Saray

bu gece okuyun

AYŞE

Saraya vardığımda kendime ağlama izni verdim. Ama önce cildime zarar vermemesi için gül suyu ile makyajımı çıkardım ve elbisemin kirlenmemesi için üstümü değiştirdim. Yatağımın üstüne oturdum ve ağlamaya başladım. Gerçekten yeter yani. Ben karıdan kızdan yoruldum hüseyin yorulmadı ciddi ciddi.

Akşam saat 9 olmuştu. Benim Hüseyin'in yüzüne bunları vurmam şarttı. Gururumu Hüseyin gibi birine asla ezdirmem.

Hemen üstümü başımı toparladım ve Hüseyin'in pişman olacağı kadar güzel giyindim. İçime korse bile giydim ki memelerim 3 beden büyük gözüksün diye.

Harem koridoruna çıkıp hızlı hızlı halvete yürümeye başladım. Kapısının önüne geldiğimde nöbetçilerin açmasını bekledim fakat açmadılar. Gerçekten çok sinirlendim. Bütün ekmek kasası taşırken yaptığım bicepsslerimi kullandım. Kapıyı pat diye açtım.

Hüseyin içeride masa başındaydı ve şaşırtıcı bir şekilde ortalıkta kız yoktu.

-Ayşem hoşgeldin.

Ayağa kalkıp kollarını açtı ve yanıma gelmeye başladı.

-Hüseyin dalga mı geçiyorsun sen benimle?

-Ne oldu şimdi?

-Hüseyin fark ettiysen 2 aydır görüşmüyoruz. En son seni gördüğümde odanda o mor saçlı kız vardı. Bugün de yanında yabancı bir cariye vardı. Ne oluyor Hüseyin?

-Bebeğim beni bi dinle anlayacaksın.

-Hüseyin sus Allah aşkına sus ya! İnsan bi düşünür sorar. Hiç mi değerim yok. Yazıklar olsun sana.

-Ayşe!

Cevap vermesine izin vermeden halvetten çıktım ve odama doğru yürümeye başladım.

Ay acaba çok mu sert davrandım? Ayşem falan dedi hem. Beni 283628 kere aldatmış olabilir ama bu kadar sert konuşmamalıydım sanırım. Özür mü dilesem acaba? Ya da ben en iyisi Tuana'yı bekleyim ona da bi anlatayım.

Hemen odamın yanındaki odaya girdim. Tuana hâlâ gelmemişti. Onun gelmesini beklemeye başladım.

TUANA

-Ne diyorsun Kuzey? Yunan Krallığı ne alaka? Ne zaman oldu bu olay?

-Tuana, ülkemizin monarşiye geçmesinden sonra nasılsa haftalar aylar sonra bazı develtler de eski yönetimlere geçmeye başladı. Bunlardan birisi de Yunanistan yani Yunan Krallığı oldu.

-Peşpeşe herkesin eski sisteme geçmesindeki amaç nedir peki? Resmi bir açıklama yok mu?

-Resmi olarak biz birlikte bunun için geçtik tarzında bir açıklama yok fakat bilirsin, yeraltı siyasetinden birçok farklı fikir var. Bunlardan en mantıklı geleni ise tabii ki işbirliği veya yeni bir devir modelleme oluyor.

-Peki işbirlikçimizin bize savaş açmasının nedeni ne olabilir? Bu da mı oyunun bir parçası yoksa işbirliği söz konusu değil mi?

-Bilmiyorum Tuana. Bu konuyu Hüseyin ile konuşmamız gerekiyor. Şuanlık sadece savaş yönetimini konuşsak iyi olur. Anadolu'ya gizlice gönderdiğimiz ekipleri geri mi çağıracağız?

-Geri çağırmak her şeye en baştan başlamak olur Kuzey. Başka bir çözüm yolu olması lazım. Gönderdiğimiz asker sayısını 3 te 2 oranında geri çağırabiliriz. En iyileri ve en etkilileri orada kalıp yokluk hissettirmezler.

-Peki halk savaş varken bu rütbeliler neden burada demez mi? Kendimizi açığa vurmuş oluruz. En büyük engelimiz halkın içindeki baskın kitle ve sadrazam Ramazan'ın kitlesi zaten. Böyle yaparak daha çok dikkat çekmiş oluruz.