Eve döndüklerinde Hoseok odasına kapanmıştı. Yatağına yatmış, sırtı kapıya dönük şekilde kolyesine bakıyordu.
Kapı bir kaç kez hafifçe çalındığında odaya
Taehyung girdi. Elinde bir tabak vardı. Yatağın ucuna oturdu."Geldiğimizden beri bir şey yemedin hyung.Sana getirdim."
"Teşekkür ederim ama istemiyor-"
"Ama sen naengmyeon seversin diye getirdim.Lütfen, yersen seni yalnız bırakacağım!"
Hoseok yerinde oflayarak dikleştiğinde Taehyung ağzına tıktı.
"İyilik yapayım derken beni öldüreceksin.""Ölmezsin, merak etme hyung."
Taehyung'un zorlaması ile yedi.Hoseok yüz üstü uzanıp, tavanı seyretmeye başladığında Taehyung'da elindeki boş tabağı bir tarafa bırakıp Hoseok'un yanına yattı."Konuştunuz mu hiç?"
"Daha aramadım."
"Anladım. Hyung bir şey söyleyeceğim."
"Söyle."
"Benden duymuş olma ama Namjoon ve Seokjin hyung evlenmeyi düşünüyorlar!"
Hoseok yerinden hızla kalkıp Namjoon'un yanına indi."Hyung, evleniyor musunuz?!"
"Ne evlenmesi lan?"
Namjoon telefonunu kapatıp Hoseok'a baktı. "Taehyung evleneceğinizi söy-"Namjoon, merdivenlerden inen Taehyung'un yanına yaklaştı.
Taehyung, Namjoon ile göz göze geldiğinde çığlık atıp koltuğun arkasına geçti.
Namjoon'da önden sıkıştırmıştı."Sana süpriz yapacağız, söyleme demedik mi orangutan?!"
"Hyung, orangutan falan ayıp oluyor."
"Ben sana bi' ayıp yapacağım şimdi" Namjoon bir şey söylemeden hızla odasına çıktığında Taehyung ve Hoseok birbirine baktı.
"Dövmeden gitti lan?" Taehyung koltuğun arkasından çıktı. "Dövse miydi?"
"Kıyamazdı bana za-" Taehyung alaycı gülümsemesiyle oturacağı sıra, Namjoon elindeki boks torbasını Taehyung'un suratına fırlattı. Suratına yediği boks torbası yüzünden burnu kanamaya başladı.
"Lan, ne diye boks torbasını atıyorsun?!
Hoseok gülerken Namjoon ve Taehyung birbirine girmişlerdi.
"Götünede sokabilirdim!" Namjoon, Taehyung'u bacaklarından yakalayıp yere düşüreceği sıra Seokjin odaya girmişti.İkisinin yanına gidip ayırmaya çalıştı.
"Namjoon dur, çocuğumuz amcasız kalır!""Seokjin dur demeseydi öldürürdüm seni."
Namjoon, Taehyung'u yere bıraktığı gibi Hoseok'un sesi tekrar duyuldu.
"Lan ne çocuğu, siz evli bile değilsiniz?!""Çocuğumuz yok zaten Hoseok. Evlenince Taehyung, çocuğumuzun amcası oluyor."
Hoseok anlamış gibi baktı.
"Hoseok hyung o kadar yemek yedirdik, insan bi' ayırır. Aşk olsun, tch tch tch!"
Taehyung ayağa kalktı. Jungkook seslere gelmişti."Burnun niye kanıyor?!" Taehyung'un yanına koştu. "Boks yaptık biraz, o yüzden." Namjoon kahkaha attı.
"Beni de boks torbası olarak kullandı!"
acındıran gözlerle baktı Taehyung.
"Gel, yıkayalım!" Jungkook, Taehyung'a temizlemesi için yardım etti."Evlenmek için Yoongi'nin gitmesini mi bekliyordunuz? En azından o da yanımızda olurdu." Hoseok söylenip, göz devirdi.
"Sevgilinin gitmesini beklemiyorduk. Yeni kararlaştırdık. Ayrıca okulun bitmesini bekleyeceğiz. İki yıl ağır geldiyse bilemem. "Hoseok, Seokjin'in söylediklerine bozulsada belli etmedi. Namjoon ortamın gerildiğini fark edince araya girdi. "Hoseok yukarı çıkalım mı biraz?" Namjoon ve Hoseok kalkıp balkona geçtiler. Boş koltuklardan birine,
karşı karşıya gelecek şekilde oturdular."Hoseok-ah, Seokjin ailesi ile biraz tartıştı bu yüzden ters tarafına denk geldin. Ona aldırış etme."
Hoseok kafa salladı.
"Sorun değil." Sorun olmadığını söylesede hala bir şeylere bozulmuş gibi duruyordu."Sorun evlenme kararımızı sana söylememiz mi?" Hoseok ses çıkarmadı. "Bak Hoseok, bu yüzden kızdığını biliyorum. Şu zamana kadar sana haber vermeden hareket etmedim bu yüzden başkasından öğrendiğine bozuldun, değil mi?"
"Sen beni kardeşin gibi seviyordun ama Seokjin'le sevgili olduğundan beridir bana olan sevgin azal-"
"Hayır, böyle düşünme. Seni hala çok seviyorum Hoseok.
Sadece süpriz yapmak istedik." Hoseok gözlerini Namjoon'dan kaçırdı."Anladım hyung, ben biraz abarttım. Özür dilerim." Namjoon gülümsedi. "Hadi aşağıya inelim, biraz kafanı dağıt."
İkisi aşağıya indiğinde, Namjoon, Seokjin'in kulağına fısıldadı. "Yoongi'nin gitmesi onu etkiliyor, üzerine gitme."
Seokjin sert çıkıştığını fark ettiği için suçlu hissediyordu.
Hoseok onlara bakmayarak telefonu ile uğraşıyordu. Seokjin, Hoseok'un yanına oturdu."Hoseok?" Cevap alamadı ve tekrar seslendi. "Hoseok sana diyorum?" Hoseok bu defa da aldırış etmeyince Hoseok'un elindeki telefonu çekip, aldı. "Hyung, telefonu verir mi-"
"Özür dilerim. Ters tepki verdiğim için.İstemeden kırdım." Hoseok kahkaha attı. "Bende özür dilerim hyung." İkiside birbirine gülümsedi. Namjoon gururlu bir ifade takındı.
"Bana teşekkür edin, Yine olayları yatıştırdım."
"Çok teşekkür ederiz hyung." Güldüler.
Bu arada Taehyung ve Jungkook yanlarına geldi.Taehyung boks torbasını yerde görünce söylendi. "Birde bana fırlatmak için işsiz gibi, üşenmedin söküp getirmiş enayi."
Namjoon bakışlarını Taehyung'un üzerine dikti. "Sussana sen, pezevenk."
"Boşver onu hyung. Bir kaç hafta gözüne gözükmez artık. " Hoseok saate baktı. Ceketini alıp kapıya yöneldi.
"Nereye Hoseok?"
"Şeye...market! Markete Seokjin hyung."
"Ne alacaksın?"
"Bir şeyler işte."
Hoseok daha fazla soru duymamak adına evden çıktı. Namjoon kulağını kapıya dayadı.
Hoseok'un "Geliyorum hemen." dediğini duymuştu.Biri ile konuştuğunu anladı Namjoon. "Nereye gidiyor bu?"
"Bana markete gideceğini söyledi."
Namjoon yerine oturdu. Daha fazla kurcalamadan sustular.☆☆☆
Bir saat sonunda Hoseok eve döndü. Namjoon ellerini işaret etti.
"Markette bir saattir ne yapıyorsun? Ayrıca bir şey de almamışsın?""Ben mi? Ha...poşetleri markette unutmuşum ya. Çok sıra vardı o yüzden geç kaldım."
"Pek inandırıcı değil ama neyse."
Hoseok odasına çekildi. Tam Yoongi'yi arayacağı anda kapı çalmıştı.
İçerden tanıdık bir ses geldiğinde yanlarına indi."Anne?" Hoseok gördüğü beden karşısında donmuş gibi baktı.
______________________________________JİMİN SAP KALMASIN DİYE YENİ BİR KARAKTER EKLEYECEĞİM AMA JİMİN SEME Mİ OLSUN UKE Mİ KARAR VEREMİYORUM BU YÜZDEN SİZ SÖYLEYİN✊✊✊✊