Taht Kavgası

22 0 0
                                    

Olanlardan sonra iyice kafamız karışmıştı. Önümüzde iki seçenek vardı, iki kardeşin birbirini öldürmesine ve halkın kendi arasında bölüşmesine izin vermek veya taht kavgasını bir şekilde atlatıp önce halkı hazırlamak. Sonucunda da devrim yaparak Cumhuriyeti geri getirecektik.

Bir haftadır Kuzey'le bunu düşünüyoruz.  Erdemin her şeyi altüst etmesi bizim de planlarımızı suya düşürmüştü.

"Bence önce halkın içine adamlarımızı salmalıyız sonra planlarımızı devreye sokabiliriz"
Kuzey kafasıyla onayladı.
"Erdemi durdurmamız lazım Tuana, çok hırslı gözü kimseyi görmüyor."

Önümdeki haritaya tekrar dikkatlice baktım. Elimizdeki güvenilir adam sayısını yoğunluğa ve bölgelere göre ayarladık.
Göndereceğimiz isimleri okurken gözlerim tanıdık bir isime rastladı
"Ebrar Güngör"...

AYŞE

Hüseyin'in girmem için izin verdiği kütüphanede yaklaşık 2 saattir geziniyordum. Hüseyin tam bu saatlerde kütüphaneye geliyordu. Elime bir kitap alıp onu beklemeye başladım.

Tam o sırada kapının gıcırtısını duydum ama gelen sesler farklıydı. Hemen bir köşeye geçtim ve sesleri dinledim.
Bu ses Erdemin sesiydi, yanında da bir kız vardı. Sesleri dinlemeye devam ettim.

"Bu kütüphanedeki kitapların çoğu yüzyıllar önceden kalma, mesela şu rafın en üstündeki kitap Bizans'ın tarihî kütüphanesinden."

Yanındaki kız hayran hayran sorular sorarken ben de göz ucuyla onları izliyordum.

"Eğer abimi yenip hükümdarlığın başına geçersem seni Sultan bu kütüphaneyide senin emrine vereceğim Helena"
"Azra"
"Ah evet Azra"

Kızın sinirli sesini duyunca gelen gülme isteğimi bastırarak dinlemeye devam ettim.

"Azra biliyorsun ki kardeşlerin en küçüğüyüm ama bundan dolayı sanma ki en güçsüz benim. Ben aralarındaki en zeki ve en güçlü kişiyim, sadece farkında değiller."

Övünmelerini dinlerken üstündeki kaftanın cebinden sarkan bir kağıt parçası gördüm. Yere düştüğünde onlar kütüphaneden çıkmak için ilerliyorlardı. Çıktıkları anda kağıdı aldım ve kağıdın bir ordu planı olduğunu fark ettim. Hemen kütüphaneden çıktım ve Hüseyinin yanına gittim.

Hüseyin kağıdı inceledikten sonra küçük bir kağıda ufak notlar yazıp bana verdi ve bunu Kuzey'e ulaştırmamı söyledi.
Yatakhanede Tuana'nın yanına gidip kağıdı hızlıca cebine sıkıştırdım.

TUANA

Ayşe'nin bulduğu ordu planları gerçekten çok işimize yaradı. Hemen bölgeye askeri birlik gönderildi ve ordu dağıtıldı. Erdem bu süre zarfında kimseye gözükmedi.

Herkes hevesinin geçtiğini düşünse de öyle olmadığını hepimiz biliyorduk. Sadece yapacağı ani hareketlerden korkuyorduk.

Bu hareketlerden haberdar olmak için Erdem Şehzadenin gözdesi Azra Hatunla konuştuk. Bize bilgi vereceğini söyledi. Çok güven vermese de en azından bir şeyler öğrenmemiz gerektiği için anlaştık.

AZRA

Erdem'e her şeyi anlattıktan sonra onun dediklerini ezberlemeye koyuldum. Bana söylediği şeyleri aynen Tuana ve Ayşe hatuna iletecektim. Benden doğru bilgi istemişlerdi fakat Erdem Şehzade ileride Padişah olacağı ve benim bu yaptığımın cezasını vereceği için her şeyi ona anlattım.

Akşam Tuana hatunla anlaştığımız gibi yatakhanede buluştuk. Ona ezberlediklerimi hızlıca anlattım ve yanından ayrıldım.

TUANA

SarayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin