DİLA
Sinan'a örgütlendiğimizi söylediğimden beri konuşmuyorduk. Bir ağacın altında oturup yerdeki otlarla oynuyordu.
-Sinan konuşmayacak mısın benimle?
-...
-Sinan sana söylüyorum en azından bi tepki ver.
-Düşünüyorum.
-Neyi düşünüyorsun?
-Ne yapmamız gerektiğini.
-Sinan, biliyorsun ki kuvvetlerin neredeyse hepsi monarşi yanlısı.
Biz askerleri ikna edemeyiz ve onların gözü önünde de yapamıyoruz, ilerletemiyoruz bu işi. Yalnızca güvendiğimiz adamları Anadolu'ya dağıtıyoruz. Bizim göz korkutmak için bir orduya, en azından kendimize ait bir kuvvete ihtiyacımız var. Bunun için bize yardım etmeniz gerekiyor. Amaçlarımız, arzularımız aynı. Böyle bir durumda ne düşünüyor olabilirsin?-Dila, kesin olarak emin olmadığınız bir işe giriyorsunuz birnevi kumardır bu. Adamlarımı temelsiz bir işe alet edemem anlamıyor musun? Diyelim ki yaptık, tutmadı halk yeterince destek çıkmadı. O zaman büsbütün biteriz Dila. Zaten bizim gibi düşünen az insan var olanları kaybedersek o zaman bu işin hiç dönüşü olmaz. En iyisi şu sizinkileri beklemek. Onlardan haber almamız lazım nasıl yapacağız?
-Ben gizlice gidebilirim.
-Ya görüp bir daha saray dışına yollamazlarsa?
-Görmezler.
-Emin misin?
-Evet.
Sinan yerinden kalkıp hızla kamp alanına ilerlemeye başladı, ben de peşinden gittim.
***
AYŞE
Sabahtan beri Tuana'yla listeleri kontrol ediyorduk. Bir şeyler ters gidiyordu ama neydi? Tutarsız olan bir detay vardı ama bulamıyorduk. Bu durum kimsenin içine sinmemişti.
Hüseyin bugün cuma için Ayasofya'ya gidecekti. Gittiği yerdeki esnafla konuşup taraflarını az çok öğrenmek istiyordu. Umarım umudumuzu kıracak haberlerle gelmez diye düşünürken aynı zamanda listedeki isimleri Tuana'ya sayıyordum. Hiçbir şey düzensiz değildi ama öyle hissettiriyordu. Bunu Tuana da fark etmişti ve ne kadar huzursuz olduğu yüzünden belli oluyordu.
-Ayşe içim çok darda. Bir şeyleri yanlış mı yapıyoruz?
-Tuana ben de öyle hissediyorum ama her şey çok doğru duruyor ne yapmamız lazım?
-En baştan kontrol edelim.
-Zaten sabahtan beri aynı şeyi yapıyoruz Tuana. Çıkmıyor işte farklı bir şey var ortada. Binlerce kağıtla uğraşmak çok zor oluyor.
-Bize farklı bir bakış açısı lazım Ayşe, keşke Dila burda olsaydı.
-Biz de başkasını çağıralım.
-Kimi çağıracağız Ayşe? Azra desek kız bebeğini yeni düşürdü kaç gündür kalkamıyor yataktan. Başka kime güvenebiliriz?
-Ben bir hareme uğrayım belki birilerini bulurum.
-Tamamdır ben de tekrardan kontrol edeyim şunları.
Hemen çıkıp hareme indim. Kızların bazıları iş yapıyor bazıları boş duruyordu. Sohbet edenlerin yanına gidip onlara katıldım. Kızlarla konuşurken gözüme bir kız takıldı.
Yeni gelenlerdendi, yatağını kendisi yapıyordu. Tam ben yerimden kalkıp ona gidecekken Zeynep ve arkadaşları kızın yanına gittiler. Kıza bir şeyler söyleyip dalga geçiyor, ona gülüyorlardı. Daha fazla dayanamayıp yanlarına gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saray
Historical FictionHikayem bir arkadaş grubunun vatanın düştüğü kötü durumu sindirememesi üzerine örgütlenip bu işe son vermeye çalışmalarını anlatıyor.