Joker

19)Club

Baekhyun Kris' i evin bodrumuna kilitledikten ve kapının hiçbir şekilde açılamayacağından emin olduktan sonra yatak odasına gitti ve etrafı toparlamaya çalıştı. Chanyeol'un hâlâ uyuyor olması onun için iyiydi. Düşünmek için büyük fırsat doğmuştu. Kafası o kadar karışıktı ki geçenlerde yaşananlardan dolayı, doğru düzgün plan yapamıyordu.

"Tanrım." Derin bir iç çekti, ardından mutfağa geçti. Buz dolabından bir şişe votka aldı -yarısı içilmişti-, sandalyeye oturdu.

Ne yapacağı hakkında en ufak bir fikri bile yoktu ve bunun yanı sıra, artık usanmıştı. Ona karşı oynanan bir oyun vardı ve bu oyunu kimin planladığını, ne için planlandığını bulmaya çalışırken bitmişti. Kendisini bok gibi hissediyordu.

Ortada eksik bir şeyler vardı ama neydi ?

Maça As, tabii.

Aşk kesinlikle tuhaftı, gözleri kör eden bir duyguydu ve ayakları yerden kesen bir danstı.

Bunlar öğretmeninin sözleriydi.

İçinden uyku akan gözlerini ovaladı ve içkiden bir yudum daha aldı. Düşünmesi gereken diğer bir şey de Luhan'dı.

Bu sefer o çocuğu güzelce uyaracaktı. Sadece huzur bozduğu için.

*****

(Akşam saat 20:15, Luhan'ın evi) 29.02

Sehun ne olur ne olmaz Luhan'ın yanında kalmak istemişti. Elbette ondan hoşlandığı için değil onu korumak içindi. Ne de olsa tehlike her yerdeydi.

"Sehun."

"Efendim ?!"

Sehun koşa koşa salona geldiğinde Luhan onun suratına garip bir şekilde bakıp kıkırdadı.

"Sadece yanımda durur musun diye soracaktım. Koşmana gerek yoktu."

"Tamam.''

Luhan bacaklarını kendisine çekti ve koltukta ona yer açtı. Dışardaki tehdidin farkında değillerdi. Peşlerinde iki kişi değil, üç kişi vardı. Joker ve Maça As üçüncü kişiden habersizdi, fakat yakında öğreneceklerdi. Aslında Joker'in bir şey bilip bilmediğini bilmek imkansız olduğundan, ilk sayılan kişi görmezden gelinebilirdi.

Bu sırada davetsiz misafirler evin etrafında dolaşıp içerdekileri izliyordu. Baekhyun camdan içeri bakarken o ikisinin ne konuştuklarını duyabilmek için nelerini vermezdi. Ancak daha sonra öğrenebilirdi.

Ondan bağımsız hareket eden Chanyeol ise evin arkasına geçti ve yangın merdiveninden yukarı tırmanıp açık pencerelerden birinden içeri girdi.  Yatak odalarından birindeydi, sessizce -oldukça sessizdi- aşağı kata indi ve merdivenin son basamağına geldiğinde durdu. Sehun ve Luhan'ı yanyana gördüğünde boğazına bir şeyler oturmuştu.

Pencereyle oynayan Baekhyun'u gördüğündeyse suratında oluşan gülümsemeye engel olamamış, aşk dolu gözlerle bakmıştı ona. Baekhyun camı açıp içeri girdiğindeyse hareket için hazır hissetti.

Onlardan farklı olarak evin içine sızan başka biri daha vardı.

"Sehun..''

"Evet ?"

Luhan cevap vermedi, daha doğrusu verecek cesareti kendinde bulamadı. Kapalı duran televizyonun siyah ekranından gördüğü yansıma, Baekhyun'un arkasında durduğunu söylüyordu. Ve bu ayrıntı onu çok korkutmuştu.

Konuşamadı, Baekhyun dudaklarını oynattığında Luhan beceriksizce ağzını okumaya çalıştı.

Sus.

Sinsi sırıtması gözlerinin önünde belirdiğinde gerildi, eliyle Sehun'un elini tuttuğunda Sehun'un soğuk terler dökmeye başladığını hissetti. Sehun da mı biliyordu, görmüş müydü ?

Luhan ona daha da yaklaştı ve vücudu korkuyla titredi. Odanın içindeki tuhaf sersemletici hava onları ürkütmüştü.

"Sinek ikiliyi kim çaldı ?''

Yabancı ses duyulduğunda Sehun hızla ayağa kalktı ama elektrikler aniden kesilmişti.

Birkaç saniyelik sessizlikten sonra duyulan tetik sesiyse herkesi olduğu yere çivilemişti.