2 hafta sonra
Yoongi'den;
Gece yarısı hastanede babamın ameliyattan çıkmasını bekliyordum.
"Üzgünüm Yoongi." dedi içerden çıkan biri.
"..."
Yanımda sadece Jungkook vardı.
Yarım saat kadar ağladıktan sonra hava almak için dışarı çıktım.
Yağmur çok şiddetli yağıyordu.Jungkook arkamdan seslendi ama aldırış etmedim.
Ceket almamıştım. Hava çok soğuktu. Yürüyebildiğim kadar yürüdüm.
Sonunda ağlamaktan gözlerim acımaya başladı. Kaldırıma oturdum ve kafamı yanımdaki direğe yasladım.
Tam yorgunluktan uyuyacağım sıra Hoseok'un sesini duydum. Şuan kimseyle konuşmak istemiyordum.
"Yoongi?!"
"..."
"Yoongi kalksana. Ne yapıyorsun burda?"
"Hoseok, git."
"Neden, bir şey mi old-"
"Defol git işte, soru sorma!"
"Peki." diyip kenara çekildi Hoseok.
Kalktım ve burnumu çektim.
"Sana sarılabilir miyim?"
Hoseok'dan:
"Sana sarılabilir miyim?"
Anlamamış gibi baktım.
"Sarılabilir miyim diyorum. İhtiyacım var, gerçekten..."
"Benim mi? Üzgünüm Yoongi..."
Hem 'defol git!' demesine alınmıştım, hem de fobimi biliyordu.
"Peki."
Dediğime pişman olmuştum ama Yoongi birşey dememe izin vermeyerek gitti.
Yoongi'den;
"Üzgünmüş. En azından birkaç dakikalığına izin verebilirdi." diyerek kendi kendime konuştum.
"Yoongi! Nerdeydin sen?" diyerek yanıma koştu Jungkook.
"Dolaştım."
"Evine bırakayım."
Kabul ettim çünkü şuan hiçbir şey istemiyordum.
Jungkook beni evime bıraktı."İstersen bu gece yanında kalabilirim.İyi değilsin."
Gözlerimle red ettim.
"Gerek yok... ama sarılabilir miyim?"
"Tabii ki Yoongi. "diyip kollarını açtı. Temas bağımlısıydım ve en çokta şuan sarılmaya ihtiyacım vardı.
"Teşekkür ederim."
"Her zaman hyung."
Jungkook benden küçüktü ve normalde bana Yoongi derdi ama şimdi hyung dedi.
El salladı ve evden çıktı.
Bu gece uyuyabilir miydim bilmiyorum.Boş duvarı seyrettim.
Yarın okula falan gitmeyecektim.Hoseok'dan;
Yoongi'yi merak ediyordum. Orada tek başına neden ve ne yapıyordu?
Aklıma Jungkook geldi.Telefonu alıp onu aradım.
"Alo Jungkook?"
"Efendim hyung?"
"Yoongi iyi mi? Orada ne yapıyordu?"
"Birkaç saat önce babasını kaybetti. Şuan evinde ve iyi."
"Oh, anladım. Teşekkür ederim Jungkook."
Telefonu kapattım ve eve yürüdüm.
Namjoon hyung anahtar sesine uyanmıştı sanırım.
"Hoseok?"
"Dışardaydım hyung. Bir şey yok."
"Emin misin?"
" Biliyor musun? Yoongi babasını kaybetmiş... Dışarda onu görünce yanına gittim. Bana sarılabilir miyim diye sordu.Reddettim hyung. Öyle olduğunu bilmiyordum ki. Bilseydim hayır demezdim."
"Tamam Hoseok. Kendini açıklamana gerek yok. Sorun değil."dedi Namjoon hyung.
Odama çıktım.Üzerimi değiştirdim. Çok ıslanmıştım.
Yoongi geldi aklıma. Onun üzerinde birşey yoktu. Umarım hasta olmaz.
Onu reddettiğim için kötü hissediyordum.Yarın onu görmeye gitsem iyi olurdu.
____________________________________
Hiç emin olmayarak atıyorum bu bölümü
Aslında ilk Yoongi yerine Hoseok'u yazacaktım ama diğer bölümlerde
lazım olucak. Görüşürüz.