocuk ve yanında müdür geldi.
Oda bizim sınıftaymış.Buraya kadar anladım da dün kütüphane de ne yapıyordu? Çok fazla düşünmeden derse odaklandım.
Bugün eve yürüyerek gidecektim. Saat yedi buçuk olana kadar biraz dışarda dolaştım. Hava soğuyunca eve gitmek için taksiye bindim
Telefonuma bildirim geldi. Elime alıp kimden geldiğine baktım. Taehyung'dan gelmişti.
TaexhobiGıcık Taehyung
Hobi yarın bizim evde
takılacağız. Gelecek misin?Hobi:
Belki gelerim. Saat kaçta?
Namjoon hyung'a haber vereceğim.Gıcık Taehyung
Akşam sekiz gibi yapacağız.
Namjoon'da gelsin.Hobi:
Tamam söylerim.
Şimdi işim var. GörüşürüzGıcık Taehyung
Senin, işinin olmadığı
gün yok ki. GörüşürüzTelefonu kapattım ve yol boyunca şarkı dinledim. Geldiğimde ücreti ödeyip eve ilerledim.
Kapıyı Namjoon hyung açtı çünkü anahtarımı unutmuştum.
Salona geçtik ve "Namjoon hyung yarın Taehyung'un evinde takılacağız. Sende gelecek misin?"
diye sordum."Bilmem Seokjin ordaysa gelirim."
Hafif bir sırıtış attım ve televizyonu açtım.
Seokjin hyung, Namjoon hyung ile aynı sınıftaydı. Bana kalırsa ikisi çok yakışıyordu. Eğer çocukları olursa ismini Hoseok koyduracağım!
"Yemek yedin mi?" dedi Namjoon.
"Evet." dedim ama yemek yememiştim. Bu aralar iştahım yoktu.
"Peki, ben gidip duş alacağım."
"Tamam." dedim.
Namjoon hyung bazen baba gibi oluyordu. Yaptığı her şeyi bana söylüyor, uyarıyor ve sürekli nasıl olduğumu falan soruyordu.
Aslında bu durumdan hiç şikayetçi değilim.
Birilerinin beni sevmesi hoşuma gidiyor.Televizyondan sıkıldım ve odama çıktım. Hiç uykum yoktu ama uyumaktan başka yapabileceğim bir şey yok.
Sabah uyandığımda çok üşüyordum. Sorun şu ki dışarısı hiç soğuk değildi.
Namjoon hyunga seslendim. Sesimi duymamıştı sanırım. Yataktan zorla kalktım ve içeri yürümeye başladım.
Tam merdivenin son basamaklarına geldiğimde başım döndü.
Kendimi duvara yasladım ve geçmesini bekledim. Bir kaç dakika sonra geçti ve masanın üzerinden ilaçları alıp içtim.
Evde Namjoon hyung u aradım ama yoktu. Telefonu alıp baktığımda mesajını gördüm.
NamjoonxHoseok
Kaslı hyung💪
Hoseok bugün işim var. Akşama doğru geleceğim. Sen de okuluna git.
Of çekip telefonu bıraktım. Grip olmuştum ve Namjoon hyung evde değildi.
Namjoon hyung u aradım çünkü yazmaya üşenmiştim.
"Hyung okula gidemeyeceğim."
"Sorun ne Hoseok?"
"Biraz kötü hissediyorum. Sanırım grip oldum."
"Anladım... Tamam sen dinlen. Ateşin var mı?"
"Hmm biraz var gibi. Üşüyorum."
"Ben Jimin'i gönderiyorum. Sen dinlen tamam mı?"
"Tamam hyung.Teşekkür ederim."
"Rica ederim. Hadi bırak telefonu git odana."
Telefonu kapattım ve odama gittim.
Bir kaç dakika sonra kapı sesleri duydum. Jimin gelmişti."Ooo Hoseok hasta mısın?"
"Gördüğün gibi Jimin."
"Kötü olmuş. Bugün V'ye gidecektik."
"Derdini seveyim."
Güldü ve odadan çıkıp elinde bir meyve tabağıyla yanıma geldi.
"Uçak geliyorrr."
"Uçak müsait bir yerine....."
Dalga geçiyordu öküz.
Jimin'in zorlaması ile yedim."Sen uyu. Ben senin başında bekleyeceğim. Korkma Doktor Jimin seni iyileştirecek!!"
"İyileştirsin bari." dedim ve güldük.
Bunları söylecek yaşı çoktan geçtiğimizi biliyordu ama benimle kafa boluyordu aklı sıra. İşime gelmiyor değil.Göz kırptı ve telefonunu alıp karşımda ki koltuğa çöktü.
Bende kendimi uykuya bıraktım.
Uyandığımda saat akşam altı olmuştu.Namjoon hyung eve gelmişti.
Jimin ile içerde oturuyorlardı.Seslendiğimde Namjoon içeri girdi.
"İyi misin Hoseok?"
"Hm hm. İyiyim hyung. Korkma."
"Sevindim." dedi.
"Hyung."
"Efendim?"
"Taehyung'a gideceğiz değil mi?"
_____________________________________
Hihi bölüm sonu. Sinir etmeyi sevmek. Diğer bölümde Yoongi ve Hoseok'u yakınlaştıracağım💅.
Görüşürüz hüg.